Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

DÜRÜSTLÜKLE İNSAN OLMA

En çok hasretini çektiğimiz bir değer olarak karşımızda durmaktadır dürüstlük ve dürüstlükle insan olmak. Olması gereken dürüstlük iken yanımızda, yamacımızda o an durumu nasıl kotaracaksa öyle davranan insanların sayısı gittikçe artmakta ve bu durum haklı olarak bizleri ürkütmektedir. O yüzdendir ki; kazara dürüst birine rastladığımız zaman yeryüzünün en kıymetli hazinesini bulmuşçasına kıymetlendiriyoruz hatta kaybetmekten ve incitmekten korkuyoruz. Hâlbuki dürüstlük olması gerekendir, elzemdir. Her birimiz için elzemdir. Yoksa o secdelerin ne anlamı var, o imanın ne anlamı var, insan olmanın ne anlamı var?

Kişi inandım dediği andan itibaren bu ikrarının en önemli kazanımı dürüstlüktür. Kur’an bunu söyler ve dürüstlüğü ferman eyler. Peygamber olmanın beş sıfatının ilkinin “SIDK” olması hikmetin önemli bir kilididir. Peygamberler ve peygamber efendimiz bunun için ömür tüketmiştir. Yani her zaman güvenilir olmuşlar, doğru hareket etmişler, yalan ve iftiradan uzak durmuşlar, doğrunun tarafında olmuşlardır! Peygamber efendimiz doğruluk ve dürüstlüğü Allah’a imandan sonra zikretmiş, doğrulukla Allah’a iman arasında bir bağlantı kurmuştur.

“Doğruluktan ayrılmayınız. Doğruluk sizi birre “iyiliğe”, o da sizi cennete ulaştırır. Kişi doğru olur ve daima doğru iş yaparsa Allah katında Sıddıklardan yazılır. Yalandan sakınınız. Yalan da insanı günaha, o da cehenneme götürür. Kişi durmadan yalan söyler ve yalan üzere iş yaparsa Allah katında yalancılardan yazılır.” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 105; Ebu Davud, Edeb, 80)

Bütün bunları çok iştahla anlatırken, dillendirirken biz nefsimizi bu bağlamda hiç hesaba çekiyor muyuz? Yahut ben ne kadar dürüstüm, cevabını içimiz kıyılmadan, yüreğimiz daralmadan verebiliyor muyuz? Nefsine dürüst olmayanın gayrıya dürüst olması mümkün müdür?

“ Kendini kınayan nefse yemin olsun ki!” (Kıyamet/2)

Bu ayeti bir kez daha okuyalım, düşünelim, içselleştirelim mi?

Onlar ki, yalan yere şahitlik etmezler; boş sözlerle karşılaştıkları zaman, yüz çevirip vakarla geçerler.” (Furkan Suresi, 72)

“Artık o pis putlardan kaçının ve yalan sözden kaçının.” (Hac Suresi, 30)

“(Münafıkların) kalplerinde bir hastalık vardır; Allah da hastalıklarını artırmıştır. Yalan söylediklerinden dolayı onlar için elemli bir azap vardır.” (Bakara suresi, 10)

“ Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O her şeyi işitmekte, her şeyi bilmektedir.” (En’am/115)

Âyette Allah’ın sözünün, belirtilen değerleri eksiksiz taşıdığı ve bu niteliklerini değiştirmenin de mümkün olmadığı vurgulanıyor. Allah kelâmının, diğer bütün üstün nitelikleri de kapsayan dört temel niteliğine işaret ediliyor: Tam ve mükemmel oluşu, doğru ve gerçek oluşu, âdil oluşu, değiştirilemez ve tahrif edilemez oluşu. ( Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 459-460)

“ Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adâletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz öfke, sakın sizi adaletsiz davranmaya sevk etmesin! Adaletli olun; takvaya en uygunu, en yakışanı budur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide/8)
"Allah Resulünün damadı ve Ehli Beyti Hz Ali anlatıyor, Allah Resulü (sav)  "Doğruluk, dürüstlük azalacak, doğruluk, dürüstlük sadece ve sadece dillerde kalacak,  yalancılık, düzenbazlık çoğalacak, insanlar kalplerinde birbirine düşman olacak,  netice olarak da birbirlerini öldüreceklerdir." dedi der.

(Gurreul Hikem Hadis No:6438)

Safvan b. Suleym (ra)’dan rivayet edilmiştir: Resûlüllah (sav)’e “Mümin korkak olur mu?” diye soruldu. O da “Evet, (olur)” dedi. “Mümin cimri olur mu?” diye soruldu. Yine “Evet, (olur)” dedi. “Mümin yalancı olur mu?” diye sordular. Peygamber (sav): “Hayır!” (Mümin yalancı olmaz) dedi. (Beyhaki, Malik)

“Dürüst ve güvenilir tüccar, Ahirette peygamberler, sıddîkler ve şehitlerle beraber olacaktır.” (İbni Mâce, Ticaret: 1)

Önceki ve Sonraki Yazılar