DALİA KADDARİ VE MARATON AŞKI PABUÇLARI

Dünyayı onun ayak izlerinde düşünmeye başlasam güzel olmaz mı?

Aynı yüz yılın kalbinde genç bir atletin zirveye çıkan yaşam atlasını görmemek olur mu?

Limanına çağırdı bütün yarışlarını kazandığı adımlarının mutluluğu herkesi durmadan büyülüyordu.

İstanbul'da İstinye parkurlarında yağmur çamur demeden bizleri yarışmalara hazırlayan Emine öğretmen geldi aklıma!

Ambulanslar nasıl acil servislere yetişmeye çalışıyorsa bizlerin atlet olma telaşı o panik içinde  unutulmaz serüvenler yaşatıyordu.

Kim olursa olsun hayalsiz nefes almadan yaşayamazsa bir insanın tercih ettiği gelecek kaderi olur!

Arkasında ne olursa olsun koşmak içindeki çocuğun büyütüleceği dünyayı kurana kadar bir başarı kulvarını seçer ayrılamaz ki

Devrim kavramı ülkemizde sadece politik bir argüman kızgınlığı yapılsa bile onun aurasında insanın kendini onarması kas gücünün alınteri çocuğunu doğurur.

Damlası soğuyan beden tozunun güneşinde yasaklanan bir yolculuk olsa neye yarar?

Aylar günleri hatırını sormadan geçti sanılır küçük adımların sırrı çıkarır mucizesini dünya insanına kavuşur başarı yaratılırken 

Rotasında en zorun peşine koşmak ve kaptan olmak sonsuz dünya evrenine  sarılmak sayılmayacak yürüyüşler olabilir mi?

İşte;İtalya'da yıldız kalmayan bir koşu sanatının gülen yüzünde sonsuz uçurtmasını bize kadar getirmesi Dalia Kaddari ışığına yakalanmamızı sağladı ya ne güzel!

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar