8 MART’I ANARKEN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadını anmakla kadın sorunları çözülmüyor. Günlük hayatta kadına yönelik şiddeti, aşağılamayı biliyoruz, ekranlardan izliyoruz; ancak bunların kaynağını biliyor muyuz? Biliyorsak mücadele ediyor muyuz?

Ders kitaplarında ve fetvalarda Medeni Kanun’un ruhuna aykırı şu ifadeler yer almaktadır:

  1. Kocaya 4’e kadar çok eşli olma hakkı.

  2. Anneleri ile zifafa girilmeyen üvey kızlarla evlenilebilir.

  3. Boşama yetkisi kocaya verilmiştir, koca yetkisini başkasına devredebilir.

  4. Boşama için kocanın mahkemeye gitmesine gerek yok, “boş ol” demesi yeterli.

  5. Boşamadığı halde kasten yanlış beyanda bulunan Maliki ve Hanbeli eşini boşamış sayılıyor.

  6. Zifaf gerçekleşmeden yapılan boşama geçerlidir.

  7. Kadını âdetli iken boşamak geçerli.

  8. Çocuk olmaması boşanma sebebi sayılıyor.

  9. Mirastan kız çocuklara, erkeğin yarısı kadar pay verilir.

  10. Mirasçı, farklı dinden ise mirastan pay alamaz.

  11. Evlatlık ile evlat edinen arasında mirasçılık ilişkisi yoktur

  12. Kadının “açmasına izin verilen avreti; yüzü, bilekleriyle birlikte elleridir”,

  13. Mezheplere göre avret yeri, farklı düzenlendi.

  14. Elbise, karşı cinsin dikkatini çekmemeliymiş.

  15. Kadına bakmak haram.

  16. Kürtaj “cinayettir” yaklaşımı var.

  17. Estetik yasak.

  18. Tekfir eden (dinden çıkan) erkekse Müslüman bir kadınla evlenemez.

  19. Dinini ve ahlakını beğendiğiniz dünürün oğluna kızınızı vermezseniz yeryüzünde fitne ve bozgunculuk olurmuş.

  20. Kadın, eşinin sevmediği kimseleri evinize sokmamalı ve hoşlanmadığı kimselerle konuşmamalı imiş.

Bu ifadelerle yetişen bir neslin, kadınlara ekranlarda gördüğümüz durumu yaşatmaması olanaklı mı!

Eğitimdeki ve fetvalardaki bu ifadelere karşı kadın örgütleri, sendikalar, dernekler, barolar, partiler, vb yeterince mücadele ediyor mu?

İşin gerçeği bu konuları takip eden biri olarak Cumhuriyet Kadınları Derneği dışında ciddi mücadele verene rastlamadım. Dolayısıyla 8 Mart’ı anarken bunları ne kadar bildiğimizi, bildiğimizi ne kadar uyguladığımızı düşünmek durumundayız.

Ülkemiz, ABD ile enstrümanları PKK ve FETÖ ile mücadele ederken milletin arasına ayrılık sokmak yanlıştır. Kadını erkeğiyle milli birlik halinde emperyalizme direnebiliriz.

Dolayısıyla sadece kadının özgürlüğü, onuru için değil, emperyalizme karşı mücadelenin başarısı, milli varlığın korunması noktalarından da yukarıdaki ifadelere karşı mücadele edilmelidir.

NOT: Müfredat ve ders kitaplarındaki Medeni Kanun’a karşıtlığına dair, “Gayrimilli Eğitim” ve “Diyanet’in Fetvaları” kitaplarım incelenebilir. Daha da önemlisi mücadelede değerlendirelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar