Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

GERÇEĞİ VE SABRI ÖĞÜTLEMEK

Sabır ve gerçek günlük hayatımızda en çok kullandığımız iki kelime. Kur’an da Asr Suresinde veciz olarak ifade edilmektedir.

“ 1- Asra yemin olsun ki, 2- İnsan mutlaka ziyandadır. 3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine gerçeği öğütleyenler ve sabrı öğütleyenler bunun dışındadır.”

Gerçeği öğütlemek

Sabrı öğütlemek

Salih amel; iyi, faydalı ve güzel olan her şey anlamındadır. Surede gerçeği ve sabrı öğütlemek salih amel olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğütlemek deyince sadece birilerine tavsiye, telkin ve kişinin bu durumdan muafiyeti anlaşılamaz elbette ve anlaşılmamalıdır. Öncelik kişinin kendisidir sonra diğerleridir. Çünkü gerçeği ve sabrı öğütlemek insanın erdemini ve insanlara karşı sorumluluk bilincini yansıtır. Aynı zamanda bireysel sorumluluğun ötesinde toplumsal yarar ve sorumluluk bilincinin de “ gerçeği ve sabrı” iyi anlamak, yaşamak ve öğütlemekten geçtiğini anlamamız zor olmasa gerek!

Hakkı ve sabrı öğütlemek, toplumsal hayat ve birlikte yaşamanın getirdiği bütün ahlâkî görevleri içine alan geniş kapsamlı bir görevdir. Ayette insanların âdil olmaları ve adaleti sağlamanın, yani herkesin hakkına razı olduğu ve herkesin hakkının korunduğu bir toplumsal düzenin kurulmasına katkıda bulunmaları gerektiği de anlatılmaktadır. Asr suresinde getirmiş olduğu, insanı zarardan kurtarıp mutlu edecek olan, evrensel prensipler;

İman

Salih amel,

Birbirlerine hakkı tavsiye etmek,

Birbirlerine sabrı tavsiye etmek

Sûrede sıralanan dört ilkeden iman ve sâlih amel sayesinde Allah’ın hakkını, hakkı ve sabrı öğütleme ile de kulların hakkını ödemiş oluruz.

“ O sabredenler ki başlarına bir musibet gelince, ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve muhakkak O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara 156)

“Allah sabredenleri sever.” (Al-i İmran, 3/146)


 

“Bedende baş ne ise imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız iman da olmaz.” (Hz. Ali)

Çünkü sabır iradenin zaferidir. Allah’ın takdirine itiraz etmeden O’nun tasarrufuna rıza göstermektir.

İbn Ömer"den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:

İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen müminden daha büyük ecre nail olur.”

(İM4032 İbn Mâce, Fiten 23; HM5022 İbn Hanbel, II, 44)

Rivâyete göre Rasûlullah –sallâllâhu aleyhi ve sellem– Efendimiz sabrı şöyle tarif buyurmuştur: 

Sabır üçtür:

Musibetlere karşı;

Kullukta;

Günah işlememekte  (Süyûtî, II, 42; Deylemî, II, 416)

Sabırdır imanın başı

Sabırla erer her kişi

Boşuna sanma bunları

Mevla’nın güzeldir işi

 

Sabretmekten usandın mı?

Külhanlar gibi yandın mı?

Seni hiç mahrum eylemez

Sen Allah’a dayandın mı?

Sabır erdemiyle yoğrulmamız dileğiyle efendim!

Önceki ve Sonraki Yazılar