“KALEMİNE EFENDİ KAL, GEREKİRSE KIR AMA SATMA!”

11 Aralık, bizlere en büyük öğretisi ‘Kalemine efendi kal, gerekirse kır ama satma’ sözü olan meslek büyüğümüz Sedat Simavi’nin 69. Ölüm yıldönümü. Şimdi bu sözün anlamını bilen ve uygulayan bir elin parmakları kadar gazeteci kaldı mı? Benim için meslektaşlarıma ilişkin bir yargıya varmak zor. Siz daha iyi biliyorsunuz.

Ölüm yıldönümlerinde TGC tarafından Simavi’nin Kanlıca Mezarlığı’ndaki kabri ba-şında anma töreni düzenlenirdi. Karda buzda kabrinin bulunduğu yokuşu çıkmak bir hayli zor olurdu. Geçmiş yıllarda TGC Başkanı Orhan Erinç ve TGC üyeleri ile birlikte mezara çelenk koyduğumuz törenden bir fotoğraf ekledim.

Simavi hakkında kısa ansiklopedik bilgi vermek istiyorum. Sedat Simavi, 1896'da İstanbul'da doğdu. Babası Samsun mutasarrıfı Hamdi bey'di. An-ne tarafından dedesi eski sadrazamlardan Saffet Paşa'dır. Orta ve lise tahsilini Kadıköy'deki Sa-int Joseph Fransız Lisesi ile Galatasaray Lisesi'nde yaptı. 1912’de Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Ayrıca Galatasaray Lisesi'nde tarih öğretmenliğinde bulundu. Bu kısa hizmetten sonra yazı haya-tına atıldı. Sedat Simavi’nin Melek Simavi ile bir evliliği oldu. Bu evlilikten Haldun Simavi, Erol Simavi adında iki çocuğu dünyaya gelmişti. Sedat Simavi, 1953 yılında 57 yaşında vefat etmişti.

"Ankara’nın Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu." (çizen: Sedat Simavi). Güleryüz dergisi "Za-fer ve Galibiyet Nüsha-i Fevkaledesi" Ekim 1922, İzmir'in kurtuluşunun hemen ardından yayım-lanmış.Sedat Simavi, İnci, Diken, Karikatür gibi mizah dergilerini yayınladı. 1916'da haftalık olarak yayımlamaya başladığı Hande dergisiyle basın hayatına başladı. 1917’de Pencere ve Casus isimli ilk konulu Türk filmlerini yönetti. Mizah alanında da eserler veren Simavi’nin Yeni Zenginler (1918) ve Kadınlar Saltanatı (1920) isimli karikatür albümleri vardı.

Sedat Simavi devrinin en ünlü haftalık dergisi olan Yedigün çıkarmış , böylece Türk basın hayatına mecmuacılıkta büyük yenilikler getirmişti. 1920’de Dersaadet adıyla günlük bir gazete çıkardı; Kurtuluş Savaşı yıllarında yayınladığı Güleryüz isimli mizah dergisiyle Kuvayi Milliyecileri destekledi. 1921-1930 yılları arasında Hanım, Hacıyatmaz, Yıldız, Meraklı Gazeteci, Yeni Kitap, Arkadaş gibi çok sayıda dergi yayımladı. 1933’te çıkardığı haftalık Yedigün ve 1935’te devral-dığı Karagöz isimli dergilerin yayımını uzun yıllar sürdürdü.

Sedat Simavi, 1 Mayıs 1948’de Hürriyet gazetesini kurdu ve başyazarlığını yaptığı bu gazeteyi Türkiye’nin en çok okunan gazetesi durumuna getirdi. Hayatının sonuna kadar da gaze-teci olarak "Hürriyet"te başmakaleler yazdı. Karikatür, ressam ve yayıncılık uğraşı dışında sinema ve edebiyat alanında da çalışma-lar yaptı. İlk konulu filmi Pençe’yi 1917’de çekmiş, aynı yıl çekmeye başladığı Casus adlı film ise yarım kalmıştı. Fujiyama (1934) adlı romanının yanı sıra Hürriyet Apartmanı (1940), Düşe-nin Dostları (1940), Ceza (1941) gibi tiyatro oyunları yazmıştı. Simavi’nin Sesli, Sessiz ve Renkli Sinema (1931) ve Jean Jacques Rousseau Kimdi? (1932) gibi kitapları da bulunmaktay-dı..Hürriyet Apartmanı, 1945'te filme de çekilmiş. Talat Artemel başrolünü oynamıştı.

Sedat Simavi, 1946’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almış ve 1949’a kadar başkanlığını yürütmüştü. Ölümünün ardından Sedat Simavi Vakfı tarafından verilen Sedat Simavi Ödülleri, daha sonra kurucusu olduğu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilmeye başladı. Edebiyat ve Sosyal Bilimler dallarında seçici kurul içinde bulunuşluğum olmuştu. TGC 46.Sedat Simavi Ödülleri Töreni 12 Aralık 2022 Pazartesi günü saat 14.00' de TGC Konferans Salonu'nda yapılacak. Ne yazık ki katılmak imkanım yok.

Meslek büyüğümü saygıyla, rahmet dileklerimle anıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar