BİRLİKTE ALINMASI GEREKEN MESELE: YUNANİSTAN VE SURİYE

Emekli büyükelçi Yalım Eralp “Adalar Yunanistan’ındır. Egemenliği şartlı verilmiştir filan böyle bir şey yok” diyor ama Lozan Barış Antlaşması’nın 12. maddesi ile kıyılarımıza yakın Doğu Akdeniz adaları ve özellikle Limni, Semadirek, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adaları gayri askerî statüde kalmak şartıyla Yunanistan’a bırakılmıştır.

Yunanistan, 10 Şubat 1947 Paris İtalyan Barış Antlaşması ile Lozan Barış Antlaşması’nda İtalya’ya bırakılan Oniki Adalar ve Meis’i de gayri askerî statüde olmaları kaydıyla elde etmiştir.

Dahası Lozan’ın 16. maddesinde Türkiye’nin egemenli haklarından vazgeçtiğini belirttiği topraklar, sadece adalar olduğundan Türkiye’nin, adacık ve kayalıklar üzerindeki egemenlik hakkı iddiası devam etmektedir.

Türkiye bu iddialarını uluslararası hukuka taşımalı ama bu alanda esasen emperyalistler etkilidir. Bu hususu Yunanistan Hükümet Sözcüsünün şu sözlerinde görebiliriz:

Türkiye'nin açıklamalarını sakince izliyoruz. Egemenliğimize hiç kimse zarar veremez. Endişe edeceğimiz bir durum yok, Yunanistan’ın haklı olduğunu herkes biliyor. Bizim yanımızda sadece hukuk değil, müttefikler de var.

Son cümlesi çok önemli. AB, ABD’ye güveniyor. Aslında konuşan da Yunanistan değil AB ve ABD. Yunanistan üzerinden ülkemize sopa gösteriliyor. Türkiye'nin yanında hangi müttefikler var?

Biz de müttefiklerimizi artırmalıyız. Özellikle Asya ve Latin Amerika ülkeleri ile ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Esasen hukuk değil silahın çözeceği sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu hafızamızdan çıkarmayalım. Unutmayalım, zor, oyunu bozar.

ABD, PKK, IŞİD’e karşı Suriye’de güvenliği sağlamak lazım ama iktidar, Suriye’nin izni olmaksızın girmeye çalışıyor.

Yunanistan’a karşı egemenlik hakkımızdan bahsederken Suriye’nin egemenlik hakkını gözetmiyor.

Ülkemizin güvenlik endişesine hak verse de Rusya’yı kaygılandırıyor ve Suriye’yi karşısına almış durumda.

Müttefiklik ilişkilerini gevşetmek değil, geliştirmek, bir an önce Esad ile temasa geçmek gerek.

Müttefiksiz kalan başarılı olamayabilir, olsa da maliyet artar.

İçeride kutuplaştıran söylemlerden vazgeçilmeli.

Milli birlik olmadan başarı olmaz.

Muhalefet de Ak partinin ne kadar zarara gireceği üzerinden değil Türkiye’nin yararına olanı merkeze koyarak milli tavır koymalı,bu hususta iktidarla işbirliği yapacağını vurgulamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar