Dünyanın en eski pantolonu Uygur bölgesinde bulundu

Çin Halk Cumhuriyeti'nin özerk yönetimlerinden birisi olan Sincan-Uygur bölgesinde bulunan Tarım Havzası’nın başkenti Turfan yakınlarında, tüm zamanların en büyük moda sıçramalarından birini yapan insanlığın giyim devriminin en eski kalıntıları yatıyor.

Dünyanın en eski pantolonu Uygur bölgesinde bulundu

Archaeological Research in Asia dergisinin Mart 2022 sayısında, Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün Pekin Şubesi'nin Avrasya bölümünde görevli arkeolog Mayke Wagner'in bir makalesi yayımlandı.

Sincan-Uygur Özerk Bölgesi Türk halklarının uygarlıklarına tanıklık eden oldukça geniş bir coğrafyayı içeriyor. Tanrı dağlarının eteklerinden eriyen kar suları ile Tarım havzasının doğusunda bulunan Turfan bölgesi de, insanlık tarihinin en eski uygarlık kalıntılarını barındıyor.

Turfan'daki pek çok buluntu ile birlikte, Yanghai mezarları dünyanın tüm arkeologlarını ve antropologlarını buraya çekiyor.

1970’lerin başlarında, Çinli arkeologlar tarafından yürütülen kazılar sırasında ortaya çıkarılan Yanghai mezarlığında 500’ün üzerinde kişinin mumyalanarak korunmuş bedeni ortaya çıkarıldığında, kimse ilk bakışta, bu mezarlarda bulunan eşyaların insanlık tarihini derinden etkileyeceğini tahmin edemiyordu.

Avrasya’daki toplumların uygarlık seviyesini ve kültürel yetkinliğini sergileyen dokuma teknikleri ve dekoratif desenlerin ustaca kombinasyonu, artık dünyada bilinen bu tür en eski giysi olarak kabul edilen, şık, pratik ve dayanıklı pantolonu ortaya çıkarıyordu.

Uluslararası arkeologlar, moda tasarımcıları, yerbilimciler, kimyagerler ve konservatörler ekibi, bu pantolonların nasıl yapıldığını çözdü ve özenle modern bir kopya üretti.

Araştırmacılar, “vintage” pantolonların yalnızca tekstil inovasyonu hakkında değil, aynı zamanda Asya’da kültürel uygulamaların nasıl yayıldığının bir hikayesini taşıdığını söylüyor.

Doğu Orta Asya bölgesinin farklı yönlerden ve kaynaklardan insanların, bitkilerin, hayvanların, bilgi ve deneyimlerin buluştuğu ve dönüştürüldüğü bir laboratuvar olduğunu belirten Mayke Wagner, farklı yerel kökenlere, geleneklere ve zamanlara ait çeşitli tekstil teknikleri ve desenlerinin bu giyside yeni bir şeye dönüştüğünü vurguluyor.

BİR MODA İKONU DOĞUYOR

Yanghai mezarlığında bulunan ve büyük ihtimalle bir at binicinin kullandığı giysi olan pantolon, beli kuşaklı panço, pantolon paçalarını diz altına sabitlemek için bir çift örgülü bant, ayak bileklerine yumuşak deri çizme takmak için bir çift bant daha ve dört bronz diskli ve üzerine dikilmiş iki deniz kabuğu olan yün kafa bandından oluşan bir kıyafetti.

Mezarda bluunan deri bir dizgin, tahta at gemi ve savaş baltası, orada yatanın binici bir savaşçı olduğunu gösteriyordu.

Yanghai bölgesi Çin’in Turfan kentinin yaklaşık 43 kilometre güneydoğusunda yer aldığı için araştırmacılar ona Turfan Adamı diyor.

Turfan Adamı’nın burada bir manken tarafından giyilen kıyafetinin dokuma bir reprodüksiyonu, kemerli bir panço, örgülü paçalı pantolonlar ve botlardan oluşuyor.

Kaynak: M. Wagner et al/Archaeological Research in Asia 2022

DÜNYA GİYİM TARİHİNİ DEĞİŞTİREN TURFAN ADAMI

Turfan Adamı’nın tüm kıyafetleri arasında pantolonu gerçekten özel olarak göze çarpıyordu.

Bu tür ekipmanların diğer örneklerinden en az birkaç yüzyıl daha yaşlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda Yanghai pantolonları sofistike, modern bir görünüme de sahipti.

