Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

BAYRAMLAŞMA

Bayram olsun, bayram olsun, bastığın yer bayram olsun. Bayram olsun, bayram olsun, iki cihan bayram olsun. Gönlümüze bayram olsun, ruhumuza bayram olsun, zihnimize bayram olsun inşallah. Bizi bir bayrama daha kavuşturan Allah’a şükürler olsun!

Kurban Bayramına kavuşmanın sevinci var yüzlerimizde, yüreklerimizde, evlerimizde…

Bayramlar bize şunu fısıldıyor. İnsana yakışanın huzur olduğunu, sıcaklık olduğunu, paylaşım olduğunu fısıldıyor. Tencerede pişir, kapağında ye! Olmaz öyle diyor, olamaz diyor. Paylaşacaksın. Kestiğin kurbanı paylaşacaksın, yüreğini, sevgini, ikramını, ihsanını paylaşacaksın. Kırgınlıkları, dargınlıkları ardına atacaksın. Allah için sevecek, Allah için hoş göreceksin! Kokulu gündür Kurban bayramı günleri derdi babaannem. Kokulu günde konu, komşuyu, hısım, akrabayı, ihtiyaç içinde olanları kokusuz bırakmayacaksın. Halkın irfanında paylaşmanın formüle edilmiş haliydi bu!

Teşrik günündeyiz. Teşrik tekbirlerini getiriyoruz. Bayramın dördüncü günü ikindi namazının farzından sonra son tekbirimizi getireceğiz. Tekbirlerle ululuyoruz Mevla’yı! Bayrama özel. Demek Allah ile kul arasında da bir bayramlaşma gerçekleşiyor! Ne zamandan beri bayramlar kutlanıyor, yaşanıyor? Dinimizde bayramların kabul edildiği ve İslam toplumunun olgunlaşmasıyla birlikte hicretin ikinci yılından itibaren ramazan ve kurban adıyla iki bayramın kutlanmaya başlandığı anlatılır. Bayramların Müslümanlar arasında samimiyet, paylaşma ve kardeşlik kültürünü oluşturmada büyük rol oynadığı, İslam kültürünü yansıtan güzel bir uygulama olduğu anlatılır.

Peygamber efendimiz, katılımın çok olması için bayram namazlarını “namazgâh” olarak tanımlanan açık alanlarda kılardı. Çocuk ve kadınların toplu coşkuya katılmalarını tembih ederdi. Bayramların sadece sevgi ve barış şöleni olması için, silah taşınmamasını isterdi. Sevinç, ikram ve coşkunun pekişmesi için Ramazan Bayramı’nın ilk gününde ve Kurban Bayramı’nın dört gününde oruç tutulamayacağını ashabına bildirirdi.

Hadislerde Bayram şöyle anlatıllıyor:

Ukbe b. Amir Rasulullah (s.a.s.)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Arafe, Kurban Bayramı ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme ve içme günleridir.” (Ebu Davud, Sıyam, 49.)

Ümmü Atiyye anlatıyor: “Bayram günü, bize evden dışarı çıkmamız söylenirdi. Genç kızlardan, hayız gören kadınlara kadar hepimiz çıkar, mescitte erkeklerin arkasında dururduk. Bayanlar erkeklerin ’Allahu ekber’ nidalarına ortak olurlar, onlarla birlikte dualar ederler ve o günün bereketli ve tertemiz bir gün olması için yakarırlardı.” (Buhari, İdeyn, 12.)

8. Bera (r.a.) şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.s.) Kurban Bayramı günü bizlere şöyle buyurdu: “Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır.” (Buhari, İdeyn, 10.)

Bayramla ilgili ayet:

“Meryem oğlu İsa, “Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki; önce gelenlerimize (zamanımızdaki dindaşlarımıza) ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve senden (gelen) bir mucize olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın.” dedi. (Maide, 5/114.)

Hac günleri, Arafat vakfesi, Müzdelife vakfesi, Kurban kesmek ve mina günlerini de içinde barındırır Kurban bayramı arefesi ve bayram günleri kendine hastır.

Bayramınız bayram olsun. Özünüzle bayram ediniz. Yâriniz, yareniniz ile bayram ediniz. En güzeli Yüce Dost ile bayram ediniz. Kurban bayramınız mübarek olsun efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar