Ahmet Özal: İktidar ve muhalefetin 'Ekonomiyi nasıl düzeltiriz?' diye ortak çalışması lazım

TEK Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, CNN TÜRK'te Fulya Kalfa'nın canlı yayın konuğu oldu.

Ahmet Özal: İktidar ve muhalefetin 'Ekonomiyi nasıl düzeltiriz?' diye ortak çalışması lazım


TEK Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, CNN TÜRK'te Fulya Kalfa'nın canlı yayın konuğu oldu.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı söylentileri ile ilgili konuşan Ahmet Özal, belediye yönetmekle devleti yönetmenin çok farklı şeyler olduğunu belirtip, adaylık söylentileri olan kişilerin devleti çok iyi tanıdklarını düşünmediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da belediyecilikten geldiğini fakat onun durumunun çok farklı olduğunu vurgulayan Ahmet Özal, Cumhurbaşkanı adayı olacak insanların problemler  karşısında sadece "çözeriz " demelerinin yetersiz olduğunu, sorunların "çözümü" ve " yöntemler" konusunda da bir şeyler söylemeleri gerektiğini dile getirdi.

Ahmet Özal açıklamasında şunları kaydetti:


Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, devlette çalışmış, devleti tanıyan, tecrübesi olan bir insan. Siyasette yenilgiler almışta olabilir.

Ancak Sayın Mansur Yavaş ve Sayın İmamoğlu, özgeçmişleri itibariyle bilgi ve birikimleri itibariyle devleti çok iyi tanıdıklarını düşünmüyorum. Bence Kemal Bey'de onu düşünmüyor.

Kemal Bey'in zaman zaman onların adaylığına itiraz etme sebebinin arkasında yatan sadece bu görüntü olarak çıkan popüler sonuçlar değil.

Yani devleti idare etmekle belediyeyi idare etmek çok farklı şeyler.

Devleti idare etmek için ekonomiden  anlamak lazım. Dış dünyayı iyi bilmek lazım. Dış ilişkilerin çok iyi olması lazım. Kendi şahsi ilişkilerin  olması lazım. Devlet adamları ile de tanışmış olman lazım. Bir kaç insan konuşman lazım. Devletin hazinesini, merkez bankasını bilmen lazım. Dış ticareti bilmen lazım. Alacağın ekonomik kararların neyi, ne etkileyeceğini bilmen lazım.

Şimdi bu iki insan belediyede çok başarılı olabilirler. Ama devleti idare etmek bambaşka bir şey. Belediyecilikle alakası olmayan bir şey.

Sayın Tayyip Erdoğan'da belediyecilikten geldi. Başarılı belediye başkanlığı yaptı. Sonra tabi ki şiir okudu diye hapse atıldı, mağdur edildi. Zaten o sıralarda 1999 seçimlerinden sonra gelen ekonomik kriz, 2001 kriziyle beraber Sayın Tayyip Erdoğan'a yol açıldı. Çünkü ciddi bir kriz vardı. 2002 seçimlerinde bir sürü partiyi baraj altında bıraktı bu millet.

2002'ye kadar ekonomik krizle beraber zaten AK Parti seçimi kazandı. O başka bir şey , belediyeden gelen bir kişi olarak .

Ancak ben vatandaş olarak soruyorum. Eğer bugün belediye başkanlarından  birisinin aday olmaya niyeti varsa, bunların bir kaç kelime söylemesi lazım.

Ekonomide ne yapacaksın? Bugün biz bunları konuşuyoruz ama insanların ekonomik sıkıntılarını konuşmamız lazım. Bir sürü insan televizyonda izliyorum. "Biz çözeriz"diyor...Kelime bu "Biz çözeriz"diyorlar. Çözüm konusunda bir şeyler söylemeleri lazım, bir şeyler duymamız lazım.

Bunların özgeçmişleri olarak Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olabilecek kapasiteleri var mı? Bana sorarsanız buna Kemal Kılıçdaroğlu inanmıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanı olmak kolay bir iş değil. Çok zor hele şuanda.



İKTİDAR VE MUHALEFETİN "EKONOMİYİ NASIL DÜZELTİRİZ?" DİYE ORTAK ÇALIŞMASI LAZIM

TEK Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, iktidarı ve muhalefete karşı tavır almadığını, ancak Türkiye'nin ekonomik olarak çok zor dönemden geçtiğini, bu zor dönemde sadece eleştirmenin yetersiz kaldığını,çözüm önerileri ile   birlikte iktidarla muhalefetin ortak çalışması gerektiğini belirtti.

Ahmet Özal konuşmasının devamında şunları söyledi:

Şuanda ben esasında ne iktidara ne muhalefete karşı bir tavırda almıyorum. Ben çıkıp televizyonlara şu kadar ekonomimiz kötü , bu kadar kötü diye anlatmıyorum. Ben anlatmaya kalksam iktisatçıyım zaten. Uluslararası para fonunda çalıştım, New York'ta bankacılık yaptım, rahmetli Turgut Özal'la babamla 10 sene çalıştım, ekonominin ne olduğunu çok iyi biliyorum, takipte ediyorum, rakamlarıda ezbere biliyorum.

Ama ben bunlara girmek istemiyorum. Bunları herkes söylüyor. 'Ekonomi şöyle kötü, böyle kötü'diyorlar. Oysa biz zaten biliyoruz. Bunları bize söyleminize gerek yok . 

Sen bana çözümlerini anlat. Çiftçiye ne yapacaksın? Mazotu kdvsiz, ötvsiz verebilecek misin? Sen memura,emekliye yüz de yüzün üzerinde  zam yapabilecek misin? Satın alma güçlerini arttırabilecek misin? Yatırımları kesmen lazım tarıma verecek misin? Süte süspansiyon verebilecek misin? Tüm bunları somut olarak anlatan yok.

Bence iktidarında, muhalefetinde çok özel bir gündem yaratmaları lazım. 'Ekonomiyi nasıl düzeltiriz' diye ortak çalışmaları lazım bugünden itibaren. 

Gerçekten ekonomi sıkıntılı bir döneme girdi. Daha da kötüye gitmektedir.

CDS primlerimiz 800'ü geçti. Yani sıkıntı gittikçe büyüyor. Biz halkın meselelerini bırakıyoruz, bir didişme halinde muhalefetle  iktidar. Ancak bu didişme fiyatları düşürmüyor,hayat pahalılığını düzeltmiyor"dedi.