Perinçek: Türkiye Vatan Partisi'nin programıyla çıkışa ulaşabilir

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, BBN Türk kanalında Meryem Şahan’ın özel konuğu oldu ve sorularını yanıtladı.

Perinçek: Türkiye Vatan Partisi'nin programıyla çıkışa ulaşabilir

Gündeme ilişkin konuşan Perinçek, “Türkiye'nin önünde FETÖ'yü PKK'yı bitiren bir hükümet var. Üretim Devrimi'nin eşiğine gelindi. Türkiye, buralardan üreticinin sorunlarına  çözüm bularak çıkacak ve Türkiye ancak Vatan Partisi'nin programıyla çıkışa ulaşabilir.”dedi.

‘ÜRETİCİ KAMBUR DEĞİL, BAŞTACI DİYORUZ’

Türkiye’nin ekonomik gidişatı ve muhalefetin erken seçim çağrılarına ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Perinçek, “Çektiğimiz sıkıntıların nedeni için ortak kamuoyu oluşmaya başladı. Mevcut ekonomi sisteminin yönetilemez olduğunu belirtiyolar. Yani, sıcak para peşinde koşarak, dışa bağlı ekonomi sisteminin devam etmeyeceğini herkes anlmaya başladı. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte bu sistemi reddeden, "Üretim Devrimi" var. Türkiye çok köklü bir çözümün eşiğine geldi. Bu sistem 1980' de nasıl kurulmuştu? Üreticiyi adeta suçlayarak, kambur ilan ederek başlamıştı. Biz de diyoruz ki, "üretici kambur değil, baştacı" Türkiye, buralardan üreticinin sorunlarına  çözüm bularak çıkacak. Muhalefet dediğiniz; CHP,İP, PKK, FETÖ. Bunların oluşturduğu cephe açısından bir çözüm yok. Onlar Atlantik sisteme bağlı olduklarından Türkiye'nin çıkmazını temsil ediyorlar. Yine ne varsa Türkiye tarafında var. Ve Vatan Partisi de Türkiye tarafının anahtarı haline gelecek önümüzdeki dönemde. Çünkü Vatan Partisi, Türkiye'ye çıkış yolunu ve çözümü getiriyor. Biz buradan tasarruf, yatırım, istihdam ve üretim odaklı bir ekonomi ile çıkacağız.”dedi.

‘GÜÇLÜ MECLİS, GÜÇLÜ HÜKÜMET’

Meryem Şahan’ın, ‘Parlamanter sisteme dönüş için ne düşünüyorsunuz, 50 artı 1 esnetilmeli mi?’ sorusuna cevap veren Perinçek, “Esnetilemez çünkü Cumhurbaşkanlığı sisteminin mantığına aykırı olur. Siz diyelim 40 ile seçerim derseniz diğer tarafa 60 kalır. Dolayısıyla 40-45 ile Cumhurbaşkanı seçemezsiniz. Bu sistemin özünde yarıdan bir fazlayı almak zorundasınız. Bu sistem, Türkiye'nin geleneklerine aykırı bir sistem. Meclisi bir kenara itti, bütün iktidarı Cumhurbaşkanı etrafında topladı. Dolayısıyla, halkla bağlarını inceltmiş oldu. Güçlü meclis geleneği, güçlü iktidarın da kaynağı oluyordu. Ama şimdi güçlü meclis yok. Aynı zamanda hükümeti denetleyen bir meclis yok. Vatan Partisi olarak güçlü meclis, güçlü hükümet diyoruz.”ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE CEPHESİNDEYİZ’

