Ahmet Özdemir
CIBIRIN KABADAYISI
Kırk yıl düşünsen akla gelmeyecek bir deyim. Bir haber dinlerken “tak!” diye geliveriyor. Kendisi muhtaç ve yardım beklerken, bakıyorsunuz bilmem nerede ne yapmaya kalkışıyor. “Cıbırın kabadayısı” deyiveriyorsunuz. Cıbır, kimi yerde cıbıl… Parasız, pulsuz, işsiz avara demek. Sivas’ta bir “Cıbıllar Parkı” vardı. Bir parça yeşil görürdünüz. İşi gücü olmayan parasız, züğürt, işsizler gider otururdu.
Ozan Merdan diyor ki:
“Cıbırlık bırakmaz silker yakayı
Cibelen konşular yutar okkayı
Dondurdu torpağı bu Abrul ayı
Öyle göresidim irezil seni.”
Gaziantep’te “Fakiri” derler ama, Sıvas da “Cıbırı kuru inadı, / Memuru süslü avradı, / Zengini şımarık evladı batırır,” diyorlar.
Çorumlu Âşık Rifat Kurtoğlu feleğe sitem ediyor:
“Kurtoğlu'ma telkin edip sabırı,
Zengin ettin çıktın nice cıbırı,
Çok görürsen iki metre kabiri,
Arazine lanet olsun ey felek.
Çorum’a girmişken biraz kalalım istiyorum. Can Yoksul’un 2013’de Çorum’da çıkan bir kitabı vardı. “Çorum Yöresi Sözlü Kültürü” Şimdi bu kitaptan cıbır ve cıbırlık üzerine rastladığım sözlerden beş onunu sıralayıvereyim:
Cıbır cılbanmaz, kurnaz kolay aldanmaz.
Cıbır keçiden tiftik (filik) alınmaz.
Cıbır keçinin korkusu doluya tutulmaktır.
Cıbırı döveceğine yırtık gömleğini biraz da sen yırt.
Cıbırın biri.
Cıbırın derisinden başka neyini alacaksın.
Cıbırın derisini yüzsen de yine cıbırdır.
Cıbırınan cıbır yatar.
Dinine imanına, cıbır canına…
Hangi birini giydireyim, cıbır bir tek değil ki?...
Ağır Roman’ı izleyenleriniz çoktur. Gafteci Fethi’nin bir repliğini hatırlamaya çalışıyorum:
“Diğer galaksilerdeki karılarda kocalarının uzay gemilerini kapıp öylece dolaşıyorlar. Buradan bakınca onları kuyruklu yıldız sanıyorsun kelle. Halbuki onların içinde aranan manitalar var. Hatta bir akşam ay senin dünya benim gezen karılardan birine rastlar anında özel bir formül yaratıp yedim cıbırı. Meğerse karının kocası galaksi anarşi ve mücadele timinde görevliymiş. Adamcağız komünistlerle uğraşmaktan çok yoruluyor. Manitada napsın mecburen…”
Erzurumlu Emrah’ın takipçilerinden Tokatlı Nuri var. 1800’lü yıllarda yaşamış. Bir şiirinde samimiyetin kaybolduğu, kadın-erkek ilişkisinin çıkara dayandığını öne sürüyor. Kadınların bu ilişkiden maddi bir kazanç elde etmek çabasında olduğunu söylüyor ama, bence genellemek yanlış. Hani öyleleri kadında da erkekte de bulunabilir. Şair, kişiyi bazen yolunacak kaz, bazen de eğlenecek saz olarak görüp sömüren kadınlara dair yergisini şöyle yansıtmış:
“Merhaba demeden eksik buyurur
Senden alır gayrilerin doyurur
Yahşi yahşi sîm ü zerden ayırır
Sanki yolunacak kaz eder seni
Nûrî sen söylesen fakirliğini
Zira hiç anlamaz tıkırlığını
Eğer fark ederse cıbırlığını
Her gün eğelenecek saz eder seni…”
Aşık Osman Şahin Trabzon Çaykaralı Aşık Mikdat Bay ile yaptığı atışmada rakibini müflis tüccara benzetiyor ki, akıbeti cıbırlıktır:
Osman Şahin:
“Kalmadı nevale ey gidi Ozan
Tükendi "BİR"lerim kaynamaz kazan
Yok mu kopya veren bekliyor Osman
Müflis tüccar oldu, cıbırdır cıbır...
Mikdat Bal:
Yardım için sağa sola mı baktın
Yarışa katılıp canını sıktın
Kuş tüfeği ile ava mı çıktın
Benim elimdeki G1 dir G1”
Yastıman bir türküsünde şehirli ile köylüyü atıştırır. Bakın şehirli ne der ki, Şemsi Yastıman’ın köylüsü ne cevap versin?
Aldı şehirli:
Karar almış heyetiniz
Erken yatmak niyetiniz
Yoktur gece hayatınız
Nideyim senin köyünü?
Aldı köylü:
Giyilir moda diyerek
Cıbırlıktan mini etek
Balınızdan sahte petek
Nidem senin şehrini?
Meğer mini eteği cıbırlıktan giyiyorlarmış. Yoksa yarım metre kumaş ekleyip minicik etekten kurtulurlarmış. Şimdi Şemsi Yastıman moda diye yamalı, yırtık, sökük kot pantolon giyen kızları görseydi. Bir kıta da onlara yazardı.
Sizde bana özenip de metroda yayınızda oturan sökük, yırtık, yamalı pantolonlu bir kızı cıbır sanarak, sessizce eline yüz lira sıkıştırırken “Al kızım bir pantolon al kendine” demeyiniz.