Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

BİR ZAMANLAR KIBRIS, TEK KELİME İLE REZALET!

REZALETİN SON PERDESİNİ KAPATIN

TRT’de şimdiye dek beş bölümü yayınlanan “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisine tek bir şey diyorum, başka bir şey demiyorum: REZALET.

Hem İsveç’te aldığım film eğitimim, hem de İsveç Televizyonu’nda program yapımcılığı deneyimim nedeniyle bunu söylemek için yetkin olduğumu düşünüyorum. Yani konuya ilişkin bilgime, becerime ve deneyimime dayanarak söylüyorum. Bu dizi ne bir belgeseldir, ne bir kurgu film, ne de kurgu-belgesel filmdir. Bu ucube nedir? Tek kelimeyle bir “REZALET” ...

Bir film yapılırken bir hazırlık yapılır. Araştırılır, konuya ilişkin kitaplar okunur. Bilenlerle konuşulur. Olayların geçtiği yerler incelenir. Doğru dürüst bir senaryo yazılır. Filmde çalışacak sanatkar ve zanaatkarlar belirlenir. Bence bu filmde bunların hiçbiri yapılmamış.

Cuma akşamı (30 Nisan 2021) Ulusal Kanal’da Gülgün Feyman’ın sunduğu “Nasıl Yani“ programında Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük, Rauf Raif Denktaş’ın kızı Ender Denktaş Vangöl ve Kıbrıs Araştırmacısı Hasan Taş TRT’nin dizisini yerden yere vurdular. TRT’nin bir araştırma yaptığını, pekçok kişiyle görüştüğünü, hatta senaryoyu olayları iyi bilen bir gazeteciye okuttuğunu ve senaryoda yanlışlar konusunda bilgi aldığını söylediler. Ancak alınan bilgilerin hiçbiri senaryoda kullanılmadığı gibi dizinin baştan sona yanlışlarla dolu olduğunu söylediler. Gerçek isimler kullanılmıştı ama ne kişiler, yerler o isimlere benziyor ne de olmuş olaylar filmdekilere...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kızı Ender Denktaş Vangöl sosyal medya hesabından da bir açıklama yaptı. Ender Denktaş Vangöl, TRT dizisi “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisine ateş püskürdü. Kıbrıs Türklerine büyük saygısızlık olarak niteledi. Ender Denktaş Vangöl,, “yeter artık, ya bu diziyi tamamen hayal ürünü olarak nitelersiniz ya da yayından kaldırırsınız” dedi ve “gerçeklerden yoksun bir şekilde devam edilecek ise bizlerin bu işi mahkemeye kadar taşıyacağımızı bilsinler” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Dr. Fazıl Küçük’ün oğlu Mehmet Küçük de dizinin hem Dr. Fazıl Küçük’e hem Rauf Denktaş’a ve hem de Kıbrıs’ta mücadele eden Mücahitlere saygısızlık olduğunu belirterek dizideki yanlışların derhal düzeltilmesini istedi.

Diziye tepki kuşkusuz çok büyük. Kıbrıs Türkleri kendilerinin zavallı, pısırık, oturup Türkiye’den yardım bekleyip duran garibanlar olarak gösterilmesine tepkililer.

Gerçekten dizide Kıbrıslı Türkler hiç mücadele etmiyorlarmış da devamlı salya sümük ağlayıp sızlıyorlarmış gibi gösteriliyor. Kıbrıs Türklerinin kahraman önderleri Rauf Denktaş elinde fotoğraf makinesi şık şık resimler çekip duran biri. Oysa fotoğraf çekmeye 1983 yılında başlamış. Bu kadar basit yanlışlıklar yapılır mı? Dr. Fazıl Küçük de çığırtkan, korkak bir karikatüre döndürülmüş. Oysa kelle koltukta mücadele etmiş, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda daha etkin rol alması için büyük mücadeleler vermiş kahraman bir önder.

Filmde mücadele yok gibi, devamlı ağlayanlar, saklananlar ve kaçanlar gösteriliyor. Sanki mücahitler, direnişçiler yokmuş; Kıbrıs Türkleri Türkiye’den bir Rambo gelsin diye bekliyorlarmış gibi gösteriliyor. İyi de kardeşim, bari şöyle Sylvester Stallone gibi birini bulsaydınız. Bizim Rambo, Ferdi Tayfur rolüne çıkmış gibi bir oyuncu... Gayet güzel de ağlıyor. Tam bir arabesk filmi. Bizim Ferdi Rambo türkü de söylese dizi mükemmel bir damar filmi olacak. Ne var ki, kafaya ay yıldızlı bir maske/takke takıp, dünyaya bedel bir Türk rolü yapıyor. O zaman bari ıspanak yiyince müthiş güç kazanan Temel Reis’e benzetseydiniz...

Velhasılıkelam, “güleriz ağlanacak halimize”.

Bu filmin ardındaki sorumluları ayıplıyorum. Senaristi, yönetmeni ve oyuncuları da kınıyorum. Kıbrıs tarihinde neler olup bittiğini bilmeden, incelemeden, araştırmadan böyle büyük bir projeye imza atmak en amatör filmcilere bile yakışmaz. Bir okul piyesi olsa bundan daha başarılı olurdu. Böyle sorumluluk isteyen önemli bir filme katılmak için mutlaka hazırlık yapmak şart.

TRT bu projeyi baştan almalı, Kıbrıs mücadelesini en iyi bilen insanlarla bir ön çalışma grubu oluşturmalı ve çok güzel bir ön hazırlık yapmalıdır. Senaryo yeniden yazılmalı ve Kıbrıslı Türklere, önderlerine, direnişçilerine, mücahitlerine, Kıbrıs Türkleri tarihine ve Türkiye – Kıbrıs Türkleri ilişkilerine layık mükemmel bir dizi çekmelidir.

Bu haliyle dizi, bir tarih sahtekarlığı rezaletidir. TRT bu rezaleti sürdürmemeli, 29 Nisan 2021 Perşembe günü gösterilen bölüm son perde olmalıdır.

Rezaletin son perdesi kapatılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar