Ali Rıza Özkan

Ali Rıza Özkan

FAŞİZMDEN KURTULUŞ GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Bilinir, 8 Mayıs 1945'de Sovyet askerleri Alman parlamento binası Reichstag'ı ele geçirirler ve kızıl bayrağı kulenin tepesinde dalgalandırırlar.

Bu ân, 28 milyonu Sovyet yurttaşı olmak üzere, 60 milyondan daha fazla insan hayatını yok eden faşizmin yenilgisinin ilan edildiği ândır.

Reichstag'ın tepesine zafer bayrağını diken 3 Sovyet askerinden birisinin Dağıstanlı Türk olması, ayrıca gurur vesilesidir.

Türkler, hiçbir zaman faşizme özenmezler, desteklemezler ve geçit de vermezler.

Bu yüzden Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi bağımsız Türk cumhuriyetlerinde 8/9 Mayıs "Zafer Günü" olarak kutlanıyor.

TÜRK DEVLETLERİNİN ORTAK MİRASI

Dışı Türk, içi Amerikan bazı kesimler bunun anlamını idrak edemese de, faşizme milyonlarca kurban vermiş olan, eski Sovyetler Birliği sınırlarında yaşayan Türkler, şehitlerine ihanet etmiyor ve etmeyecek.

Dillerini, adlarını bile bilmedikleri insanları faşizmin vahşetinden kurtarmak için fedakârca canını veren dünyanın tüm savaşçılarını saygı ve minnetle anıyorum.

Eski Sovyetler Birliği sınırlarında yaşayan milyonlarca Türk, anavatanını işgalci Nazi barbarlığına karşı savundu. Vatan savunması için, tereddüt etmeden şehit olan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Faşizme ve işgale karşı şehit olan kahramanlarımız bütün Türk devletlerinin ortak mirasıdır.

İŞGALCİ İLE İŞBİRLİĞİ VATANA İHANETTİR!

Özellikle de Türkiye’de, Nazi barbarlarının işgalini “Sovyetleri ilgilendiren bir mesele” olarak değerlendirerek, kimi Nazi işbirlikçilerinin davranışlarını onaylayan değerlendirmeler okumak mümkün.

Bu değerlendirmeler, şaşırtıcı bir biçimde, ne yazık ki, hem de kendilerini “milliyetçi” tanımlayan bazı kesimlerden geliyor!

Bu tür değerlendirmeler, hem Nazi barbarlığına karşı savaşan milyonlarca şehitlerimize hakaret anlamına gelir ve hem de işgalcilerle işbirliğini mazur gösterip vatan hainliğini meşrulaştırarak çok tehlikeli bir ihanetin kapısını açar.

Vatan değil, ideolojik şartlanmalara teslim olan bu tür görüşlerin özellikle de soğuk savaşın gerilimli atmosferinde ABD tarafından “kendisini milliyetçi sanan” kimi kesimlere empoze edildiğini biliyoruz.

Türk devletlerinin 30 yılı aşan bağımsız yönetim tecrübelerine de saygı duyarak, Türkiye’de de faşizme karşı zafer günü kutlaması yapmak, bence halklarımızın ortak mirasını vurgulamak ve tarihsel bağlarını güçlendirmek için zorunludur.

Azerbaycan’ın, Türkmenistan’ın, Özbekistan’ın, Kırgızistan’ın, Kazakistan’ın ve eski SSCB topraklarında yaşayan bütün Türkdilli halkların faşizme karşı kazanılan zaferin gerçek sahipleri olması, Türkiye’deki Türkler için de örnek alınacak bir tarihsel mirastır.

KAHROLSUN FAŞİZM!

YAŞASIN İNSANLIK! 

Alman parlamento binası Reichstag'a kızıl bayrağı dikerek Nazilerin başlattığı 2. Dünya Savaşı'nı bitiren Türk: Abdülhekim İsmailov

Önceki ve Sonraki Yazılar