İSMİGÜL ANA

Sessizliğin sırtında 

Koca bir tarih 

Nasıl olduysa karşıma 

İstanbul denizinin çekildiği 

İstinye sırtlarında 

Yaşlandığı kayalarda durur 

Ağır ve vakur haliyle 

Yüzünde duran 

Direnme ateşini 

Kaşlarına saklarken 

Omzundaki dağları 

İndirmeye başladı!

 

Bak kuzum;

Akınım eğilmeyeceksin,

Davanın insanlığına 

Sevgi ve emekle akacaksın!

 

Hani toprağın sahibi 

Kokusunu yalnız bırakmıyorsa 

Hani çocuklar büyüsün diye 

Katığa yoksulluk yiğitliği eklenir 

Sokağa direnç yüklenir ya!

 

İsmigül ana hep eteğinde 

Taşlarla duruyor,

Ellerinde insanlık hamuru cesur 

Adım adım yürüdüğü yollara 

Bıraktığı izlere bakıyor hala 

Ağzında akan 

İnsanlık şerbetinde 

Ne yaşadığı acılar 

Ne de korku var!

 

 Türkülerin zaman ilmeği 

Gelip onun yüzüne konmuş 

Sarıldığı sevdasında 

Yıkılmayan heybetinde 

Bıraktığı tarih sayfasında 

Sahte göz yaşları ihaneti 

Zavallı insanlar hiç yok!

 

Yanında küçük zaman ormanı 

Alnında umudun yiğitliği 

Anadolu'ya yakışan 

Bir kadının çeşmesinden 

İnsanlığa akan 

Gözlerinin ışığıyla 

Yıkanmak bana rüzgar oldu!

Önceki ve Sonraki Yazılar