Metin Uysal yazdı: Kuvars ve çeşitleri 4

Türkiye'nin önde gelen değerli taş ve maden arayıcısı Metin Uysal, ülkemizde bol miktarda bulunan "Kuvars ve çeşitleri 4" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte Metin Uysal'ın o yazısı:

Metin Uysal yazdı: Kuvars ve çeşitleri 4

Değerli arkadaşlar dördüncü bölümle devam ediyoruz.Ametist sırada.

A M E T İ S T:

Kuvars çeşitleri içerisinde en tanınan ve değerli olduğu genel kabul gören,kadınlarında gözdesi bir taştır.Yakın zamanlara kadar ender bulunduğu için fiatı çok yüksekti Ancak Brezilya ve Uruguay da çok büyük yataklar bulununca ederi düştü Ayrıca o zamanlar taşların birinci liginde idi.En değerli beştaş arasında gösterilirdi,o günler geride kaldı,darısı diğerlerinin başına …

Taşımız ismini pek çok mineral ve değerli taş da olduğu gibi eski Yunancadan alır.İsmin başında ki “a”harfi olumsuzluk ifade eden bir ön ektir,metya”kelimesi de sarhoş olmak anlamındadır.Dolayısıyla ametist demek sarhoş etmez gibi anlama gelir.Eskiden bu umutla yanlarında taşınırmış,kesin emin değilim ama bizde ki “mest olmak”deyimi de buraya dayanıyor gibi geliyor bana.Ametist taşının mor rengini neyin verdiği konusu çok tartışılmış bir konudur.Genel kabul radyosyona tabi kalmış demir bileşiklerinin buna sebeb olmuş olduğudur.Bu renk açık pembeden menekşe rengine doğru açılım gösterir.Dünyada en güzel ametist taşları Brezilya ve Uruguay,Sri lanka,Sibirya’dan çıkarılır.Renk konusuna girmişken birde yeşil ametist meselesi vardır.Bu yeşil taş zaman zaman hatalı olarak ametist içinde gösterilir işin Aslı bu taşın”prase”taşı olduğudur.En değerli olarak Sibirya ametistleri gösterilir.”deep rusian”denir.Bu biraz da Güvercin kanı yakut olayına benzer.Ametist taşında en önemli fiat faktörü renktir,çok büyük karatlı  olması fiyatı o kadar yükseltmez ,ayni durum elmas için böyle değildir.Pek çok taşın olduğu gibi bu taşında sentetiği üretilmektedir.

Ametist taşı uzun süre güneş altında kalırsa renk bozulması olacaktır bu nedenle bilhassa sıcak yaz günlerinde üzerinin örtülmesi  yaralı olacaktır.Bunun nedeni rengin nedeni olan FeO bileşiklerinin (ki bu Demir bileşikleri +4 değerliklidir)değerliliğini kaybetmesi sonucu olabilir.

Ametist taşı,diğer kuvars çeşitleri gibi her tür jeolojik ortamda oluşabilir ama bu taş biraz daha özel koşullar ister bu nedenle de her yerde oluşmaz.Mağmatik kayaçlarda oluşanlar genelde kısa,küt kristalli olur.İğne şeklinde oluşan kuvars formu bu taş da olmaz.Ancak değişik formlarda büyüyebilir.En çok volkanik bölgelerde çıkarılır,metamorfik bölgelerde de bulunur ama sedimanter bölgelerde nadirdir,bulunsa bile soluk renkli olur.Düşük sıcaklıklı hidrotermal damarlarda da oluşabilir ama burada da renk bakımından tatmin edici değildir.Jeoditlerde diğer mineral ve kuvars çeşitleri ile bulunabilir.Dünyanın pek çok ülkesinde bulunmuş olmasına karşın hem kalite yönünden hem de rezerv yönünden yeterli yer sayısı sınırlıdır,normal  kuvarsın ametiste dönüşmesi için gerekli olan demir her yerde vardır ancak +4 değerlikli olanı her yerde bulunmaz.Bilindiği gibi radyoaktiv minerallerede çok sık rastlanmaz.

Ametist konusunu işlerken “Ametrin”taşına da girelim,Ametrin aslında Ametist ve sitrin taşının Yanyana oluşmuş şeklidir.İsmini de buradan alır(AMEthyst ve citRİNe )Bolivya’da bulunmuştur,son derece ender bir taştır.(dolamit Kaya boşluklarında) 

Pek çok taş da olduğu gibi çeşitli işlemlere tutularak renginin daha doygun olması,koyulaştırılması veya tersine biraz açılması sağlanır.Yine pek çok taşın taklitleri yapıldığı gibi bu taşında taklidi vardır.Rus yapımı “Nanosital”denilen cam yapılı bir materyal Ametist taşına  çok benzer ama bir “polariskop”cihazı ile kolayca ayırt edilebilir.


