Ahmet Özdemir
İZMİR’İ İSTERİM ANNE!
Sevgili dostlarım, bugün 9 Eylül. Yirmi yıldan beri dört beş ay, havasını soluduğum, suyunu içtiğim, ekmeğini yediğim, denizinde yüzdüğüm Edremit’in sahilinde kalıyorum. Özüm Şarkışlalı ama, çeyrek Edremitli sayılırım. Çoğu kez, Edremit’in ve İzmir’in kurtuluşunun öyküsünü sizlere yazmışımdır.
Edremit'imiz, 797 gün düşman işgalinde kaldı. 99 yıl önce bugün, Mustafa Kemal önderliğinde Anadolu'da Kuvayımilliye ruhu ile başlatılan özgürlük savaşında, Kaymakam Şehit Hamdibey başta olmak üzere değerli vatanseverlerin inançlı çabaları sonucunda 9 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulmuştu.
Yine bugün, “Büyük Taarruz” harekâtı sonucu Türk ordusu Yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girerek düşman işgalinden kurtardı.
Edremit’in, İzmir’in kurtuluşunu hüzünden, iç ve dış düşmanların ihanet ve zulmünden coşkulu bir sevince ulaşan yolu günlerce yazmam mümkün. Kaldı ki önceki yıllarda yazdım.
Her okuduğumda beni duygulandıran, boğazımı düğüm düğüm eden bir şiiri aktarmakla yetineceğim. Lütfen hepiniz okuyunuz. “Keşke Yunan kazansaydı,” diyen zihniyetin peşine takılanlarla, ders kitabından Atatürk’ü anlatan sayfanın yırtılmasını isteyenlerin yerli işbirlikçileri hariç. Onların mayaları, vicdanlarını ve gözlerini kör etmiştir.
İZMİR'E TAHASSÜR
Anne, deniz nerde, yalımız nerde?
Hani gideceğiz İzmir'e der de
Beni uyuturdun dizinde anne!
Geçende ablam da öyle diyordu
Bu bahar İzmire girmezse ordu
Kanmam sözünüze sizin de anne!
Yeşil bir bahara büründü dağlar
Bülbüllü bahçeler, üzümlü bağlar
Kimlerin işine yarıyor anne!
O bağlar nerede, bahçeler nerde?
Her akşam güneşin battığı yerde
Gözlerim İzmir'i arıyor anne!
Şimdi bir kuş olsam, kanadım olsa,
İzmire giden yol eğer bu yolsa
Bir başıma bile giderim anne!
Bir çetin bilmece sorsam Paşadan
Söylemem memleket bağışlamadan
Mutlaka İzmiri isterim anne!
KEMALETTİN KAMU (1901 - 1948)