Zaman,
Mekan,
Dans,
İnsan,
Kültür,
Estetik...

Bütün bunların toplamında yaşayan tarihin içinde yeni bir sanat dili inşa etmek kolay değildir.
Folklor için tarihin sayfalarına kafa yoran ve onun değerini öne çıkarmaya çalışan yürekli ustalarımız oldu.
Pertev Nail Boratav, çıkardığı Folklara Doğru dergileri ile damgasını vuran çalışmaları uzun zaman sürdürdü.
Bu aydınlanma tarihimizin köşe taşlarından biridir.Bu toprakların birikim ve korunması gereken halk kültürü zenginliğine sahip çıkıyordu.
Çünkü, biliyordu buranın insanlık kalesi olduğunu.
İlhan Başgöz,
Metin And,
Bozkurt Güvenç gibi katkı sunanlar unutulmaz.
Ama Dünyanın önemli on bestecilerinden Bela Bartok'un kattığı değer bunların hepsini yaşatacak bir hamle olmuştu.
Dünyanın en zor yılları 1918-1930 sonrası bizde ne başarılar çıkıyor.
Anadolu'dan derlenen türkülerin notaya aktarılması,o orjinal eserlerin korunması için mucize gerçekleşti 
Çok kısa zamanda Cumhuriyet Devrimlerinin omurgasında ciddi kazanımla r hayata geçmişti.
Kültür dünya arenasına büyük atılımlarla giriyordu.
Ankara,İstanbul konservatuvarları o hızlanmanın maratonuna katılıyordu.

Ülkemizin yarım yüzyıllık kazanımları akademi arenasının güçlenmesini bekliyordu.
Her alanda olduğu gibi dans kültürü ışığında yapılacak büyük işler durmadı.
Bale ekolünün değerli eğitimcileri ve sanatçıları çıkarken onların ikinci kuşak öğrencileri durmak bilmedi.
1970'lerin ortalarında Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı ayrı bir ekolün içinde birleştirici eğitim arenası ile imza attı.
Batı-Dogu sentezinin çıkışı için önemli kazanımlar oluyordu.

İ.T.Ü TMDK'nın
Türk Halk Oyunları Bölümü'nün açılması ile başlayan gündem vardı.
Artık,
Bilimsel Öğretisi ile Folklor yerini alıyordu.
Köklü bu tarihin temsilcileri ağır bir yükün altına girmişlerdi.

İşte, Doç.Öğretim Üyesi Ahmet Turan Demirbağ;
Halk Oyunları Kültürünün öğrencilerini yetiştirecek eğitimcilerin başında geliyordu.
Fikret Değerli,
Cavit Şentürk,
Mustafa Göğebakan,
Üstün Gürtunalı ,
Emel Alper,
Gamze Tüfekçi,
Esin Sezen gibi çiçeği burnunda bölüme katkıları en çok olanlarla ilerliyecekti.

Ahmet Turan Demirbağ;
Tarihi beden üzerinde tarihi bir nota,tarihi bir anlatım,bir estetik sunum deneyselliğine giren çabanın içindeydi.

Folklorik dokunun içinde yetişen öğrenciler,
bale dersi,
halk müziği,ritim,
solfej,kostüm,
edebiyat,tarih,
enstrüman dersleri alıyordu.
Ülkenin Otantik yöre hocaları dersler veriyordu.
Kökleri, 
"Türk Folklor Kurumu" ışığından günümüze gelen Halk Oyunlarının yarattığı belleğin hepimizdeki izleri bitmez!

Dünya Halk Dansları yarışmalarında hep birinci olmamız,
elimizdeki kültür hazinesinin gerçekliği ve örneği olmayan insanlık bedenlerinde,
ön binlerce dansı üreten bir tarih yaratmış olmamızdır.
"Dans insanlığın aynasıdır." 

Şimdi;
Ahmet Turan Demirbağ,
Sanat ve Kültür Endüstrisinin dünyasına daha yeterli,daha nitelikli ve derinliğini tarihsel köklerinden alan eğitim modeli ile öğrenciler yetiştiriyor!

Aynı zamanda üç kuşak birikimin bütün izleri ile Anadolu uyğarlıklarının gerçek beden haritasına nasıl varılır,nasıl bir beden ritmi korunması,naif bir enstrüman inceliği için hangi sahne küçülür,hangi kurgu uzar ve alkış beklemez sadece diye felsefesinden vazgeçmiyor.
Saatlerce çalışıp,
dakikalarca düşünme ağırlığında insanlığın tarih kokusu sancısı,özverisi dikkati var.

AHMET TURAN DEMiRBAĞ'IN SEVDASI 
DER Kİ

1-Folklor sadece zaman geçirilen,
oyalanılan kültür değildir.
2-Çocukların en çok özgür olacağı,
özgüven kazanacağı gerçek sanatsal paylaşımıdır halk oyunlarımız.
3-Yurdun bütün hayat notaları o bedenlerimizdeyaşandı,
yaşanıyor.
4-Ne zaman bir düğünümüz olsa;dostlarla,
komşularla,
kardeşlerle bir daha çoğalır,bir daha mutlu oluruz.
4-Son zamanlarda durmaksızın dünya dans arenasında gösteriler,
etkinlikler,
konserler içinde hep yer alan danslarımızın gücü arttı.
Bir çok akademili öğrenci buralarda görev aldı ve onlarda öğrenci yetiştiriyor.
5-Bitmeyen bir okyanus damlasıyız bütün dünyayı kucaklayan bu dansların canımıza can katması bizden vicdan ve vefa bekliyor.
6-Geleneksel olsun,Modern olsun artık dünya sanat arenasına danslarımızı katmak,
sunmak zor değil artık.
7-Semahlar,
Barlar,
Horonlar,
Halaylar,
Zeybekler,
Efeler,
Seymenler,
Her adımın gölgesi,her sesin zılgıtı,her rüzgarın güneşi,her şafak ekmek kokusu,çağlayanehrin elini taşır ülke bedeninde gelir alnımıza.
8-Anadolu'dan Dünyaya bir bedenin ruhu akıyor,
şahlanıyor,
sarıldığı dağların kartalı,masum ceylanların ayak izleri gibi.
9-Afrika'dan,
Asya'ya; Hindistan'dan,Mezopatmaya'ya doğan güneşin yüzünde çoğalır  halk dansları mız.
10-İnsanlığın Dans Yıldızları olduğumuzu bilmenin ötesinde onun sevgisini yaşıyoruz.
11-Halk Kültürümüzün sofrasında dünyalı olduğumuz kadar yarının kültür taşıyıcılarından ayrılmıyoruz.

Ahmet Turan Demirbağ sahnesinde duran zamanın kalbinde duran ve yüzlerce öğrenci için durmaksızın kattığı alınteri ve emek aşkı okuluna alkış gönderirken geleceğin halk dansları aynası kırılmadan yaşıyorsa onun ustalığını bilmek bize yetiyor!
Sen çok yaşa,
İnsanlık aşkının 
Umut hocası,
Çok yaşa....