Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

BERAT KANDİLİ

 

  1. Hâ-mîm.

  2.  Aydınlatan kitaba yemin olsun!

  3.  Biz onu mübarek bir gecede indirdik; biz daima uyarmaktayız.

Bazı sûrelerin başında bulunan bu tür harflere “hurûf-ı mukattaa” denir (bilgi için bk. Bakara 2/1). Üzerine yemin edilen şey değerli, önemli ve bazan kutsaldır. Burada yemin eden Allah, üzerine yemin edilen de Kur’an’dır; maksat bu kitabın ne kadar önemli ve değerli olduğunu bildirmektir.

Mübarek “uğurlu, hayırlı, bereketli, değerli” demektir. Allah’ın, yarattığı mekânlar ve zamanlardan bir kısmına, bazı önemli işlerin ve ibadetlerin yapılacağı yer ve zaman olma özelliği vermesi, o yerde ve zamanda bulunan, üzerine düşeni yapan kullarına bu yüzden sevaplar, ödüller verip çeşitli lutuflarda bulunması normaldir, bunlarda yadırganacak bir taraf yoktur. Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler, ramazan günleri ve geceleri, arefe günü, Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki Mescid-i Nebevî, Kudüs’teki Mescid-i Aksâ, Kâbe’nin üzerinde bulunduğu toprak parçası bu zaman ve mekânların başlıca örnekleridir. Diğer kutsal kitapların da içinde indiğine dair rivayetler bulunan (Kurtubî, XVI, 124) ramazan ayında (bk. Bakara 2/185; Kadir 97/1), bazı rivayetlere göre bu ayın son on günü içinde (Kurtubî, XVI, 124) Kur’an nâzil olmaya başlamıştır. “Onu indirdik” sözünden “tamamını indirdik” mânası anlaşılabileceği gibi “indirmeye başladık” mânası da çıkar. Kur’an’ın yaklaşık yirmi üç yıl içinde parça parça geldiği tarihî bir gerçek olduğuna göre ikinci mânayı tercih etmek gerekecektir. Kur’an’ın tamamının bir Kadir gecesinde, Allah katından (levh-i mahfûzdan), Cebrâil’in de içinde bulunduğu melekût âlemine indirildiği, sonra Hz. Peygamber’e yirmi üç yılda parça parça gönderildiği şeklinde bir açıklama varsa da bunun, vahye dayalı sağlam bir dayanağı yoktur. Kur’an’ın indirildiği, bütün hikmetli işlerin icra için görevlilere tebliğ edildiği gecenin, şâban ayı ortasına rastlayan ve sonraları Berat gecesi diye anılan gece olduğuna dair rivayetler de sağlam değildir (Kurtubî, XVI, 125).

Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 791

Dinimizin ana kaynağı Kur’an-ı Kerim’dir. Peygamber efendimiz de Kur’an-ı tebliğ etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla Hz. Peygamber yaşayan Kur’an’dır. Haliyle hayatta her alanda sağlam olmayan bilgilerin varlığı kaçınılmaz bir gerçektir. Kandiller konusunda da bilgilerin sağlamlığı konusunda tek referans Kur’an’dır.

İnsanın ruhen dinginliğe ulaşması kaygılardan kurtulması ve kaygılarını iyi yönetebilmesiyle mümkün olabileceğini unutmamalıyız. Günah olan davranışlar ruha ağırdır. Deyim yerindeyse bedenen nasıl fazlalıklardan kurtulmak sağlıklı bir davranış ise günah yükünden kurtulmak da aynı bağlamda değerlendirilebilir. Kandil diye bilinen zaman dilimlerini böyle düşünülebilir. Galiba insanın kendini günah işlememe gayretine formatlaması için bir fırsattır. Yanlış olan Kandil gecelerinde şu kadar namaz kılınırsa şu kadar günahın affedilir. Bu kadar çok sevap verilir şeklinde beklenti içerisinde ve kolaycılıkla dini ritüelleri formüle etmek samimi bir yaklaşım değildir. Neden değildir. Habib-i Kibriya efendimiz hiçbir ibadetinde böyle bir ruh haliyle davranmamış ve böyle bir tavrı da önermemiştir.

Ramazan ayına sayılı günler kaldı, Allah hayır ve sağlıkla ramazan ayına kavuşmamızı ve geçirmemizi nasip etsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar