GELENE AĞAM, GİDENE PAŞAM

Devir “Gelen ağam, giden paşam” devri. 130-140 yıl önce Namık Kemal de bunun böyle olduğunu anlamış da “Edepsizlikte tekleriz, / Kimi görsek etekleriz / Hak’tan da yardım bekleriz / Ne utanmaz köpekleriz” demiş.

Belli ki bugün de nasiplenenler var.

Evet. Yeni yılın ilk günleri. Eskisiyle işimiz eyvallahımız kalmadı. Canı cehenneme. Yeni yıla, yeni gelene bakalım.

Yalanım batsın. Hani ben kendi payıma, Yeni yıla gereceğim ilk gece planlar yapıyordum: The Ritz-Carlton Otel’de İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarası altında romantik vaziyetlerde mi karşılasam. Yılbaşı sepetlerinden geçeceği yola bir tak mı kursam? Deluxe odada yeni yıla “hoş geldiniz armağanı” nı Ayla’yla mı sunsam, Süheyla’yla mı sunsam ne etsem eylesem bilmem ki. İyi ki Şeyda’nın pabucunu dama attım. En iyisi Leyla ile “Romantic Suite”te gül yapraklarıyla kaplanmış yatakta, bize özel bornozlar sırtımızda, elimizde şampanya ile karşılamak.

Bir de diyordum ki, yirmi yıl önceki gibi 2022’ye saniyeler kala Çırağan Kempinski Oteli’nin helikopteri ile şampanya eşliğinde İstanbul semalarında yeni yılı, yani gelen paşamı coşku içinde karşılasam. Elbette bu da bir fikirdi.

Ayla’yı Süheyla’yı, Leyla’yı boşver” dedi Mücella: “Yeni yılı Ceylan Intercontinental Otel’inin, Boğaz manzaralı odasında Californian Brasserie’den gelen müziği dinleyerek karşılayalım.

Aklıma yattı. Ama ya Mövenpick Hotel’den, Swissotel’den öğrenirlerse ayıp olur. Onca aşinalığımız, duvarlarına sinmiş sırdaşlığımız var. Bu kızlar iyi hoş da şu adları olmasa, ne kadar alâturka. İçime sindiremiyorum da, ilk hecelerine bir “yiş” getirerek midemi bastırıyorum.

Ben bu tasalar içindeyken, Hyatt Regency Otelinden aradılar. “Sakın mızıkçılık etme” dediler. Her zaman kaldığım odada, beni bir şişe şampanya ve bir sürpriz bekliyormuş….

Diyorum ki, üç beş yerin ipini çekerek giden ağamın gerisine bir tekme vurup, gelen paşamın önünde temennalar çaksam. Chefs’te “Yeni Akdeniz Mutfağı” şöleniyle kapıyı açsam, İstanbul’a tepeden bakarak Vogue’de sürdürsem. bir ara Anjelique ile La Maison’a uğrasam. Ta Nisia’da Yunan esintilerinden geri kalmamak gerek. Maksim’de Chefs farkını görmeden olmaz. Bir ara Lyra’ya da uğramalı. Es’Kandil neyse de, bu yıl İkiz Yalı’ya gitmemek kararındayım. Neden derseniz, bu iki yerde de hâlâ Türk Lirası geçiyor. Aman ne banal ve ayıp. (!)

Yine yeni evimi çiçeklerle doldurdular. Artık gelenleri kapıcıya gönderiyorum. O ne yapıyor bilmiyorum. Kimi, kırmızı karanfil, beyaz krizantem ve yeşilliklerle hazırlanıp cam koruma içinde kırmızı mumla zenginleştirilmiş, kiminde uzun mumlar kullanılmış, kimi beyaz Lilium "Casablanca", beyaz ve pembe güller ve dore kalın mum ile hazırlanmış. Birini evde alıkoydum. "Kırmızı Poinsettia". Euphorbiamıydı neydi? Nereden hatırlayacağım. Sizin anlayacağınız Atatürk çiçeği diyorlar. Arada sırada Atatürk’e de sığınmak gerekiyor.

Adam üç yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kağıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kağıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı... Yılbaşı sabahı küçük kızı, paketi getirip:

"- Bu senin babacığım" dediğinde çok üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına. Bir gece evvel yaptığından utanarak, kutuyu açtı. Fakat kutunun içi boştu. Kızına gene çıkıştı:

"- Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?.." Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı.

"- O kutu boş değil ki baba! İçini öpücüklerle doldurmuştum!.."

Babası o kadar çok üzüldü ki, koştu, kızına sarıldı. Beraberce ağladılar.

Adam o kutuyu ömrünün sonuna kadar sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden minik kızının sevgi ile doldurduğu hayali öpücüklerden birini çıkarırdı.

Aç tavuk kendini buğday ambarında görür derler. Bugün benim gibi aç tavuk hayali görenlerin bile gönüllerinin bir köşesinde sevgi öpücükleriyle doldurulmuş bir kutu mutlaka vardır.

Zor zamanlarda bu kutuyu çıkarıp içine bakabilmeyi başarmak, mutluluğun ve yaşama sebebinin anahtarlarından biri olsa gerek.

Biz karı koca yılbaşında bunu başardık. Üstüne gelinlerim, oğullarım, torunlarım yeni yılı birlikte karşılamak için geldiler.

Bu buğday değil sevgi ambarı ki, cümleye nasip olsun.

Yeni yılın ilk üç beş gününü ciddi ciddi yılbaşı yazılarına ayırdım.

Önceki ve Sonraki Yazılar