Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘’Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı”nı verdiği gün olmasıyla da örtüşen etkinlikte,  Büyük Önderimizin Cumhuriyet kazanımı olarak dünyada birçok ülkeden önce Türk kadınına haklarını vermesine ilişkin kısa kutlama konuşmaları da yapıldı.

Uzaktan eğitimin sunumunu TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur yaptı. Akdur konuşmasında, Kovid-19 pandemisi nedeniyle gerek temel eğitimde gerekse yükseköğretimde tüm kurumların ve eğitmenlerin bu konuya hazırlıksız yakalandıklarını özellikle vurguladı. Bir yandan toplum sağlığıyla uğraşılırken bir yandan da öğrenci ve velilerin uzaktan eğitimde yaşadıkları sıkıntılarla uğraşıldığı özellikle okul öncesi eğitimde uygulamaların hem öğretmen hem öğrenci temelinde problemlere yol açtığı üzerinde duruldu. Digital eğitimin sosyal yaşamı yok ettiği, sınavların sağlıklı yapılamadığı, laboratuvar çalışmaları ve uygulamaların yapılmamasının sağlık bilimleri alanında büyük sorunlara yol açacağı, küçük gruplar halinde uygulamaların mutlaka yapılması gerektiği, iki yıllık üniversitelerde okuyan öğrencilerin pandemi kısıtlamalarından dolayı şu ana kadar sadece bir yarım dönem örgün eğitim gördüğü, ülkemizde kovid-19’un yeniden pik yapmasından dolayı 2020-2021 Bahar döneminin de uzaktan eğitimle yürütüleceği varsayımlarının olduğu, öğretmen ve öğrencinin birbirini tanımadan dört yarı dönemlik bir yükseköğretimde sadece bir dönem yüz yüze eğitim görmenin mezuniyet sonrası mesleki çalışmalarda büyük sorunlara yol açacağı konuşuldu.

Ayrıca ülkemizde Ege Bölgesi köylerinde bile internet alt yapısının olmayışı, öğrencilerin tablet veya bilgisayar yetersizliğinin öğretime erişmesinde ciddi problem teşkil ettiği, devletin bu sorunları acilen çözerek her öğrencinin internet ve digital sistemden ücretsiz yararlanması gerektiği belirtildi.

Okul öncesi eğitimde yüz yüze eğitim yine kovid-19’den dolayı durdurulmuşken, 4-6 yaş grubu Kuran kurslarına giden öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yüz yüze eğitime devam ettirilmesi, insan sağlığı hiçe sayılarak minicik beyinlerin iktidarın gelecek ikballerinin hayalleri uğruna kullanıldığı ve bir neslin yok edildiği ifade edildi.

Dileğimiz ve arzumuz, her konuda digital bir çağa girerken, insan ve çocuk haklarının göz ardı edilmeksizin, bilime ve akla dayalı, olabildiğince sosyal yaşam ve fırsat eşitliği sağlanan, siyaset değil insan ve ulus devlet merkezli laik bir eğitimin verilebilmesidir.