Pantolon, yukarıya doğru kademeli olarak genişleyen iki bacak parçasına sahipti ve bacak hareketliliğini artırmak için genişleyen ve ortasında demetlenen bir ağ parçasıyla birbirine bağlanıyordu.

Diğer arkeolojik buluntuların gösterdiğine göre, birkaç yüz yıl içinde Avrasya’daki diğer hareketli gruplar da Yanghai’dekiler gibi pantolon giymeye başladı.

Esnek bir ağ parçasıyla birbirine bağlanan dokuma bacak örtüleri, uzun mesafelerde eyersiz ata binmenin yükünü hafifletti.

Büyük ihtimalle bu gelişmeye bağlı olarak, atlı ordular da o sıralarda piyasaya çıktı.

Bugün, her yerde insanlar, eski Yanghai pantolonlarının tasarım ve üretim ilkelerini içeren pantolonlar giyiyorlar.

Kısacası, Turfan Adamı insanlığın giyim tercihleri açısından nihai trend belirleyiciydi.

PANTOLONUN DİKİM TEKNİĞİ DE EŞSİZ

Bu kadar ileri moda olmasına rağmen, araştırmacılar bu olağanüstü pantolonunun nasıl yapıldığını merak etti.

Kumaşta hiçbir kesim izi görülmüyordu. Bu nedenle Wagner’in ekibi giysinin giyen kişiye uyacak şekilde dokunduğundan şüphelendi.

Bilim insanlarının yeni çalışmasında, Turfan Adamı’nın pantolonunu yakından incelenmesi, üç dokuma tekniğinin bir kombinasyonunu ortaya çıkardı.

Eski Yanghai dokumacıları tarafından kullanılanlara benzer kalın yünlü koyunların ipliğinden uzman bir dokumacı tarafından yapılan buluntunun yeniden oluşturulmuş bir versiyonu, bu gözlemi doğruladı.

Giysilerin çoğu, tekstil tarihinde büyük bir yenilik olan dimi dokumadan oluşuyor.

Dünyada bilinen en eski pantolonu yapmak için kullanılan buna benzer bir dimi dokuma burada gösteriliyor. C: T. Tibbitts

DİMİ DOKUMA TEKNİĞİ DOKUMA TARİHİNE YÖN VERDİ

Dimi”, dokuma yünün karakterini sertten elastike değiştirerek, bir kişinin dar pantolon içinde özgürce hareket etmesine izin vermek için yeterli “esneklik” sağlar.

Kumaş, paralel, çapraz çizgilerden oluşan bir deseni dokumak için bir tezgâhta çubuklar kullanılarak oluşturulur.

Uzunlamasına çözgü iplikleri, bir sıra atkı ipliğinin düzenli aralıklarla altlarından ve üzerinden geçirilebilmesi için yerinde tutulur.

Bu dokuma deseninin başlangıç noktası, sonraki her sıra için hafifçe sağa veya sola kayar, böylece çapraz bir çizgi oluşur.

Araştırmacılar, Turfan Adamı’nın pantolonundaki dimi dokumadaki atkı ipliklerinin sayısı ve rengindeki varyasyonların, kirli beyaz kasık parçası boyunca uzanan bir çift kahverengi şerit oluşturmak için kullanıldığını buldu.

DİMİ DOKUMA TEKNİĞİ AVUSTURYA'DA HALSTATT TUZ MAĞARASINDA DA BULUNMUŞ

Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nden tekstil arkeoloğu Karina Grömer, yaklaşık beş yıl önce Turfan Adamı’nın pantolonunu incelediğinde dimi dokumayı tanıdığını söylüyor.

Grömer daha önce, bu tür hassas tekstillerin iyi korunduğu Avusturya’nın Hallstatt tuz madeninde bulunan dokuma kumaş parçalarının bilinen en eski dimi örgüyü sergilediğini bildirmişti.

Radyokarbon tarihleme, Hallstatt tekstillerini yaklaşık 3.500 ila 3.200 yıl arasına, Turfan Adamı’nın pantolonu giymesinden yaklaşık 200 yıl önceye yerleştiriyor.

Yeni araştırmaya katılmayan Grömer, Avrupa ve Orta Asya’daki insanların dimi dokumayı bağımsız olarak icat etmiş olabileceğini söylüyor.

Ancak Yanghai sahasında dokumacılar, yüksek kaliteli binici pantolonları yaratmak için dimi kumaşı diğer dokuma teknikleri ve yenilikçi tasarımlarla birleştirdi.

