Uysal: Devlet vakit geçirmeden değerli taşlarla ilgili çalışma başlatmalıdır

Uysal: Devlet vakit geçirmeden değerli taşlarla ilgili çalışma başlatmalıdır

TUM-HABERLER.COM'dan Bora Özizmirli'nin Türkiye'nin önde gelen değerli taş ve maden arayıcısı Metin Uysal ile röportajı üçüncü bölümüyle devam ediyor. Burada belirtmekte fayda var ilk iki bölüm gerçekten çok yankı uyandırdı.

Röportajın geçen bölümünde; Denizli'de 17 adet elmas kaynağı(lamproit bacası) bulduğunu açıklayan Metin Uysal bu bölümdede lamproitlerin sadece elmas kaynağı değil aynı zamanda yakut,safir,zümrüt, wolfram gibi değerli taş ve madenlerinde kaynağı olduğunu açıkladı.

Öte yandan Metin Uysal'ın geçtiğimiz bölümde yapmış olduğu açıklamalar bir çok akademisyen ve değerli taş araştırmacı tarafından çok konuşuldu.

Metin Uysal'ın açıklamalarına çoğunluk destek verirken belli bir kesimde karşı çıktı.

Karşı çıkanların önemli bir bölümü elmas için kimberlit bacalarının şart olduğunu, Türkiye'de kimberlitin olmadığını ve kimberlit olmadığı içinde elmasın olamayacağını ifade ettiler.

Röportajın bu bölümünde Metin Uysal ise; açıklamalarına yönelik eleştirilere belgelerle cevap verirken,Avustralya ve Kanada örneğini verdi. Çünkü bu iki ülkede kimberlit bacası olmamasına rağmen elmas çıkarıldığına dikkat çekti.

Metin Uysal ile gerçekleşen röportajımızın ilk bölümünü okumak için buraya TIKLAYINIZ ve ikinci bölümü okumak için şu linke TIKLAYINIZ.
Mülakatın üçüncü bölümünü ise; kaldığımız yerden devam etmek üzere aşağıdadır.


AKADEMİSYEN VE ARAŞTIRMACILARIMIZ BATININ AKADEMİSYENLERİ VE ARAŞTIRMACILARINDAN DAHA ÇOK OKUMALI VE ÇALIŞMALIDIR

TUM-HABERLER: Metin bey tekrar merhaba. İlk iki bölümünü yayınlamış olduğumuz röportajımız gerek akademik çevrelerce, gereksede sayıları on binlere varan değerli taş arayıcıları tarafından çok konuşuldu. Sizin görüşlerinizi destekleyenler çoğunlukta olduğu gibi aynı zamanda karşı çıkanlarda oldu.

 

Özellikle bazı çevreler Türkiye'nin elmas oluşumu için jeolojik yapısının uygun olmadığını, söylüyorlar. Sizce bu eleştiriler ne kadar doğru?


METİN UYSAL:Aslında bu bölümde başka konulara girmeyi düşünmüştüm.Madem ki bu sorular soruluyor,cevap verelim ve bu tartışmayı sonlandıralım.

Türkiye'nin elmas oluşumu için jeolojik yapısının uygun olmadığını söyleyenler eski bilgilerle hareket etmektedir.

Bu tarz bilgiler belki 40 yıl öncesinde geçerli olabilirdi. Fakat bilim dediğimiz şey sürekli gelişme ve yenileşme halindedir. Dolayısıyla bizim üniversitelerimiz,akademisyenlerimiz ve araştırmacılarımız batının akademisyen ve araştırmacılardan çok daha fazla okumalı, araştırmalı ve çalışmalıdır.

Hele ki; Türkiye gibi yıllardır emperyalist baskı altında bir ülkede yaşıyorsunuz bu görev vatan görevidir.

Ancak asli görevi ülkenin yeraltı kaynaklarını bulmak yol göstermek olan üniversiteler ve akademisyenler esas olarak bu görevi yapabilecek yapılanma içinde değildir. Çok acı ama Türkiye Cumhuriyeti nerede ise tüm kurumları yabancı (özellikle ABD ve AB) zihniyetinin egemenliği altındadır. Bu yapı dağıtılmadan bu ülkede ne elmas ne de diğer değerli taş ve madenler özgürce çıkarılabilir. Bunlara göre Türkiye neredeyse olmazlar ülkesidir.

AVUSTRALYA VE HİNDİSTAN'DA KİMBERLİT YOKTUR AMA ELMAS VARDIR


TUM-HABERLER(araya girerek):  Türkiye yönelik emperyalist baskı konusunda hem fikiriz. Ancak sizin açıklamalarınıza karşı çıkanlar elmas oluşumu için kimberlit bacasının olması gerektiğini  savunuyorlar,  'kimberlit bacası yoksa Türkiye'de  elmas da olamaz' diyorlar. Buna ne diyorsunuz?

METİN UYSAL: Eski bilgilerle hareket edersek elmasın oluşumu için kimberlit bacaları şarttı. Ama bu bilgi eski bilgidir. Yeni araştırmalarda bu bilgiler eskide kalmıştır. Son yapılan araştırmalardan birinin linkini paylaşalım ve bize karşı çıkanların okuyup, bilgilenmesini sağlayalım. Okumadan , anlamadan ve yeniliklere takip etmeden fikir yürütülemez.

