İlay Aksoy'dan Kürdistan Baharı uyarısı

Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalar Başkanı İlay Aksoy, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bir video ile 'Kürdistan Baharı'na dikkat çekti. Aksoy, Tunus'ta kendini yakan işportacı üzerinden Arap Baharı'nın kurgulandığını hatırlattı ve Batı'nın Mahsa Amini'nin trajik ölümü üzerinden Kürdistan Baharı'nın kurgulandığının altını çizdi.

İlay Aksoy'dan Kürdistan Baharı uyarısı

Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalar Başkanı İlay Aksoy sosyal medya hesabından yayınladığı videolu bir açıklamada dikkat çeken bir çıkış yaparak Mahsa Amini'nin ölümünün ardından gerçekleşen sokak gösterilerinin Ortadoğu'da kargaşa yaratan ve emperyalizmin bölgeyi dizayn politikasına dönüştürdüğü Arap Baharı'nı hatırlattığını vurguladı.

Aksoy, bu konuda özellikle yabancı basını çok iyi takip ettiğini vurgulayarak, gelişmelerden emin olduktan sonra Mahsa Amin’nin ölümü ve sürecin nereye evrildiğine dair uyarı niteliğinde bilgiler aktarmak istediğini belirtti.

İRAN'DA PROTESTOLAR NEREYE EVRİLİYOR?

Bu videoyu çekmeden önce özellikle son iki haftada yabancı basını çok yakından takip ederek gelişmelerden emin olduktan sonra Mahsa Amini’nin ölümü ve sürecin nereye evrildiğine dair uyarı niteliğinde bilgiler aktarmak istediğini belirten Demokrat Parti Göç ve Sosyal Poltikalar Başkanı İlay Aksoy, şu ifadeleri kullandı, "Bildiğiniz gibi 22 yaşındaki Mahsa Amini, 16 Eylül’de İran “ahlak polisi' tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetti. Amini’nin trajik ölümünün iddia edildiği gibi işkenceden değil, kalp krizi sonucu olduğu kanıtlanmıştır. Mahsa Amini, yani Kürtçe adı Jina Emini, İran Kürtlerin yoğun yaşadığı Sakız Kentindendir. Tahran’a, PKK terör örgütünün İran kanadı olan PJAK militanlarının da içlerinde bulunduğu Kürtçü Komele üyeleri ile birlikte geldiği tespit edilmiştir. Şu ana kadar ayaklanmanın büyük kısmı İran’da Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde gerçekleşmektedir. Tüm gösterilerin PKK terör örgütünün de sıklıkla kullandığı Jin Jiyan Azadi yani 'Kadın, hayat, özgürlük' sloganı altında ilerlediğini hatırlatmak isterim".

"KÜRDİSTAN BAHARI İÇİN DÜĞMEYE BASTILAR"

İki haftadır, tüm Amerikan ve batı medya kuruluşları haberi önce “İran’da kadın hakları” ayaklanması olarak vermeye başlamasına rağmen ayni konuyu şimdi Kürdistan propogandasına çevirmeye başlamaları nedeniyle derin kaygı taşıdığını belirten Aksoy, "Başlatılan yoğun uluslararası medya kampanyası radikal Kürtçülerin ileride ayaklanması için gerekli zemini hazırlamaktadır. Amerikan medya kuruluşları ile birlikte bölgedeki siyasi figürler de harekete geçti. Irak’ta Barzani yönetimi, sokaklara çıkılması ve aktif eylemlerde bulunulması için günlerdir etkili çağrılar yapmaktadır. Türkiye’de Selahattin Demirtaş ise Amini’ye destek amacıyla saçlarını traşladı. Yani açıkçası kismen başarılı olmuş Arap Baharını planlayan İsrail, İngiliz ve Amerikan istihbarat örgütleri ve gayri nizami harp unsurları, Suriye’den sonra sırayı 560 km ile ikinci en uzun sınır komşumuz olan İran’a getirip KÜRDİSTAN BAHARI için düğmeye başmıştır" ifadelerini kullandı.

İRAN PARÇALANIRSA SIRA TÜRKİYE'YE GELİR

Bu durumun Türkiye’yi çok yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Aksoy, "İran parçalanırsa, sıra kesinlikle Türkiye gelecektir" uyarısında bulundu.

Aksoy, "İran’ın Suriye’de uyguladığı politikalar ve Ermenistan ile Azerbaycan’a karşı ittifak oluşturması her ne kadar kabul edilemez olsa da kendi güvenliğimiz için yabancı kaynaklı eylemlere izin verilmemeliyiz. Buna İran destekli eylemler de dahildir. Bu tehlikeyi tüm öngörüleri doğru çıkan 97 yaşındaki bilge diplomat Sn Şükrü Elekdağ ve duayen gazeteci Sn Uğur Dündar’da röportajlarında defalarca yazmıştır!" dedi.

NE OLMUŞTU?

Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı.

Emini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında Tahran ve ülkenin batısındaki kentlerde başlayan gösteriler, daha sonra ülke geneline yayılmıştı.

İran devlet televizyonu, şiddete dönüşen gösteriler sırasında aralarında güvenlik güçlerinin de olduğu 41 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ise gösterilerde şu ana kadar 185 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.