S İ T R İ N  T A Ş I :

Sitrin doğada nadir bulunan bir taştır.Buna karşılık taş piyasasında çokça bulunur ve satılır.Genelde bu taşlar Ametist taşının renk bakımından yetersiz olanlarıdır.Bu tip Ametist taşları ısıl işleme tutularak oluşturulur.

Doğal sitrin daha pahalı bir taştır,rengi açık sarıdan kahverengi ve turuncuya kadar gider.Bu nedenle de topaz ile karıştırılabilir.En çok tutulan rengi kahverengiden arınık turuncuya doygun olanıdır.

İsmi eski Yunancadan gelir,limon demektir,tabi burada kastedilen rengidir.Renginin esas nedeni kristal kafese giren demir nedeni iledir.Ancak bir noktaya dikkat etmek gerekir,”ferruginous kuvars”denilen bir kuvars çeşidi vardır,bu taşın içine çatlak ve kırıklardan demirli sıvılar sızar ve genellikle taşa renk verir.Bu şekil renklenme taşın içine giren maddeler nedeniyle olur,buna inklüzyon(kapanım) denir.İşte bu şekilde oluşmuş kuvars taşı sarı renk alsa dahi sitrin değildir,Gerçek sitrin de demir kristal kafes içinde ve doygunluk verecek şekilde ki yoğunluktadır.Sonradan taş işlenirken ve parlatılırken renk kaybolmaz.

Aslında üç ayrı sitrinden bahsetmek gerekir:

1- Ametist ve dumanlı kuvarsın ısıtılması sonucunda oluşan sitrin.

2- Alüminyumlu sitrinler

3- Demir içerikli sitrinler

Birinci grupta ki sitrinlerden ve ametistten yapılanı açıkladık.Smoke denen dumanlı kuvarsın sitrine dönüştürülmesi daha nazik bir durumdur ve her taşta iyi sonuç alınmaz(sıcaklık yüksek tutulursa renk kırmızıya kayar,denemiştim ama esas olarak Kaya kuvarsı haline geldi.Alüminyumlu sitrine gelelim,bilindiği gibi dumanlı kuvars rengini içinde ki alüminyumdan alır(radyasyona tabi kalınca)işte bu kuvarslar 200derecede dikkatli şekilde ısıtılırsa sitrine dönüştürülür ve uzman olmayan kişiler işlemden geçtiğini anlayamaz.Bu olayın tam açıklaması yapılamasada şöyle söylenebilir.1992 yılında yapılan bir deneyde kristal kafes içinde ki alüminyum ve lityum miktarı ölçülmüş ve %1 e yakın olanlarının daha çok dumanlı veya onun değişik çeşidi olan “moriona”dönüştüğü ,lityum oranları alüminyum oranına göre daha az olanlarının yani oran %0.3 ise sarıya dönüştüğü kabul edilmiştir.Bu durumda sitrinin renginin soluk veya koyu olmasının nedeni budur denilebilir ama hala tartışmalı bir konudur.

Demirli sitrinler,sıcak sıvılı bir silika karışımından üretilen suni kuvars kristallerinin sarı renkli olduğu gözlenmiştir,ayrıca kafes yapısında olduğu da anlaşılmıştır,ancak laboratuvarda yapılan sitrinler ikizlenme göstermezler.Ayrıca radyasyona tabi tutulunca ametiste dönüştüğü görülmüştür.Bütün bunlardan doğada da bu şekilde oluştuğu düşünülmektedir.

Ametist taşının işleme tabi tutularak sitrine dönüştürme nedeni elbette kazanç içindir,çünkü ametist taşının satılamayacak olanının sitrine dönüştürmek satılmasını garanti altına alır.

Fakat Ametist taşının renk dağılımı ile sitrin taşının renk dağılımı aynı değildir.Bu sebeple işlem görmüş Ametist taşından olma sitrinler uzmanı tarafından kolayca ayırt edilebilir.Doğal sitrin  az da olsa “dikroik”özellik gösterir ama bu çeşit elde edilenler de bu özellik yoktur(dikroik özellik ışığın geliş açısına göre meydana gelen renk değişimidir bu normal sitrinde zayıfta olsa vardır)

Sitrin taşı dumanlı kuvars gibi radyasyonlu ve volkanik kayaçlarda bulunur.Dünyada Brezilya,Rusya,Madagaskar,Kongo,Kazakistan’da çıkarılır.