Grömer, Yanghai mezarlığında bulunan pantolunda kullanılan teknik için “Bu yeni başlayanlar için bir ürün değil,” diyor. “Pantolonların Rolls-Royce’u gibi.

TURFAN PANTOLUNUNDA BİR DOKUMA TEKNİĞİ DAHA

Eski pantolonların diz kısımlarını düşünün. Araştırmacılar, şimdi goblen dokuma olarak bilinen bir tekniğin, bu eklemlerde daha kalın, daha koruyucu bir kumaş ürettiğini buldu.

Pantolonun üst bordüründe üçüncü bir dokuma yöntemi kullanılarak kalın bir bel oluşturuldu.

Pantolonun diğer özellikleri arasında, iki farklı renkteki atkı ipliğinin birbiri etrafında elle büküldüğü ve çözgü ipliklerinin içinden geçirildiği, dizlerde birbirine kenetlenmiş T’nin yana yaslanmasını andıran dekoratif, geometrik bir desen oluşturduğu sıra dışı bir sarma yöntemi vardı.

Aynı sarma yöntemi, pantolonun ayak bileklerinde ve baldırlarında zikzak şeritler yarattı.

Wagner’in ekibi, Yeni Zelanda’da bir yerli grup olan Maori halkının pelerinlerindeki kenarlar da dahil olmak üzere, bu tür örmenin yalnızca birkaç tarihsel örneğini bulabildi.

Grömer, Yanghai dokumacılarının, merkezinde uçlarından daha geniş olan, vücuda oturan bir kasık parçası tasarlamadaki ustalıklarını da sergilediklerini söylüyor.

Asya’nın çeşitli yerlerinde bulunan Yanghai bulgusundan birkaç yüz yıl sonrasına tarihlenen pantolonlar, genellikle daha az rahat ve esnek bir uyum sağlayan kare kumaş ağ parçalarıyla birbirine bağlanan dokuma bacaklardan oluşuyor.

Turfan Adamı’nın tüm kıyafetinin yeniden yaratılmış bir replikasını giyerken ata eyersiz binen bir adamla yapılan testlerde, pantolonlar rahat bir şekilde oturuyor ve bacakların atın etrafına sıkıca kenetlenmesine izin veriyor.

Günümüzün denim kot pantolonları, üç bin yıl önce Yanghai pantolon üreticilerinin tercih ettiği tasarım ilkelerinin bazılarını takip ederek, tek parça dimi malzemeden üretiliyor.

Çin’in Tarım Havzası’ndan eski pantolon (kısmen altta gösteriliyor), bacakların üst kısımlarında (en solda) değişen kahverengi ve beyazımsı çapraz çizgiler ve kasık parçası üzerinde koyu kahverengi şeritler üretmek için kullanılan dimi dokumayı sergiliyor.

Kaynak: M. Wagner et al/Archaeological Research in Asia 2022

GİYSİ ÜZERİNDE İNSANLIK TARİHİNİN İZLERİ VAR

Turfan Adamı’nın pantolonu, eski hayvancılık gruplarının kültürel uygulamalarını ve bilgilerini nasıl taşıdıklarını ve yenilik tohumlarını nasıl yaydıklarını anlatıyor.

Örneğin, Wagner’in ekibine göre, antik süvari pantolonunun dizlerini süsleyen birbirine kenetlenen T deseni, yaklaşık 3.300 yıl önce, yaklaşık aynı zamanda, şimdiki Çin’de bulunan bronz kaplarda görülüyor.

Bu geometrik formun Orta ve Doğu Asya’da neredeyse aynı anda benimsenmesi, Batı Avrasya otlaklarından 4.200 yıl veya daha uzun bir süre önce evcilleştirdikleri atlara binen çobanların bu bölgelere gelişiyle çakışıyor.

Batı Sibirya ve Kazakistan’daki bu at binicilerinin evlerinde bulunan çanak çömleklerde de birbirine kenetlenmiş T’ler var.

Bu kalıbın sanatsal çekiciliğinden ayrı tutulan daha derin bir anlamı bilinmiyor.

Ancak Batı Avrasya at yetiştiricileri muhtemelen birbirine kenetlenen T tasarımını antik Asya’nın çoğuna yaymıştı.

Benzer şekilde, Yanghai pantolonuna dokunan basamaklı bir piramit deseni, Orta Asya’nın yaklaşık 3.900 ila 3.750 yıl öncesine tarihlenen Petrovka kültürüne ait çanak çömleklerde görülür.

