Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'ın Ermeni soykırımı iddialarını reddeden açıklamalarını içeren video, tum-haberler.com haber sitesinin YouTube hesabından kaldırıldı.

Tum-haberler.com sitesinin video kanalında yer alan kaydın kaldırılma gerekçesi ise, ''nefret söylemi'' olarak açıklandı.

Hiçbir yasal dayanağı olmadan keyfi yasaklamalarına bir yenisini ekleyen YouTube, Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'ın Ermeni soykırım iddialarını reddeden açıklamalarına sansür uyguladı.

BÜYÜKELÇİ BAĞIŞ'IN AÇIKLAMALARI İKİNCİ KEZ SANSÜRE UĞRADI

Prag Büyükelçisi Bağış, bir süre önce Ulusal Kanal yayınına katılmış, soykırım yalanına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde elde edilen zaferi değerlendirmişti.

Egemen Bağış'ın kendi YouTube hesabına yüklediği video şikayetler üzerine kaldırıldı.

Gerekçe olarak ''Ermenilere nefret söyleminde bulunulduğu'' gösterildi.

Bilindiği gibi Büyükelçi Bağış, 27.04.2020 tarihinde Ulusal Kanal canlı yayınında Yeşim Eryılmaz'ın konuğu olmuş, sözde Ermeni Soykırımı iddiaları şiddetle karşı çıkmıştı. Bağış bu canlı yayında Türkiye'yi ilgilendiren milli konularda siyasi görüş ayrımı yapmadan ortak hareket edebilmenin önemini vurgulamış, sözde Ermeni Soykırımı yalanına karşı bu açıdan bakmak gerektiğinide belirtmişti.



İŞTE EGEMEN BAĞIŞ'IN SANSÜRLENEN O KONUŞMASI:

Egemen Bağış o günkü Ulusal Kanal canlı yayınında "Ermeni Soykırımı olmamıştır! Hodri meydan"ifadesine yer vermiş ve konuşmasına şöyle sürdürmüştü: 

’’Doğu Bey AİHM’de yargılanırken siyasi görüşlerimiz farklı bile olsa Avrupa parlementosuna üye bütün vekillerimizle birlikte Doğu Bey'in yanında olduk. Bu konudaki milli duruşu çok önemliydi.

Bakan olduğum zamanlarda benim başıma benzer bir dava karşıma çıkmış Ermeni Soykırımı olmamıştır, hodri meydan! İsteyen buyursun gelsin tutuklamaya kalksın bakalım.Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanını tutuklayacak bir güç tanımıyorum demiştim.Bu hepimizin hassas noktası.

Avrupa’ya ABD’ye ve Kanada’ya baktığımız zaman Ermeni toplumunu yönetenlerin büyük bir kısmının ülkelerindeki diğer hristiyan toplumlarının içinde Ermeni toplumunun erimesini önlemek için bu soykırım yalanına tutunduklarını görüyoruz.

Zaten hristiyan olan Ermenilerin diğer hristiyan toplumlarla birlikte olmasını engelleyen şey Türk düşmanlığı. Bu konu Türkiye ile Ermenistan arasında çözülecek olsa kısa sürede içerisinde çözülür. İki ülke oturur mantıklı bir şeklide tartışır ve konuşur. Ama diyasporadaki Ermeniler için tek önemli konu toplumu bir arada tutmak ve erimesini önlemek. 

Cumhurbaşkanımızın Başbakan iken Ermenistan’a bir çağrısı vardı.Gelin arşivleri açalım. Hatta Almanya, İngiltere ve Rusya’nında arşivlerini açmasını sağlayalım demişti. Ermenistan o gün bu gündür bu çağrıya cevap vermedi. Onlar için görüşmenin ön koşulu bu yalanın kabul edilmesi ancak hiç kimse işlemediği bir suçu kabul etmez.Türkiye’de bu konudaki hassasiyetini en net şekilde ortaya koyar.”ifadelerine yer vermişti.

''PARLAMENTOLARIN GÖREVİ TARİH YAZMAK DEĞİLDİR''

Konuşmasına "Geçmişi tespit etmek akademisyenlerin işidir" şeklinde devam ettiren Bağış, "Parlemantoların görevi tarih yazmak değildir. Geçmişi tespit etmek parlemantoların işi değil o akademisyenlerin işidir. Bu diyaspora hep parlementolar üzerinden Türkiye’ye baskı uygulamak istedi ama bu tür baskılar bizi hiçbir zaman etkilemedi. Biz doğru bildiğimiz yolda devam ediyoruz. Geçtiğimiz 24 Nisan’da Sayın Cumhurbaşkanımız Ermenilerin Türkiye’deki patriğine bir mektup yazdı. Biz iki tarafında o dönemde karşılıklı acıların yaşandığını kabul ediyoruz.Bu bir dünya savaşı içersinde yer alan bir iç savaştı.Ancak önemli olan yeni acılar yaşanmaması için nefretin yayılmaması için çaba göstermek.Bu  meselede de önümüze bakmamız lazım.Ön koşulsuz ve  şartsız Ermenistan ile beraber ortak projeler üretilmesi lazım."