Özellikle akademisyenlerimiz için şuraya linkini koyalım. (LİNK İÇİN TIKLAYINIZBu linkte Hindistan'daki elmasların kaynağı açıklanmaktadır.

Önceleri Hindistan'da ki elmaslar KAYNAĞI BİLİNMEYEN durumunda idi. Çünkü gerçekten nereden geldiği bilinmiyordu. Plaser denilen yataklardan bahsediliyordu. Fakat araştırmalar neticesinde öğrenildi ki; Hindistan'daki elmasların esas kaynağı lamproitler olduğu anlaşıldı. Zaten linkini yerleştirdiğim araştırmada lamproitler açıklanmaktadır.


Diğer belgemizde yine resmi bir kurumdan geliyor. (BELGE İÇİN TIKLAYINIZ) Bu belgeye göre elmas çıkaran 64 ülkenin elmas kaynaklarının açıklaması vardır. Örneğin Avustralya; dünya elmas üretiminin yüzde 40'nı karşılamaktadır. Avustralya bu üretimi kimberlitlerden değil lamproitlerden sağlamaktadır. Ünlü Argyle lamproiti Avusturalya'da bulunmaktadır.


Biraz önce bahsettiğimiz Hindistan ise; dünya elmas üretiminin yüzde 21'ni karşılamaktadır ve elmas üretimini lamproitlerden sağlamaktadır. Çünkü Hindistan'da da kimberlit yoktur.

Bu bilgilerden hareketle görüyoruz ki; elmas için sadece kimberlit bacaları şart değildir. Ama araştırmacılarımız ve akademisyenlerimiz hala eski bilgilere dayanarak elmas için kimberliti şart  görmektedir.
Tekrar ediyorum, elmas için kimberlit bacası şartı bilgisi eskide kalmıştır.

Özün özü şuki;  lamproitler önemli bir elmas kaynağıdır ve Türkiye'de lamproit bacaları vardır.


DENİZLİ İLE 6 İLİMİZDE ELMAS KAYNAĞI BULUNMAKTADIR
LAMPROİTLER SADECE ELMAS KAYNAĞI DEĞİLDİR


TUM-HABERLER: Evet bundan önceki açıklamanızda Denizli'de lamproit yani elmas kaynağı bulunduğunu açıklamıştınız.

METİN UYSAL: Sadace Denizli değilki. Bugün Türkiye'nin 6 ilinde lamproit( elmas kaynağı) vardır. Bunlar iddia değil olgudur, gerçektir. Bu illeri tekrarlıyalım. Bu iller  Kütahya, Isparta,  Afyon, Uşak ve Muğla'dır.
Ek bilgi vermek gerekirse; lamproitlerde sadece elmasta bulunmaz. Safir,yakut,zümrüt,altın,wolfram ve çeşitli maden ve minarellerde bulunur. Çünkü lamproitler yerin kilometrece altından korkunç patlamalarla ortaya çıkan oluşumlardır. Denizli örneğinde yola çıkarsak ki benim tespitlerime göre Denizli'de 17 adet lamproit oluşum vardır. Denizli'de safir,yakut, zümrüt gibi değerli taşlarda vardır.

Elbette başka elmas kaynaklarıda vardır. Örneğin meteorlar ve ofiyolitlerde de elmas bulunmaktadır. Zaten bir süre önce Adana-Pozantı ofiyolitlerinde elmas bulunduğuna dair haber yapmıştık.



ÜLKEMİZE YÖNELİK BASKILARI ANCAK DAYANIŞMA VE ORTAK HAREKET EDEREK ÖNLEYEBİLİRİZ

TUM-HABERLER: Röportajımızın bu bölümü için ayrıca belirtmek istediğiniz hususlar var mı?

METİN UYSAL: Aslında bu kısıma kadar anlattıklarımla durum açığa çıkmıştır. Ancak bahsettiğim linkleri başta MTA olmak üzere,bilim insanlarımızı ve çeşitli karar vericilerin okumaya davet ediyorum.

Diğer bir mesele; Türkiye'nin bir çok ilinde sayıları on binlere varan değerli taş arayıcısı arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız zaten ülkemizde akademisyenlerin yapmadığını yaptı ve bir çok önemli değerli taşı buldular. Akademisyenleri görevi  var olan keşiflerin önünü kapatmak değil açmaktır.

Son söz olarak şunu söylemek istiyorum. Batılı ve emperyalist devletlerin gözü ülkemiz üzerindedir. Bu baskı sadece dış politika ve ekonomi üzerinden değil yerli altı zenginliklerimizin keşfedilip, kullanılmasında bile çok etkilidir. Bu baskıyı yıkmakta kolay değildir.

Türkiye'yi savunmasında ve kalkınmasında siyasi görüş,parti ayrımı yapılmaz. Kimler ülkemizi savunup, katkıda bulunuyorsa ortak hareket edip çalışması zorunludur.  Aslolan ülkemizin çıkarlarıdır.

Bu ülkenin vatandaşları olarak hepimiz yeniliğe açık olmalı ve çok çalışmalıyız.
Buda ancak vatanperverlik temelinde ortak çalışma ve dayanışma ile mümkündür.

Devletimiz vakit geçirmeden değerli taşlarla ilgili çalışma başlatmalıdır.


Röportajın geriye kalan bölümü TUM-HABERLER.COM'da yayınlanacaktır.