Muğla ormanları kesilip biçiliyor. Madencilere kurban edildi, ediliyor. Dağlar kevgire döndü. Dev oteller dikmek için yakıldı, yerleşime açmak için yok edildi. Derken PKK’nın kundakçı oğlanları yakmaya başladı. Kim olursa olsun cennet vatanı cehenneme çevirmek için elinden geleni ardına koymayanlara lanetler olsun…

Ama başaramayacaklar…

Dün (25 Ağustos 2021) Bafa Karacabel Tüneli üzerinde Ilbıra’yı parçalamakta olan boksit ve diaspor madeninin hemen altında yangın çıktı. Bafa’nın yiğit evlatları günledir nöbetteydiler. Bafa muhtarı Kerim Tekin ile birlikte anında müdahale ettiler. Onlara anında itfaiye ekipleri ve araçları ile üç helikopter eşlik etti. Ekibiyle birlikte Pınarcık muhtarı Kemal Şimşek de şimşek gibi yardıma yetişti. Helikopterler Bafa Gölü’nden aldıkları suları yedi dakika içinde alevlerin üstüne boşalttılar. Yangın bir saat içinde el ele, kol kola, omuz omuza, görülmemiş bir dayanışma ve işbirliği içinde söndürüldü.

Kundakçılar bu kez büyük zarar veremediler. Hüsrana uğradılar.

Yangının maden bölgesinin hemen altında çıkması hepimizin kafasında soru işaretleri yarattı.

Bafalıların KOCADAĞ dedikleri, kutsal saydıkları Ilbıra (İlbir/Grion) Dağı, Hollywood ünlülerine, Arap zenginlerine takılar yapmakta kullanılan kıymetli taş bulmak için, YANGIN ÇIKARMA OLASILIĞI ÇOK BÜYÜK OLAN DİNAMİTLERLE/PATLAYICILARLA paramparça ediliyor. Kocadağ, Ilbıra’yı korumak için daha önce Ilbıra Dağları’nı Koruma Platformu (ILKOP) kurulmuş ancak maden engellenememişti. ILKOP burada yaptığı 13,5 saatlik araştırmada birçok yeni ayrılmış maden sahası tespit etmişti. Şimdi yeni yeni madenler açılmaya ve dağ dinamitlerle parçalanarak vahşi madencilik yapılmaya devam ediliyor. Önlem alınmazsa Koca Dağ İLBİR/ GRİON toz olacak, gelecek kuşaklara bir çöl miras kalacak… Konu Ulusal Kanal’da iki bölümlük bir belgesel halinde gözler önüne serilmişti. Ancak minareyi çalan kılıfı uyduruyor.

Bu madenler için halka hiçbir şey sorulmaması büyük tepki çekti. Ama derdini hangi kadıya anlatacaksın?!.

Ilbıra bölgesinde oturan birçok vatandaş sosyal medyada duygularını şöyle dile getirmiş:

“Tünelin üstü madenin altı kardeşim. Maden için kesim yaparken sıkıntı çıkmaması için alan genişletme çalışması”.

“Sanki yangın değil de talan gibi geliyor”.

“Yanan yer bizim karşı çıktığımız maden sahası şu anda. Buraya maden ocağı yaptırtmayın diye serzenişte bulundum. Dinletemedim”

“Yanan yer tam da orası... Çevrecilerle yapılan bir toplantıda madenci de gelmişti ve eğer engellerseniz ben mahvolurum demişti”.

“Bana kimse küresel ısınma falan demesin bu saatten sonra. İki yıldır ağaçları kesilmesin diye uğraştığımız Ilbıra Dağı’nda boksit ve diaspor maden sahasının 30 metre altında yangın başladı. Kim yaktı? Soruyorum size”

Evet “KİM YAKTI?”

Araştırmanın soruşturmanın sonucunu hem sabırla hem sabırsızlıkla bekleyeceğiz.

Noktayı koymadan birkaç soru daha soralım:

Ormanların ortasına, zeytinliklerin dibine, endemik bitkilerin, yeraltı sularının zarar görmesine aldırmadan madencilik izni vermek doğru mudur?

Orada çalışanlar sigara içmiyorlar mı? İzmaritlerini ceplerine mi sokuyorlar?

İçtikleri şeylerin şişelerini ya da kırılan bardakları nereye atıyorlar?

Yemek pişirme işleri yangın çıkarma tehlikesi yaratmıyor mu?

Hemen madenin altında çıkan yangına madenciler, madende çalışanlar müdahale etmişler midir? Kaçmışlar mıdır? Yoksa müdahale edenleri seyretmişler midir?

Ormanların içinde madenciliğe izin verilmemelidir. Verilmek zorunda kalınırsa kesinlikle yangın çıkarma tehlikesi çok yüksek olan dinamit ya da başka patlayıcıya kesinlikle izin verilmemelidir. En geniş önlemler altında en güvenli teknoloji kullanılmalıdır. En az 100 ton su depo etmelidirler. Çok sayıda yangın ile mücadele malzemesi bulundurmalıdırlar. Yangın nöbetçileri koymalıdırlar. Kısacası çok sıkı önlemler alınması şart koşulmalıdır.

Bu koşullara uymayanlara izin verenler de sorumlu tutulmalıdır.

Ilbıra sakinleri Bafalılar olarak bu kez ucuz atlattık.

Başta Bafa Muhtarı Kerim Tekin ve Pınarcık Muhtarı Kemal Şimşek olmak üzere, araçlarıyla yangın bölgesine gidenleri taşıyan Mehmet Girgin’e, anında bölgeye gidip yangınla mücadele eden yiğit gençlerimize, fedakar itfaiyecilerimize, Milas Kaymakamı Sayın Mustafa Ünver Böke’ye, Bafa Jandarma Komutanı Erhan Dinçdemir’e ve kahraman jandarmalarımıza, Aydın bölgesinden gelen ekiplere ve emeği geçen herkesi kutlarım. Tek tek hepsine binlerce teşekkürler. Dosta da düşmana da önlem almanın ve dayanışma içinde, örgütlü mücadelenin önemini bir kez daha gösterdiler. Hepimize örnek oldular.

Var olsunlar, sağ olsunlar.