Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

KIBRIS’TA GARİP BİR BULUŞMA

ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland Kıbrıs’ta tarafların liderleriyle görüştü. İlginç gelişmeler yaşandı.

Müsteşar Victoria Nuland, önce Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile görüştü. Ardından basın açıklaması yaptı ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar için “President Tatar (Cumhurbaşkanı Tatar) ” ifadesini kullandı. Bazı Rum gazeteciler buna tepki gösterdi. Bayan Victoria Nuland bunun üzerine, “Sanırım bir hataydı. Nasıl deniyor kendisine?” Dışarıdan ”Mister, mister (Bay, bay)” sesleri gelince, ”Mister Tatar. Evet, özür dilerim. Kıbrıs’a gelmeyeli uzun zaman oldu. Biz kendisine Mister Tatar diyoruz” dedi.

Bayan Nuland KKTC’de daha dikkatli davranma gereksinimi duydu. KKTC bayrağı ile görünmek istemedi. Bu durumda Bayan Nuland’ın devlet temsilcilerinin kabul edildiği salonda değil, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın çalışma odasında kabul edilmesi uygun görüldü (7 Nisan).

ELEŞTİRİLER

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın eski danışmanı ve eski Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Sabahattin İsmail’in eleştileri sertti:

1. Amerikalı müsteşarla onun seviyesindeki bir KKTC Cumhurbaşkanlığı Danışmanı görüşmeliydi.

2. Görüşme çalışma odasında değil; ABD ve KKTC Bayraklarının olduğu resmi kabul salonunda yapmalıydı.

3. KKTC Lideriyle görüşmek isteyen ABD idi. ABD'li Müsteşarın "koltuklar arkasında bayraklar olmasın, basına verilecek fotoğrafta bayraklar görünmesin" şartı da kabul edilmemeliydi.

Denktaş’ın, geçmişte bir toplantı davetinde benzer hatayı yapan BM Genel Sekreterinin davetini reddettiği gibi, ona hemen ağzının payı verilmeli ve "bu eşitlik ilkesine aykırıdır, Rum ile hangi sıfatla görüştüyseniz, eşit statü şartı gereği benimle de aynı statü ile görüşeceksiniz" diyerek görüşme iptal etmeliydi.

BEDEN DİLİ: NULAND GERGİN

KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndan servis edilen bir resimde Bay Ersin Tatar, Bayan Victoria Nuland’ın elini iki avucuna almış, hafif sola eğilip gülümseyerek ona yaklaşıyor. Biraz daha yaklaşabilse belki yanağına bir buse konduracak… Bayan Victoria Nuland ise pas vermez havada, ”gören olur” der gibi geri çekiliyor.

Acaba yanılıyormuyum? diyerek yüz okuma, beden dili yorumlama konularının uzmanı Dr. Murat Kaplan’a danıştım.

Sayın Kaplan’ın yanıtı şöyleydi: Nuland’ın KKTC Cumhurbaşkanımız’la tokalaşma sahnesinde göze batacak bir tutumu görünmüyor. Önceki bazı videolarla son buluşma videolarına bakınca ise Nuland’ın bu kez daha çok baskı hissettiğini görüyoruz. Bu belki güney tarafının baskısı da olabilir, sağlık hususu da olabilir.

Doğru, açıklamalardan anlıyoruz ki, Bayan Nuland Türk tarafının sunduğu gerçekler altında eziliyor. Rumların kızacağı endişesiyle de sıkıntısı artıyor.

KEŞKELER

Victoria Nuland, Cumhurbaşkanlığı’ndan çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Dikkatimi çeken şey hiçbir Türk gazetecinin ona, Ersin Tatar ile Mister ve Misis olarak mı yoksa iki ülke temsilcileri olarak mı görüştüklerini sormaması…

Bayan Nuland mesela şu yanıtı verse magazinciler için ne güzel olurdu: Tabii ki bay ve bayan olarak onun çalışma odasında görüştük.

Keşke Bay Tatar, Bayan Nuland ile Lefkoşa merkezde buluşup ona kenti gezdirseydi. Niyazi’nin Lokanta’sında Kıbrıs’ın ünlü şeftali kebabı; üstüne de sini katmeri tatlısı ısmarlayarak tatlı tatlı meseleleri konuşsalardı.

Neyse, bir dahaki sefere…

Tarafların açıklamalarından anlaşılan, Türk yönetiminden ABD’ye her hangi bir ödün verilmiş değil.

Nuland, Amerika Birleşik Devletleri’nin iki bölgeli iki toplumlu federal çözüme verdiği desteği yinelediğini söyledi. Amerika Birleşik Devletlerinin desteklediği bazı iki toplumlu projelerle ilgili konuşma fırsatı bulduklarını belirtti.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, egemenlik, bağımsızlık, eşitlik ve uluslararası statünün kabul edilmediği bir yapıda Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığının tehlikeye girebileceğini ilettiklerini ve Kıbrıs Türk halkının asla 1974 öncesine dönmek istemediğini, detayları ve gerekçeleriyle aktardıklarını açıkladı.

Güney Kıbrıs’ın egemenliğinin Kuzey Kıbrıs’a yayılması noktasındaki önerilerin kesinlikle kabul edilemeyeceğinin altını kalın kalemle çizdi.

GÖRÜŞMELER OLUMLU

Eleştirilerde haklılık payı olmasına karşın görüşmeler olumludur. Amerikalı müsteşarın -dil sürçmesi ile bile olsa- Ersin Tatar’a Cumhurbaşkanı demesi artık uluslararası alanlarda tanınma belirtisidir.

Dünya artık çözümsüzlüğün kaynağının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan olduğunu görmektedir.

Kıbrıs Rum Yönetiminin adanın tek yasal temsilcisi olarak görülmesi Rum ve Yunan şımarıklığını iyice arttırmıştır.

Rumların istedikleri Güvenlik Yaratıcı Önlemlerin Kıbrıs sorununu çözme değil, tüm adada Rum denetimi sağlama amacı taşıdığı besbelli olmuştur.

Türkler artık Rumlara, istedikleri gibi at koşturma, katliam, etnik temizlik, soykırımlar yoluyla Kıbrıs’a el koyma olanağı tanımayacaktır.

AB, ABD, FN, tüm dünya artık bunu anlamıştır. Şimdiki görev, KKTC’nin tanınması için kararlılıkla elden gelenin yapılmasına çalışmaktır.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bunun gereğini yapmıştır. Hanımefendiyi çalışma odasında kabul etmiş, Kıbrıs Türkünün 1974 öncesine dönmeyeceğini bir kez daha ilan etmiştir.

Gerisi teferruattır.

Önceki ve Sonraki Yazılar