Egemen Bağış açıkladı: Türkiye Avrupa Siyasi Topluluğu Toplantısı'na davet edildi

6 Ekim'de Prag'da AB dışındaki ülkelerin temsilcilerinin de katılacağı iki günlük bir AB zirvesi yapılacak. Türkiye'nin de davet aldığı zirve için AB Eski Bakanı, Başmüzakereci, Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, CNN Prima NEWS'den  Filip Kalcak'a açıklamada bulundu.

Egemen Bağış açıkladı: Türkiye Avrupa Siyasi Topluluğu Toplantısı'na davet edildi

6 Ekim'de Prag'da AB dışındaki ülkelerin temsilcilerinin de katılacağı iki günlük bir AB zirvesi yapılacak. Türkiye'nin de davet aldığı zirve için AB Eski Bakanı, Başmüzakereci, Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, CNN Prima NEWS'den  Filip Kalcak'a açıklamada bulundu.

"Yeniden diyaloğa başlamamızın ve ilişkilerimizi tekrar rayına oturtmamızın zamanı geldi. Avrupa'nın stratejik ihtiyaçları Türkiye'nin aktif katılımını gerektiriyor." açıklamasında bulunan Egemen Bağış, Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri üzerine değerlendirmede bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'ın CNN Prima NEWS'e verdiği röportajı şöyle:

Erdoğan AB zirvesi için Prag'a gidecek mi? Ankara Büyükelçisi Brüksel ile ilişkilerin güçlenmesi gerektiğini söyledi

6 Ekim'de Prag'da AB-27 dışındaki ülkelerin temsilcilerinin de katılacağı iki günlük bir AB zirvesi yapılacak. Hafif peripetilerin ardından Türkiye de davet edildi. Ankara'nın Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, CNN Prima NEWS'e verdiği demeçte, ülkesinin yıllarca süren çıkmaz müzakerelerin ardından Avrupa Birliği ile ilişkilerini daha da güçlendirmeye başlamak istediğini söyledi. Göçe yaklaşımdan da bahsetti.

CNN Prima NEWS: Prag, Ekim ayı başında Avrupa Birliği zirvesine ev sahipliği yapacak, teması Avrupa'nın daha geniş işbirliği olacak. Türkiye de bir davet aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuyu nasıl algılıyor?

Egemen Bağış: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 Ekim'deki Avrupa siyasi topluluğu toplantısına katılması için bir davet aldık. Türkiye'nin katılımının katılım sürecinin yeniden canlanmasına katkıda bulunacağına ve Avrupa'nın son zamanlardaki zorluklar karşısında konumunu güçlendirebileceğine kesinlikle inanıyoruz. Avrupa Siyasi Topluluğu, siyasi tartışmalar için bir pan-Avrupa platformu olmanın yanı sıra, aday ülkeleri katılım süreçlerinde desteklemeye de hizmet etmelidir.

CNN Prima NEWS: Avrupa düzeyinde Türkiye'ye davetiye göndermek istemeyenin Fransa olduğu yönünde spekülasyonlar var. Sizce Macron neden kendini bu role koyar?

Egemen Bağış: Türkiye olmasaydı, tüm mekanizma en başından beri çalışmaz olurdu. İlgili tüm taraflar Türkiye'nin katılımının gerekliliğini dile getirdiler. Dolayısıyla böyle bir şeyin Fransa'nın çıkarına olacağını düşünmüyorum. 23 Eylül'de resmi bir davet aldık (ancak Türk heyetinin Prag'a katılımı konusunda hala bir soru işareti var - not edit.).

 Siyasi ablukalar Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere zarar veriyor.

CNN Prima NEWS: Türkiye, Avrupa sahnesinde hangi konuları öne çıkarmak ister?

Egemen Bağış: Yeniden diyaloğa başlamamızın ve ilişkilerimizi tekrar rayına oturtmamızın zamanı geldi. Avrupa'nın stratejik ihtiyaçları Türkiye'nin aktif katılımını gerektiriyor. Ukrayna'daki savaş ve mevcut jeopolitik zorluklar, Türkiye'nin AB'deki hayati rolünün bir başka hatırlatıcısıdır. Ancak bu, Türkiye'nin katılım sürecinde daha yakın işbirliği ve ilerleme gerektirmektedir. Türkiye güvenlikten enerjiye, ekonomiden göçe kadar her alanda katkı sağlıyor. Ancak, sadece Avrupa'da değil, ötesinde de birlikte yapabileceklerimiz için henüz kullanılmayan bir potansiyel var.

 

CNN Prima NEWS: Avrupa ve Türkiye sık sık göçe doğru yaklaşımı tartışıyor. Örneğin Ankara halihazırda Suriye'den gelen çok sayıda mülteciyi elinde tutuyor. Hem Türkiye'yi hem de Avrupa'yı rahatlatacak çözüm ne olabilir? Asıl sorun Suriye'deki bitmeyen savaş mı?

Egemen Bağış:Türkiye, bölgede süregelen siyasi istikrarsızlık, kötü yönetişim, silahlı çatışmalar ve ekonomik sorunlar nedeniyle komşu ülkelerden yoğun göç baskısı altında kalmaya devam ediyor. Son 8 yıldır dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesiyiz. 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler de dahil olmak üzere dört milyondan fazla mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz.

Ancak son yıllarda Türkiye'nin yasa dışı göçün ana kaynağı Afganistan olmuştur. Bu nedenle, tüm soruna daha geniş bir perspektiften bakmalıyız. Ukrayna'dan gelen son kitlesel göç, bunun dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir zamanda gerçekleşebileceğini göstermiştir. Bu nedenle, düzensiz göçün nedenleriyle mücadele etmek için uzun vadeli ve sürdürülebilir bir küresel stratejiye ihtiyaç vardır.

Bunu akılda tutarak, yasa dışı göçle mücadelede Avrupa Birliği ile yakın işbirliğine girdik. Türkiye yükümlülüklerini yerine getiriyor ve çabalarımız sayesinde Avrupa'ya göç önemli ölçüde zayıfladı. Ancak Avrupa Birliği taahhütlerini yerine getirmedi. Milyonlarca mültecinin yükünü tek başına Türkiye'nin omuzladığı bir yerde gerçek bir işbirliği olamaz.

Mülteci krizinin çözümü de siyasi süreçlere bağlı. Suriyeliler ülkelerinin güvende olduğunu ve herhangi bir ceza ile karşılaşmayacağını hissederse, çoğunun gönüllü olarak geri döneceğine inanıyorum.