Meryem Şahan’ın ‘Bir ittifaka katılmaya niyetiniz var mı ya da parti olarak hangi ittifaka kendinizi daha yakın görüyorsunuz?’ sorusuna ise, “ Biz Türkiye cephesindeyiz. Türkiye İttifakınınn içindeyiz. Vatan Partisi kesinlikle Biden'ın iktidar planları içinde olmayacaktır. O nedenle de CHP'nin FETÖ, PKK ile yan yana olması kabul edilebilir olay değil. Türkiye'nin önünde FETÖ'yü PKK'yı bitiren bir hükümet var. Bir de şimdi Üretim Devrimi'nin eşiğine gelindi. Öyleyse şimdi bizim katılacağımız hükümetin iki tane önemli görevi var: 1- Üretim Devrimini başaracak, 2- Güvenliği sağlayacak ve terörün kökünü kazıyacak. Bu iki madde üzerinde birleştiğimiz bir hükümette olacağız. Ve göreceksiniz birkaç sene içinde Vatan Partisi'nin olduğu hükümetler kurulacak. Türkiye ancak Vatan Partisi'nin programıyla çıkışa ulaşabilir.”yanıtını verdi.

‘TÜRKİYE’Yİ ASKERİ AÇIDAN TEHDİT EDEN HAREKETLERİN TAMAMINDA ABD VAR’

‘ABD ve Türkiye ilişklerinin nereye gideceğini düşünüyorsunuz?’ sorusuna yanıt veren Perinçek, “Türkiye'nin çevresi ABD üsleri ile donatıldı. Oralara tank yığıyor, bu ilişki nereye gider? ABD doğrudan doğruya Türkiye'ye karşı silahlı hazırlık içinde. Doğu Akdeniz'de de Amerika, İsrail, Yunanistan, askeri tatbikatlar yapıyor. Türkiye'yi askeri açıdan tehdit eden hareketlerin tamamında ABD var, bu ilişki nereye gider? Türkiye güçlü olacak ve Amerika'yı caydıracak. Aynı zamanda Türkiye, bu tehditlere karşı Doğu Akdeniz'de müttefik birikimini değerlendirecek. Yani, ABD ile problemleri olan Rusya, İran gibi ülkeleri yanına alacak. İşte o zaman hem milli gücü ile hem de müttefikleriyle caydırıcı olur. Burada KKTC'nin tanıtılması da çok önemli. Bu konuda çok çalışma yaptık. Biz Abazya ve Rusya' nın, KKTC'yi tanıması için olumlu alanı oluşturduk. Hükümetin bu konuda yanlış tutumlarını görüyoruz ama biz bunun için çalışıyoruz. Dolayısıyla ABD-Türkiye ilişkisi kendi silahlarını yapması, modernleştirmesi hem de müttefik birikimini seferber etmesi sayesinde olacaktır. Bu bir dış politika konusudur.”dedi.

 ‘İSRAİL’İ DOST GÖREN PROGRAMLAR GERÇEKÇİ DEĞİLDİR’

“İsrail ve Mısır konusunda da yumuşama sinyalleri var fakat hidrokarbon faktörü var. Orta Doğu'nun geleceği sizce neye bağlı” sorusuna ise, “İsrail ile ilişkiler gelişmez. İsrail, Kürdistan adında ikinci bir İsrail kurmak istiyor. O bakımdan hayaller kurmayalım. İsrail'i dost gören programlar gerçekçi değildir. Orta Doğu'da, İsrail ve ABD bölgeyi tehdit eden ikilidir. O zaman Orta Doğu'da barış nasıl sağlanabilir? Batı Asya ülkeleri tehdite karşı el ele verecek. Türkiye - Suriye ilişkileri bu açıdan çok önemli. Acilen iyileştirmeye gitmemiz lazım. Zaten kazanılmış başarılar var; 2018 yılında yapılan referandumda Türkiye- İran- Irak-Suriye el ele verdi ve Kürdistan planı bozuldu. Karabağ Zaferi de ikinci başardır. Diğer bir başarı modeli de Türkiye, Rusya, Azerbaycan'ın bir araya gelmesidir. Toplam olarak baktığımızda; Türkiye, Irak, İran, Suriye, Azerbaycan, Rusya’nın beraber olması durumunda bölgemizdeki ABD planı bozulur ve ekonominin gelişimi olur.”ifadelerini kullandı.