Ahmet Özdemir
DÜNYADA VAN, AHİRETTE İMAN
Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nın haklılığını dünyaya ve Anadolu'ya duyurmak için Anadolu Basınından yararlanmış ve onları “Fazilet Adaları” olarak nitelendirmişti.
İşte onlardan biri Vanlı meslektaşın İkram Kali. Hem basınla ilgili bürokrasi içinde hem bizatihi basın emekçisi olarak Van Sesi gazetesinde üstün hizmetler içinde. Geçen gün selamı geldi. Başım üstünde yeri var. Karabağ zaferini yaşadığımız şu günlerde geçmişin yürekler parçalayan bir gerçeğini hatırlatıyor. 2 Nisan Van'ın kurtuluş ve Dünya Vanlıar Günü.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında çok Anadolu halkı mezalim gördü ama Vanlıların ki bir başka dayanılmazlığın doruğundaydı. 1915'te Van’da Rusları arkasına alan Ermenilerin isyanı ve üç yıl süren feryat ve figan günlerinin arkasından 103 yıl öncenin 2 nisanında kurtuluşuna kadar birkaç satır başı açacağım ama, Hasret Gültekin’in türküsüne kulak verelim:
Gün olaydı tan olaydı
Gittiğin yer Van olaydı
Yattığın yer han olaydı oy oy
Gün dolandı dağı taşı
Dinmiyor gözümün yaşı
Dağın başı duman duman
Zalim gurbet vermez aman
Gurbet elde hayli zaman oy oy
Gün dolandı dağı taşı
Dinmiyor gözümün yaşı
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’nın Selahattin Arıkan’a gönderdiği bir dörtlük var. Sanırsınız ki bilmece. Ama bilmesi çok kolay. Hemen herkes oranın Van olduğunu bilir. Bilmiyorsa oraya yaklaşmasa da olur.
“Nerde istersen orda kal... yerleş;
Yolcu, rü'yaya benziyor burası...
İşte bak: Bir küçük denizdir göl;
Bir küçük kıt'a Ahtamar adası!
Uzun söze gerek yok. Van gerçekten ülkemizin İran Körfezi ve İç Asya ticaret yolları için önemli bir geçit. Askeri ve stratejik özelliği nedeniyle tarih boyunca birçok devlet sahip olmak istedi. Osmanlıların son döneminde batılı devletlerin iştahı kabardı. Temelinde ''Şark Meselesi'' vardı. Birçok misyoner ve araştırmacı Van çevresine gelerek burada istihbarata ve alt yapı oluşturmaya başlamıştı Yabancı okullar açılıyordu. Ermeni öğrencilere ''Bağımsız Ermenistan ''fikrini aşılanmaktaydı. Rusya'nın başını çektiği Emperyalist Devletler ve misyonerlerin çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Bizlerin i Millet-i Sadıka olarak sandığımız Ermeniler isyana kalkıştı.
Ağustos 1914'te 1.Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Van'da Ermeni Ayaklanmaları etkisini arttırdı. Aralık 1914'te yaşanan Sarıkamış Faciası Doğu Anadolu'nun deyim yerindeyse savunmasız kalmasına sebep olmuştu. Durumu fırsat bilen Ruslar ve Ermeniler 1915 yılının İlkbaharı ile birlikte Doğu Anadolu'da ilerlemeyi hızlandırmışlardı. 28 Şubat 1915 tarihinden itibaren Gevaş, Çatak, Tımar gibi ilçe ve köylerde Ermeniler isyana başlamış, bir süre sonra Van merkeze sıçramıştı. Komitacı Aram Manukyan önderliğindeki çeteler 20 Nisan 1915'te 2.Van İsyanını başlatmış, kent günlerce ağır silahlarla adeta dövülmüştü. Bir ay kentin kahramanca savunmasını sağlayan Van Valisi Cevdet Bey 17 Mayıs 1915'te daha fazla kayıp verilmesini engellemek adına Müslüman nüfus için Tehcir(Zorunlu göç) emri vererek kentin Müslümanlarca boşaltılmasını istemişti.
Müslümanlar ile gayrimüslimlerin bir arada yaşadığı "Eski Van", Ermeni çetelerin 19. yüzyıl sonunda başlayan ayaklanmalarıyla ''barış şehri'' görüntüsünden uzaklaşarak "ölü şehre'' dönüştü. Ermeni çetelerin talan edip yakıp yıktığı tarihi kent, o dönemde yaşanan mezalimin en iyi ''görgü tanığı olmuştu.
