Egemen Bağış, Frontex soruşturmasını değerlendirdi

Devlet ve AB Eski Bakanı, TC Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Der Spiegel ve New York Times tarafından ortaya çıkarılan, Yunanistan ve AB’nin sınır koruma teşkilatı FRONTEX arasındaki, mültecilerin Ege’nin soğuk sularında nasıl ölüme itildiklerini belgeleyen yazışmaları TRT World ekranlarında değerlendirdi

Egemen Bağış, Frontex soruşturmasını değerlendirdi

Devlet ve AB Eski Bakanı, TC Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, Der Spiegel ve New York Times tarafından ortaya çıkarılan, Yunanistan ve AB’nin sınır koruma teşkilatı FRONTEX arasındaki, mültecilerin Ege’nin soğuk sularında nasıl ölüme itildiklerini belgeleyen yazışmaları TRT World ekranlarında değerlendirdi.

Bilindiği gibi Alman Der Spigel dergisi ve Amerikan New York Times gazetesi, Yunan yetkililer ile Avrupa Birliği’nin sınır güvenliği teşkilatının Frontex arasındaki e-posta trafiğini yayınladılar. Bu e-posta yazışmalarında, Yunanlılar Frontex’ten Ege’deki mülteci teknelerini geri itmelerini talep ediyordu. Bu talepleri Frontex pozitif cümlelerle yanıtlamış ve tepki vermemişti. Bu yönteme maruz kalan kaç mültecinin öldüğü bilinmiyor.

“BU BİR İNSANLIK SUÇUDUR”

Yaşanılanlar ile ilgili görüşlerinin alınması üzerine  Bağış, “İnsanlık suçu ve vahşet “olarak değerlendirdi.

Bağış devamla, “Eğer bu durum gerçekse; bu bir insanlık suçudur, bu bir vahşettir. Yunanlıların yaptığı kabul edilemez. Hele hele Frontex’in bu duruma tepki vermemesi ayrıca bir skandaldır.” dedi.

DİMİTRİS AVRAMOPOULOS  ÇOK DAHA YAPICIYDI

Frontex’in geçen yıla kadar AB Komisyonundaki Yunan Komisere bağlı olduğunu hatırlatan Bağış, o zaman bile böyle bir durum yaşanmadığını ve dönemin Yunan Komiseri Dimitris Avramopoulos’un çok daha akıllı ve yapıcı bir siyaset izlediğinin altını çizdi.

Bağış şöyle dedi: “Ne kadar düşündürücüdür ki; daha bundan bir yıl öncesine kadara Frontex aslında  Avrupa Birliği Komisyonunda Yunan komiser olan Sayın Avramopoulos’a bağlı çalışan bir teşkilattı. O zaman bile böyle bir şey yaşanmamıştı. O zaman ki Yunan komiser Sayın Dimitris Avramopoulos çok daha tecrübeli bir devlet adamı olarak makul ve yapıcı bir siyaset izliyordu. Çünkü gerek AB’nin gerekse Yunanistan’ın çıkarlarının Türkiye iyi geçinmeyi gerektirdiğini, Avrupa Birliği’nin göçmen sorununun Türkiye’nin desteği ve katkısı olmadan çözemeyeceğini bilen bir devlet adamıydı.”

İNSANLIK SUÇUNU İŞLEYENLER CEZALANDIRILMALIDIR

Avrupa Birliği Ombudsmanı’nın bu konu hakkında soruşturma açmasını çok önemsediğini belirten Egemen Bağış, bu konu üzerine gidilmeli ve insanlık suçu işleyenler cezalandırılmalıdır”dedi.

Bağış, “Ama şu anda yaşanılanlar çocuksu bir kapris ve saçmalıktır. Avrupa Birliği Ombudsmanı'nın bu konu hakkında soruşturma açmasını çok önemsiyorum, çok değerli buluyorum. Bu konu üzerine gidilmeli, bu insanlık suçunu işleyenler mutlaka cezalandırılmalıdır” dedi.

AVRUPA BU İŞ SADECE TÜRKİYE’NİN SORUNUDUR YAKLAŞIMINDAN VAZGEÇMELİDİR

Konuşmasının sonunda Türkiye’nin 3.5 milyon Suriyeliye ev sahipliğini yaptığını,  40 milyar dolar harcadığını aktaran Bağış, “Artık Avrupa, bu iş sadece Türkiye’nin sorunudur, yaklaşımından vazgeçmelidir.” dedi

Bağış şu ifadelere yer verdi: “Türkiye yaklaşık 3.5 milyon Suriyelinin bakımını üstlenip, ev sahipliği yapmıştır. Türkiye yaklaşık 40 milyar dolara yakın maliyetin altından kalkmıştır. Artık Avrupa “Bu iş Türkiye’nin sorunudur” yaklaşımından vazgeçmesi gerekmektedir. Çünkü bu insanlık meselesidir.”

ÇÖZÜM İÇİN ULUSLARARASI CAMİA ELE ELE VERMELİDİR

Çözümün mültecilerin kendi ülkelerine dönmesi olduğunu vurgulayan Egemen Bağış, bunun için başta Avrupa Birliği olmak  üzere tüm uluslararası camianın çözüm içi ele ele vermesi gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: 

“Çözüm, bu mültecilerin Avrupa'ya gitmeleri ya da Türkiye'de kalmaları değil. Onlar için çözüm ülkelerine geri dönmeleridir, ancak bunu yapabilmek için bu insanların öldürülmeyeceği, huzurlu, güvenli bir bölge oluşturmamız gerekir. Diğer önemli konu bu insanların geri dönüp yeni bir hayata başladıkları bölgenin yapılanması gerektiğidir. Onlar için evler, tarım ve hayvancılık alanları, okullar inşaa etmeliyiz. Avrupa'nın şimdi yapabilecekleri arasında örneğin  Suriye'de bu insanlar için bu güvenli bölgeyi inşaa etmek gelmektedir.”