Ali Rıza Özkan

Ali Rıza Özkan

AYARINI BOZDUĞUN KANTAR...

İçişleri Bakanımız, Sayın Süleyman Soylu’nun annesine sosyal medya üzerinden hakaret eden bir şahıs tutuklanmadı!

Soylu, haklı olarak feryat ediyor!

Acısını ve öfkesini anlıyorum ve paylaşıyorum.

Ancak, bu noktada Adalet Bakanımız, Sayın Abdülhamit Gül’e yönelik serzenişini anlayamıyorum ve paylaşamıyorum.

Gül, görevini yapıyor ve işaret ettiği gibi, her şey “yasa” içerisinde oluyor!

GÜL MÜ HAKLI, SOYLU MU?

Elbette, her iki karşılaştırarak buradan bir komplo teorisi üretecek değilim. Bu işi, FETÖ medyası yeterince yapıyor! Aslına bakarsanız, iktidar ve çıkar ilişkileri çerçevesinde değerlendirildiğinde, ne Sayın Gül’ün Sayın Soylu’ya, ne de tersinden Sayın Soylu’nun Sayın Gül’e zarar vermek istemesi mümkün!

Alttan üstten, sağdan soldan, toplasanız, çıkarsanız, bölseniz, çarpsanız da bu olayı olası bir çatışmanın nesnel zemininde açıklayamazsınız.

Ama, FETÖ medyasının elbette, böyle bir sorunu yok. Onları ilgilendiren, kitlelerin algılarında yürüttükleri toplum mühendisliği işinde bir kazma daha vurabilmek!

O nedenle, Soylu’nun haklı serzenişi ile Gül’ün yasaya atıfı bir çelişme değil, tersine bu iktidarın birbirini tamamlayan iki yüzüdür, şeklinde açıklamak, kanaatimce daha doğrudur!

SOYLU İNFAZ YASASINI BİLMİYOR!

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, yasaya işaret ederken, doğru yapıyordu.

Çünkü, Sayın Soylu’nun da üyesi olduğu Ak Parti iktidarının değiştirdiği ve KHK’larla tahkim ettiği 5275 sayılı İnfaz Yasası ile 6 yıl veya altında hapis cezası alan bir hükümlü doğrudan tahliye olma hakkı kazanmaktadır!

Daha açık ifade ile söyleyecek olursak; savcı önüne gelen bir zanlının yargılanacağı suç maddesine bakar, eğer 6 yıl veya altında hapis cezası alacağı öngörülen bir maddeden davası açılacaksa, orada serbest bırakır ve mahkemeye sevk ettiği dosyaya “tutuksuz yargılanmasına” notu düşülür.

Savcı yapmasa dahi, zanlının çıkarılacağı ilk duruşmada yine aynı kararın alınacağı kesindir! Çünkü, zaten infaz yasası ile 6 yıl ve altı suçlardan hapis cezası çıkarılmıştır!

Elbette, sözünü ettiğimiz yasadan sadece 6 yıl ve altı hapis cezası alanlar faydalanmıyor. Ayrıca hükümlülerden;

7 yıl hapis cezası alanlar 6 ay,

8 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl,

9 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl 6 ay,

10 yıl hapis cezası alanlar 2 yıl,

15 yıl hapis cezası alanlar 4 yıl 6 ay cezaevinde kaldıkları takdirde tahliye olma “hakkı” kazanıyorlar!

Gerçekten de, suçlu açısından düşünürsek, bu bir kazançtır!

Dolayısıyla, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sevgili annesine hakaret eden şahıs da, 6 yıl üstü bir ceza almayacağı için, yaptığı alçaklık yanına kâr kalacak ve ilk çıkarıldığı mahkemede “tutuksuz yargılanmasına” şerhi ile salıverilecektir. Nitekim, olan da budur!

ADALET KİMİN İÇİN?

Türkiye’nin adalet terazisi bozulmuştur. Ayarı bozulan kantarın doğru tartması mümkün değildir. O nedenle, Sayın Soylu’ya tavsiyemiz, eğer kendisi ve sevgili annesi için adalet istiyorsa, bunu ancak, infaz yasasındaki bu bozuk ayarı düzelterek başarabilir!

Bakın, 3-4-5 yıl hapis cezasının karşılığı ciddi suçlardır. Hele ki, 6 ve üstü hapis cezaları genellikle “ağır ceza” kavramı içerisine giren suçlardır. Düşünün ki, bir suçlunun cezası yargılama sonunda, hakimin de takdiriyle, 15 yıldan 8 yıla düşürülüyor. Ve bu suçlu 1 yıl hapis yatıp yeniden aramıza karışıyor!

Bunun adı, açıkça söylüyorum, suça özendirmektir! Bu ülkeye daha başka nasıl zarar verilebilir! Toplum içerisinde huzursuzluk, çatışma, adalete güvensizlik daha başka nasıl yayılabilir?

Sayın Soylu’nun annesinin maruz kaldığı çirkin olayda da görüldüğü üzere, Türkiye’de “adalet” mazlumu değil, suçluyu koruyor! Adalet, mağduriyet gidermesi gerekirken, yine Sayın Soylu örneğinde gördüğümüz gibi, hakkını arayan kesimde, öfke ve haksızlığa uğrama duygusunu büyütüyor.

Umuyorum ve bekliyorum ki, kabinede halkın en sevdiği Bakan olarak öne çıkan Sayın Süleyman Soylu, iktidarda kimsenin açıkça konuşmaya cesaret edemediği İnfaz Yasası konusunu ele alır ve eğer gerçekten yapılacaksa, Hukuk Reformu paketinin içerisinde, suçluyu koruyan düzenlemelerin iptal edilmesini sağlar.

Atalarımız boşuna dememişler: Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar!

Önceki ve Sonraki Yazılar