CEMİLE CEVHER

Karadeniz türküleri kadar Azeri Türkülerin de unutulmaz yorumcusu olan Cemile Cevher’i anlatmak istedim. Sesini duyar gibiyim: “Türkü diyorum sana / Başındaki Duvağa”

Trabzon, yetiştirdiği sanat ve devlet adamlarıyla da ünlü... Bu sanatçılar-dan biri Cemile Cehver’di. 1926 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdu. Ha-yatının ilk yirmi yılını Trabzon’da geçirdi.

Cemile Cevher, İstanbul’da imkânları ölçüsünde musiki ortamlarında bu-lunuyordu. Otantik Karadeniz tavrını o kadar güzel yorumluyordu ki, Türk Sanat Müziği Bestekârı Saadettin Kaynak’ın dikkatini çekti. Onu, İstanbul Radyosu Müzik Yayınları Müdürü Cevdet Çağla’ya tavsiye etti.

1950’lı yılların başında Sadi Yaver Ataman’ın “Memleket Havaları Ses ve Saz Birliği”, Necati Başara’nın “Şen Türküler Kümesi”, Nedim Otyam’ın “Yur-dun Her Köşesinden Deyişler, Söyleyişler” programları halk müziği sevenlerde tiryakilik yaratmıştı. Bir program daha vardı ki, Cemile Cevher’in sanat hayatının yolunu açtı.

1950’li yılların başında efsane olmuş Türk Halk Müziği topluluklarından biri de Hasan Sözeri’nin yönettiği “Karadeniz’den Sesler Topluluğu”ydu. Cevdet Çağla, Cemile Cevheri’i bu topluluğa yönlendirdi. Artık topluluğun emisyonlara katılmaya, Karadeniz türküleri havalandırma başladı. Bir süre sonra Hasan Sözeri İstanbul Radyosu’ndan ayrılınca, Cemile Cevher çalışmalarını kemençeci Hasan Tunç’la sürdürdü. 1953 yılında ise, Sadi Yaver Ataman’ın yönettiği “Memleket Havaları Ses ve Tel Birliği Topluluğu’nda çalışmalarına devam etti. Bu toplulukta kimler vardı?

Cemile Cevher, İstanbul Radyosu’nda, Adnan Ataman, Cevri Altıntaş, Alaattin Palandöken, Nezihe Darga, Aziz Şenses, İlhan- Perihan Şen Kardeşler, Nihat mercanlı, Masume Ufuk, Malatyalı Mehmet Ali Erdem, Malatyalı Fahri Kayahan, İsmet Yeşilgün, İsmail Anadolu, Mualla Eriş, Mualla Fosforoğlu, Mela-hat Tandoğan gibi türkü sevdalılarının arasındaydı.

Cemile Cevher, kendisi gibi sanatçı olan Ali Ekber Çiçek’le evliliğinden dolayı, Cemile Cevher Çiçek adıyla bilindi. Türkülerin çoğu kendine özgü yoru-muyla onunla özdeşleşti. Plaklar, kasetler doldurdu. Ama Türk halk müziğine baş-ka yörelerden derleyip notasını yazdığı türkülerle de hizmet ediyordu.

1954 yılında İstanbul Radyosu’nda, Yurttan Sesler Topluluğu kuruldu. Cemile Cevher, Muzaffer Sarısözen’in önerisiyle bu topluluğun kadrolu sanatçısı oldu. Onun sesiyle Karadeniz Bölgesi Türküleri ve horon havaları daha otantik bir güzelliğe kavuşmuştu. İstanbul Radyosu’ndaki görevi emekli olduğu 1979 yılına kadar sürecekti.

Günümüzde onun misyonunu üstlenmiş sanatçılarımız var Bunlardan biri de İbrahim Can… Cemile Cevher döneminin çok sevilen sanatçısıydı. Emekli ol-duktan sonra da sevilirliğini ve saygınlığını hep korudu. Ses sanatçılığı yanında, Türkiye’nin çeşitli yörelerinden yaptığı derlemelerle TRT Türk Halk Müziği Re-pertuarına ‘Derleyici’ ve ‘Notalayıcı’ sıfatlarıyla onlarca türkü kazandırdı. Çeşitli kurumlarda, eğitimci olarak görev aldı. Çok sayıda öğrenci yetiştirdi.

Diyebiliriz ki yurdumuz Karadeniz türkülerini Cemile Cevher'den dinledi, öğrendi. Onun sesinin büyüsüne dinleyenler kapılırdı. Ufkunuzda Karadeniz’in mavisiyle yeşili harmanlanır, çağlayanların sesi, hırçın dalgalara karışırdı.

Yazar Ömer Aşan’ın “Fadime Kimdir” adlı kitabında Cemile Cevher’i şöyle anlatılıyor:

“O söylemeye başladığında babaannemin, kıldığı namazı yarım bırakıp, radyonun sesini yükselttiğine ve sonra yeniden namaza devam ettiğine tanık ol-dum. 'Ayna ayna ellere Ayna düştü göllere'... Bilirsiniz, herhangi bir Müslüman kolay kolay namazı yarım bırakmaz... Ancak sonraki yıllarda bu güzel türkülerin onun için değerli olduğunu öğrenmiştim. Haklıydı babaannem; çünkü Cemile Cevher’in o zaman kaseti, plağı yoktu. Dolayısıyla, aynanın bir daha yüzümüze tutulup tutulmayacağı belli değildi.”

Cemile Cevher 27 Şubat 2010 ‘da Şile'deki evinde hayatını kaybetti. Şile’de toprağa verildi. O titiz araştırmacı, iyi yorumcuydu. Yürek ve ses verdiği türkülerde yaşayacak. Hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhu şad olsun.

Resim: Rüstem ERSÖZ

Önceki ve Sonraki Yazılar