Araştırmacılar, aynı modelin, Mezopotamya basamaklı piramitleri de dahil olmak üzere batı ve güneybatı Asya ve Orta Doğu toplumlarından 4.000 yıldan daha eski mimari tasarımlara benzediğini söylüyor.

Turfan Adamı’nın pantolonunda görülen teknik gibi, goblen dokumacılığı da bu toplumlarda ortaya çıkmıştı.

TARIM HAVZASI UYGARLIĞIN KAVŞAĞI OLDU

Louis’deki Washington Üniversitesi’nden antropolog Michael Frachetti, Asya’nın her yerinden kültürel etkilerin Tarım Havzasındaki eski insanları etkilemesinin sürpriz olmadığını söylüyor.

Yanghai halkı, 4.000 yıldan daha uzun bir süre önce başlayan sürü grupları tarafından takip edilen mevsimsel göç yollarının kavşağında bir bölgede yaşıyordu.

Bu yollar Orta ve Doğu Asya’daki Altay Dağları’ndan bugün İran’ın bulunduğu Güneybatı Asya’ya kadar uzanıyordu.

Bu rotalar boyunca yapılan kazılar, çobanların mahsulleri Asya’nın çoğuna da yaydığını gösteriyor.

Tarim Havzası’ndaki kültürel geçişler daha da erken başlamış olabilir.

Antik DNA, öküzlerin çektiği arabalardaki Batı Asyalı çobanların yaklaşık 5.000 yıl önce Avrupa ve Asya’nın çoğundan geçtiğini gösteriyor.

Yaklaşık 2.000 yıl önce, çobanların göç yolları, Çin’den Avrupa’ya uzanan ve İpek Yolu olarak bilinen bir ticaret ve seyahat ağının bir parçasını oluşturuyordu.

Avrasya’da binlerce yerel rota devasa bir ağ oluştururken kültürel karışım ve kaynaşma yoğunlaştı.

Turfan Adamı’nın çok kültürlü binici pantolonu, İpek Yolu’nun ilk aşamalarında bile göç eden çobanların uzak topluluklara yeni fikirler ve uygulamalar taşıdığını gösteriyor.

Frachetti, “Yanghai pantolonları, İpek Yolu’nun dünyayı nasıl dönüştürdüğünü incelemek için bir giriş noktası.” diyor.

BİLİMCİLERİN PEŞİNE DÜŞTÜKLERİ YENİ SORULAR

Bilimcilerin üzerine çalışıtığı daha temel bir soru, Yanghai giysi üreticilerinin koyun yününden eğirilen ipliği tam olarak nasıl Turfan Adamı’nın pantolonuna dönüştürdüğüyle ilgili.

Wagner’in ekibi, modern bir dokuma tezgahında bu pantolonların bir kopyasını yaptıktan sonra bile, eski bir Yanghai dokuma tezgahının neye benzediğinden emin değil.

Çünkü, bu cihazlardan hiçbir kalıntı bulunamadı.

Araştırmacılar, oturma pozisyonunda çalıştırılmak üzere yapılmış bir dokuma tezgahının karmaşık, ikiz desenler oluşturmayı mümkün kıldığını tahmin ediyorlar.

Wagner, Turfan Adamı’nın pantolonunun nasıl yapıldığını çözmenin bir sonraki adımının farklı dokuma cihazlarıyla yapılan deneyler olduğunu söylüyor.

Los Angeles’taki Occidental College’dan arkeolog ve dilbilimci Elizabeth Barber, “bu eski pantolonların yapımcılarının birkaç karmaşık tekniği devrim niteliğinde bir giysi parçası haline getirdiği açık,” diyor.

Barber, Batı Asya’da kumaş ve giysilerin kökenlerini ve gelişimini inceliyor.

Barber, “Eski dokumacıların ne kadar zeki oldukları hakkında gerçekten çok az şey biliyoruz.” diyor.

Science News. 18 Şubat 2022.

Makale: Wagner, M., Hallgren-Brekenkamp, M., Xu, D., Kang, X., Wertmann, P., James, C., … & Tarasov, P. E. (2022). The invention of twill tapestry points to Central Asia: Archaeological record of multiple textile techniques used to make the woollen outfit of a ca. 3000-year-old horse rider from Turfan, China. Archaeological Research in Asia, 29, 100344.