 

D U M ANLI K U V A R S :

İsmini duman renginden almasına karşın rengi kahverengiden griye doğru dağılım gösterir.Daha koyu olanlarına “morion” denir.Kuyumcu ve taş satıcıları arasında dumanlı Topaz diye satılmasına rağmen bu taşın topaz ile bir alakası yoktur.

Rengini radyasyon ve alüminyumdan alır,kristal kafeste ki serbest haldeki (SiO4 ler radyasyonun etkisi ile (AlO+4)oluşur bu durumda elektrik güç dengesi bozulur bunu telafi etmek için daha küçük değerlikli (H+,Li+,Na+) katyonlar kafes yapıya yerleşir,Hidrojen katyonu (H+)yüksek konsantrasyonlarda sürece müdahele ettiği ve oluşumu engellediği tesbit edilmiştir.Normal jeolojik ortamlarda sadece 50derecenin altında ki sıcaklarda dumanlı kuvars oluşumu geçekleşebiliyor,aksi takdirde renk merkezi tahrif olup süreç engelleniyor.Böyle bir oluşumun bir kaç milyon yıl sürdüğü düşünülmektedir.Bazı bilim insanları dumanlı kuvarsın meydana gelebilmesi için yerin kendisinden gelen(radyoaktif kayaçlar,uranyum gibi) değil gökyüzünden gelen kozmik radyasyon nedeni ile oluştuğunu iddia etmişlerse de  ispat edememişlerdir.Çünkü açıkta olan ve onlarca milyon yıl önce oluştuğu bilinen Kaya kuvarslarının bol olduğu yerlerde yapılan araştırmada dumanlı kuvarsa rastlanılmamıştır(bizde uranyum gibi radyoaktif minerallerin olduğu yerde dumanlı kuvars bulunmuştur)

Bir önemli konuyu yazalım,bazen normal kuvars çeşitli nedenlerle koyu renk veya siyahımsı renk alır.Buna sebep kaya kuvarsının içine giren manganez oksitlerdir bu şekilde olan taşlara dumanlı denemez.

Dumanlı kuvarsları renk dağılımı ametiste göre daha homojendir,yani eşit dağılmıştır.(ancak buna uymayan örneklerde vardır) Gerçek dumanlı kuvars 200 dereceye kadar ısıtılırsa rengini kaybeder.Ancak ayni taş radyasyona tutulursa tekrar aynı rengini kazanır.Uzun süre güneş altında kalan dumanlı kuvarslar rengi solabilir ama bu durum Ametist taşında olduğu kadar belirgin değildir.

Dumanlı kuvarslar “dikroik” özelliğe haizdir yani polarize ışık altında ekseni etrafında döndürülürse sarı kahverengiden kırmızı kahverengine değişim gösterir.Ayrıca kaya kuvarslarının tipik renginden(kırılmış kısımlarda)farklı renk görüldüğünü pek çok arkadaş görmüştür(Kaya kuvarsında menekşe ve sarı görülmez)

Bu kuvarslarının bir kısmı alışık olduğumuz büyüme şekillerine uymayan biçimleri vardır(Gwinde- denilen)bu şekilde büyüyenler klasik formun çok dışında dır.Ancak bu gibi konulara ileride büyüme şekilleri kısmında görelim.

Normal kuvarslarının ışımaya tutularak rengini koyulaştırılıp satıldığı bir gerçektir,aslında satıcının bunu belirtmesi gerekir.Bilhassa fazlası ile koyu renkli olanlardan şüphelenmek için fazlası ile sebep vardır.

Dumanlı kuvarslar yüksek seviyeli metamorfizmadan geçmiş bölgelerde bulunabilir.Volkanik bölgelerde Kaya kuvarsı ile ametiste daha çok rastlanır,sedimanter kayaçlarda ya çok azdır yada dumanlı diye düşünenler Aslında siyah veya kahverengi kapanımlar nedeniyle olduğu bulunmuştur.Bu çeşit kuvarsın iğnecik şeklinde ki oluşumuna rastlanmaz(büyük olasılık oluşum süresinin uzunluğu ile ilgili olduğu düşünülebilir.

Tarihte diğer kuvars çeşitlerinde olduğu gibi bu kuvarsta süs eşyası yapımında ve mühür yapımında kullanıldığı anlaşılmıştır,hatta 12 y.y.da Çin de düz kesilerek güneş gözlüğü yapıldığı bilinmektedir.