Yönetmenliğini Sadullah Şentürk'ün yaptığı Akif fliminde başrolü Akif karakteriyle Yavuz Bingöl canlandırıyor.

Mustafa Kemal'e Fikret Kuşkan'ın hayat verdiği filmde, Eşref Edib’i Hazım Körmükçü, Akif’in eşi İsmet Hanım'ı Mine Çayıroğlu’nun canlandırdıyor.

Akif'in oyuncu kadrosunda ayrıca, Ali Kemal'i Deniz Oral, çiftlşik ağasını Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Kuşçubaşı Eşref'i Erkan Bektaş canlandırıyor. Oldukça zengin oyuncu kadrosunda Ruhi Sarı Mustafa Sagir, Murat Han ise Al Şükrü rollerinde perdeye gelecek.

Taceddin Evi, ilk TBMM salonu gibi gerçek mekanlarda çekimleri yapılan filmde, Devlet eski Bakanı Yüksel Yalova Maarif Bakanı Hamdullah Suphi rolüyle, Sebilürreşad Yayın Müdürü rolüyle de derginin şu anki genel yayın yönetmeni Fatih Bayhan rol aldı.

Film, Mehmet Akif Ersoy'un biyografisi değil, ama İstiklal Marşı'mızın yazılış öyküsünü beyaz perdeye getiriyor. sinemaya uyarlıyor. İstiklal Savaşı'nın da en kritik zaman dilimi olan 6 Nisan 1920 ile 12 Mart 1921 tarihleri arasındaki tarihi süreci anlatan Akif filmi, 100 yıl sonra sinemaya ilk kez uyarlandığı için ayrıca büyük bir merakla bekleniyor.

AKİF FİLMİNİN KONUSU

Akif filminde, İstiklal Marşımızın yazılış öyküsünün geçtiği 6 Nisan 1920 - 12 Mart 1921 tarihi arasında Akif'in Ankara'ya davet edilmesi ve İstiklal Marşımızın TBMM'de 12 Mart'ta resmiyet kazandığı gün arasında yaşanan hikayeyi sinemaya uyarlanmış.

İstanbul işgal altındadır ve insanlar yıllardır devam eden savaşın etkisiyle direnme ve savaşma gücünü kaybetmektedir.

Ankara merkezli bir direniş başlatan Mustafa Kemal kurtuluş için halkı bir araya getirir.

Bu sırada işgal devletleri, Anadolu halkını Ankara yönetimine karşı kışkırtmak için İslam üzerinden kara propaganda yapar.

Savaşta işlerini şansa bırakmak istemeyen işgal devletleri, Mustafa Kemal’i öldürme kararı alır ve bunun için Hintli Müslüman Mustafa Sagir görevlendirilir.

Mustafa Kemal, işgal devletlerinin kara propagandasını engellemek ve halkın kurtuluş mücadelesine katılmasını artırmak için Mehmet Akif’i Ankara’ya çağırır.

13 yaşındaki oğluyla birlikte yola çıkan Mehmet Akif, Ankara’ya doğru ilerlerken başına birçok olay gelir.

Yaşadıklarından, şahit olduklarından derinden etkilenen Mehmet Akif bu süreçte İstiklal Marşı’nı yazmaya girişir.