Van, bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştı. Farklı kültürlerin yüzyıllarca kardeşçe bir arada yaşadığı "Eski Van Şehri'', Osmanlı döneminde de "Serhat şehri'' olarak bilindi.
Abdullar Akar, ünlü atasözümüzü de hatırlatarak şiirinde ne güzel yazmış.:
Dünyada VAN
Dünyada Van ahirette iman dediler
Uzaktan yakından görmek için geldiler
Görenler ne güzel diyar dediler
Dünyada van ahirette iman dediler
Huşap kalesi çavuştepe van dediler
Akdamar adası çarpanak şelaleyi gördüler
Gidenler bir daha geri, görmeye geldiler
Dünyada van ahirette iman dediler
Kimin eline geçer böyle bir diyar
Her taşında,her karış toprağında, tarih var
Toprağını sıksa biner şehit var
Dünyada van ahirette iman dediler
Yörede Rus ve Ermeni zulmü, 3 yıl sürdü. Rusya 1917 Bolşevik (Ekim) Devriminin ardından Sosyalistler 1.Dünya Savaşı'ndan çekildi. Osmanlı Devleti ile de 18 Aralık 1917'de imzalanan Erzincan Mütarekesi ile Doğu Anadolu'yu boşaltmaya başlamışlardı. Bu durumda harekete geçen Türk Ordusu ciddi bir Ermeni direnişi ile karşılaşmamıştı.2 Nisan 1918 tarihinde Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk birlikleri Van'a girdi. Düşman işgalinden kurtardı.
Çağlar ötesinden bugünü Van’la ilgili bir ki satırbaşı hatırlatmak istedim:
“Bulabildiğim en eskisi Doğu Anadolu'da yaşayan Hurriler’in burayı merkez konumuna getirmişlerdi. Sonra Urartular yöreye hâkim oldu. Van, "Tuşpa" adıyla üç yüz yıl Urartuların başkenti oldu. Persler, Medler, Selçuklular derken Osmanlıların eline geçti ve Birçok kültürü bağrında barındıran kadim bir toplum olmuştu.
Rus ve Ermeni işgalinden önce 70 bin olan Van'ın nüfusu, işgalden üç yıl sonra 2 Nisan 1918 tarihinde 13 bine kadar düşmüştü. Van bu dönem içerisinde yakılıp yıkılmış ve harabeye dönüşmüştü. Sonrasında Bağlar bölgesinde Van yeniden kuruldu. 1923 yılında il yapıldı.
2 Nisan 2013 itibariyle Van artık büyükşehirdi. Yaklaşık 1 milyon 100 bin nüfusuyla Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük şehriydi.
Bu gelişme elbette güzel gurur verici ama, Van denince yine de içimde bir yürek sızısı bütün benliğimi sarsıyor:
Van depremi: Van depremi ülkemizin yaşadığı acılara örnek bir felaket oldu. 23 Ekim 2011 Pazar günü saat 13.40 sularında Van Merkeze bağlı Tabanlı köyü merkez üssü olmak üzere büyük bir deprem meydana gelmişti. Aletsel büyüklüğü 7.1 (Mw) olarak ölçülmüştü. Tüm Türkiye bu depremin yaralarını sarmak için seferber olmuşken bu kez de 9 Kasım 2011 Çarşamba günü 21.20 sularında Van Merkez’e 16 kilometre uzaklıktaki Edremit ilçesinde, aletsel büyüklüğü 5.7 (Mw) olan yeni bir deprem meydana geldi. İki depremde toplam 644 vatandaşımız hayatını kaybetti. Van’ı özgünlüğüne kavuşturmak için can verenlerle depremde hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum.
Van'da meydana gelen 7.2 şiddetindeki deprem Erciş'li yöresel sanatçı Himmet Erol tarafından türkü haline getirildi. Bu türkü ile yazımı bitireyim:
“Van Erciş'in merkez yolu
Sanki kıyametin sonu
Her tarafta ceset dolu
Deprem vurmuş Erciş'e Van'a
Feryat figan Erciş Van'a
Deprem olur yıkar geçer
Enkazın altında sesler
Yunuslar ölmesin yeter
Mahşer Gününden de beter
Can pazarı Van'a vurdu
İnsanlar yola savruldu
Doğu batı kuzey güney
Tek yürekle kardaş oldu”