Ali Rıza Özkan

Ali Rıza Özkan

ENFLASYON SEBEP, DEĞİŞİM SONUÇ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç” veciz önermesine karşı, faiz indiriminin yanlış olduğu iddiasını öne süren koca koca ekonomistler, bir gerçeğe değinmekten imtina ediyorlar: Türkiye’nin ürettiğinden Türk halkı değil, emperyalist tefeciler faydalanıyor.

Nasıl mı?

İşte, tam da faizlerle!

Dünyada neredeyse “yerlerde sürünüyor” diyeceğimiz faiz oranları ortada iken, Türkiye’de halen de yüksek olan faizlerin indirilmesine itiraz etmek, ancak emperyalist tefecilerin borazancılığı olarak anlaşılır.

Kaldı ki, medyayı istila eden sözde ekonomistlerin içlerinde gerçekten de görevi borazancılık olanlar vardır.

Dünyada hiçbir ülkede olmayan, yüksek faizlerle Türkiye’yi avuçlarına almış olan Londra tefecilerinin ve onlar sayesinde yine dünyada hayal edilemeyen kârlar elde eden bankaların faizlerin indirilmesinde rahatsız olması anlaşılır.

Peki, kendisini halkçı, ilerici vd çeşitli kavramlarla tanımlayan kimi ekonomist ve siyasetçileri rahatsız eden nedir?

ENFLASYON NEDEN ARTIYOR?

Dünyada eşi, benzeri olmayan bir durum yaşıyoruz: Bir yandan faizler indirilirken, aynı anda hem Dolar artıyor ve fiyat artışları fahiş boyutlara ulaşıyor.

Fakat, ortalıkta klasik pazar teorisi açısından tanımlayabileceğimiz arz sorunu yok!

Yani, ne Dolar ne de fiyatları fahiş artan ürünlerde arz sorunu yok.

İsteyen istediği kadar Dolar alıyor!

İsteyen, istediği kadar şeker, yağ, muz, et vs ne isterse bulabiliyor!

Talebin artmadığı, arzın daralmadığı, ama fiyatların arttığı bir ortamda, bunun nedenini bulup, sorunu çözmek iktidarın görevidir.

Ancak, iktidarın bugüne kadar büyük fiyat artışlarının yaşandığı şeker, yağ, un, et gibi kalemlerde sorunun kaynağına inebildiğini göremedik. Büyük ihtimalle de göremeyeceğiz.

Nedenlerini herkes üç aşağı, beş yukarı biliyor.

Şekerde sahte arz sorunu yaratıp, ardından fiyat artışına neden olan “spekülatörlerin” arasında bazı AK Parti millletvekillerinin de adı geçiyor. Nitekim, şekerle ilgili konu, bir şekilde sümen altı edildi!

Ayçiçeği yağında fiyat artışı gözlerimizin önünde “dizayn edildi”!

Dünyada 600 ile 850 Dolar arasında ton fiyatı seyrederken Toprak Mahsülleri Ofisi, ülkede ayçiçeği yağı üretiminde yaşanan daralmaya bağlı olarak, ithalat ihaleleri açtı!

Dikkat ediniz; devlet sorunu tespit ediyor, TMO’ya görev veriyor. Ancak, TMO kendisi ithal etmek yerine, ihale açarak, kendisine KHK ile verilmiş olan gümrüksüz ithal hakkını başka bir şirkete devrediyor!

Yani, durup dururken, herhangi bir firmaya para kazandırıyor!

Bu yöntem, et, buğday, yağlı tohumlar vs açılan pek çok ihalede uygulanıyor.

Devlet, kendi kurumuna gümrüksüz ithalat yetkisi veriyor, ve devlet kurumu bu yetkiyi ihalelerle aracılara devrederek, bazı şirketleri zengin ediyor!

Son olarak 24 Kasım’da 1471 Dolara bitirilen ayçiçeği yağı ihalelerine Şubat ayında verilen en düşük fiyat ise 1394 Dolardı!

Uzağa gitmeye gerek yok, sadece bir örnek, ülkemizde sorunun ne olduğunu ortaya koymaya yeter:

Almanya’da raf fiyatı 1,05 Avro olan ayçiçeği yağı, Türkiye’de en ucuz yaklaşık 30 TL! Bu durumda, kimse çıkıp da, ayçiçeği fiyatlarındaki artışı dünya fiyatlarına bağlamasın.

Et, un, muz ve daha pek çok üründe Avrupa’dan daha pahalı hale gelen Türkiye’de enflasyonun sebebi de bellidir.

İKTİDARIN GÖREVİNİ YAPMASINI KİMLER ENGELLİYOR?

Azıcık dünyayı araştıran herkesin hemen fark edeceği gibi, ülkemizde “birileri” vatandaşın cebine gözünü dikmiş durumda!

Aşırı kâr etmeye hevesli ve kararlı bu kesimlerin tespit edilerek ortaya çıkarılması, yasal müeyyideler uygulanarak cezalandırılması iktidarın görevidir.

Ancak, iktidar fahiş fiyatlarla mücadele konusunda konuşmak dışında bir şey yapmıyor.

Çünkü, şekerde de, ayçiçeği yağında da, ithal muzda da, ette de karşımıza çıkan isimler AK Parti ile bir şekilde bağlantılı kişiler ve şirketler.

Bu durumda, AK Parti’nin ciddi olarak enflasyonla mücadele edemeyeceğini, hatta enflasyonun sebebi olduğunu dahi söyleyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir iki demecinin dışında, iktidarın neden fahiş fiyat artışlarını engelleyecek önlemler alamadığı böylece açığa çıkıyor.

Böyle giderse, yine kendi içerisindeki vurguncuların sebep olduğu olağanüstü fiyat artışlarının AK Parti iktidarına son vereceğini söylemek kehanet olmaz.

ENFLASYON SEBEP, DEĞİŞİM SONUÇ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan faizi indirmekle elbette doğru olanı yapıyor.

Almanya’da politika faizi % 0!

Tüm Avrupa’da en yüksek mevduat faizi ise, İtalya’da: % 0,20!

Bu gerçekler önümüzde iken, Türkiye’de politika faizine uygulanan % 14’ün dahi çok yüksek bir oran olduğu, art niyet yoksa, herkesin kabul edeceği bir tespittir.

Fakat, teşbih yapmak gerekirse, ekonomi yönetimi orkestra şefinin görevine benzer.

Kemanlar çalarken, timpani ne zaman devreye girecek, kontrabas partisi nerede başlayacak, klarnetler, ziller, davullar ne zaman müziğe katılacaklar, tüm bunları orkestra şefi belirler.

Orkestra şefinin yeteneği de bir müzik eserinin kulaklarımızda zevk ve neşe mi yaratacağı, yoksa işkence mi çekeceğimizi belirler.

Şu anda, yaşadığımızı orkestra şefinin yeteneği ile açıklayabiliriz. Tek çalgıya konsantre olmuş şefin, diğer çalgıları devreye sokmayışı yüzünden, ekonomik kaos ortamına doğru hızla sürükleniyoruz!

Üstelik, orkestra şefinin eteklerine yapışmış çok sayıda art niyetli çalgıcı da cabası!

Tefeci tüccarlar, vurguncular, fırsatçılar için “o gün, bugündür”!

Erdoğan, enflasyonun sebep, değişimin sonuç olduğunu idrak ettiğinde ise, büyük ihtimalle iş işten geçmiş olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar