Kadın; konuşmalar, makaleler, kitaplar, tartışmalarla sürekli gündemde olan, gündemde kalan bir konu. İnsan cinsi içinde en çok ötekileştirilen bir varlık aynı zamanda kadın. Bu yüzyıllar boyu değişmemiş, iyileştirilmesi için atılan adımlar da ne yazık ki çok geciktirilmiştir.

Din üzerinden yapılan tartışmalar da maalesef “ Kadının kendisi dışarda tutularak” yapılagelmiştir. Neden böyle olmuştur? Yaratılış gayesi göz ardı edilmiş, kültür ve ataerkil yapının hegemonyasında kendini gereği gibi ifade edememiştir, kadın!

Kur’an’ın hem erkek hem de kadının “ iyiliği emredip, kötülükten sakındırmakta” aynı sorumlulukta tuttuğu kadın, “ birbirlerinin velileri “ olmakla aynı sorumlulukta tutulan kadın ve erkek hayatın içinde bunu amacına uygun gerçekleştirememiştir.

“ Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velîleridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir. Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedî olarak kalmak üzere etmiştir. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür, işte büyük bahtiyarlık da odur.” (Tevbe/ 71-72)

Kadın anne ise cennet ayağının altında bilinmiş, eş olduğu, kız evlat olduğu, kız kardeş olduğu zaman bu durumu göz ardı edilmiş. Yani din ve kültür, ataerkil kafa yapısı birbirine karışmış. Karışıklık hakkın teslimine, adaletin tesisine mani olduğu içindir kadın, kadının konumu, hak ve sorumlulukları noktasında da mağduriyet devam edegelmiştir. Hâlbuki İslâm’ın temel öğretileri dikkate alınarak bir okuma yapıldığında kadın ve erkeğin insanlık değeri ve onuru açısından eşit/eş değerli kabul edildiği apaçık ortadadır.

“ Müslüman erkekler, müslüman kadınlar; mümin erkekler, mümin kadınlar; ibadet ve itaat eden erkekler, ibadet ve itaat eden kadınlar; özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar; sabreden erkekler, sabreden kadınlar; gönlünü ibadete vermiş erkekler, gönlünü ibadete vermiş kadınlar; (Allah için) yardım yapan erkekler, yardım yapan kadınlar; oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar; iffetlerini koruyan erkekler, iffetlerini koruyan kadınlar; Allah’ı çokça anan erkekler, çokça anan kadınlar; işte bunlar için Allah büyük bir ödül hazırlamıştır.” (Ahzap/ 35)

Aşağılanan, onuru yok sayılan, söz hakkı olmayan kadın vahyin ışığıyla ilahi terennümünde yeniden hayat bulmuştur!

Yozlaşmış değerlere inat…

Tükenmiş insanlığa inat…

Kelepçeli zihinlere inat…

Prangalı ruhlara inat…

Yazık ki; Rasululah efendimizin ahirete irtihalinden sonra kadınla ilgili eski alışkanlıklar bir bir nüksetmeye başlamış o günlerden bugünlere de epey yol almıştır.