MİLLÎ MÜCADELE, MATBUAT CEMİYETİ VE HAKKI TARIK US

Kişiler vardır. Sizin için tanıdık, bilindik, saygılı ve ilgi alanınıza göre örnek ve çok önemlidir. Herkes için de öyle sanırsanız yanılırsınız, üzülürsünüz. Örneğin bizim mesleğimizde Burhan Felek öyledir. Her gazetecinin ulaşmak istediği hizmet ödülüne adını vermiştir. Cemiyetimizin uzun yıllar başkanlığını yapmıştır. Elli yılı aşkın gazetede yazı yazdığı için "Şeyh-ül Muharririn" unvanı verilmiştir. Sözünü ettiğim ödülün ilk koşulu en az yetmiş yaşında ve halen gazeteciliğe davam etme koşulu vardır ki, ben bu ödüle üç yıl önce kavuşmuştum. Yine benim için örnek olabilecek ve çok güçlü gördüğüm bir şairi yeni kuşaklar bilmiyordur. Bizler için çok önemli ve renkli bir siyasetçi olan Osman Bölükbaşı’yı günümüzde bilmeyenler pek çoktur. Onunla ilgili üç gün önce yazdığım bir yazıy çok ama çok az kişi beğenmiştir.

Sizlere Hakkı Tarık Us, desem ve anlatsam bilmem kaç kişi bilir? Ya da günümüzde kimleri ilgilendirir. Yazmamın nedeni kim kiminle yakalanmış, kim kimden hamile kalmış, kim kimi aldatmış, merak edenler kadar olmasa da üç beş kişi de olsa bilmesini sağlamak ve acaba bir kıssadan hisse alınabilir miyim sorusuna yöneltebilmek olsa gerekir.

Hakkı Tarık Us ve kardeşi Asım Us, Türk Basın, siyaset ve kültür tarihinin anıt kişilerindendir. 21 Ekim 2021 Perşembe günü ölümünün 65. Yıldönümü nedeniyle İstanbul Beyazıt Kütüphanesi tarafından birçok etkinlikle anılacak. İlk Tören sabah Merkez Efendi Mezarlığında kabri başında yapılacak. Daha sonra Beyazıt Devlet Kütüphanesinde panel yapılacak. Kütüphane Müdürü Ramazan Minder’in yöneteceği oturumda Selahattin Öztürk, Tarık Özçelik, İbrahim Öztürkçü konuşacaklar. Hakkı Tarık Us’un koleksiyonundan seçkiler 21 Ekim - 19 Kasım tarihleri arasında sergilenecek.

İstanbul Basın Birliği’ni kuran Hakkı Tarık Us, 1889'da Gördes’te doğdu. Kardeşi Mehmet Asım ile Ahmet Emin Yalman'ın 1917'de çıkarttıkları Vakit gazetesindeki yazıları ve Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve mühimmat kaçıran gizli örgüt "Mim Mim” Grubu'ndaki çalışmalarıyla tanındı. Hakkı Tarık, İstanbul Hukuk Mektebi'nde okuduktan sonra Tanin, Tercüman-ı Hakikat ve Tasvir-i Efkâr gazetelerinde yazmaya başladı. 1923-1939 yıllarında Giresun Milletvekili oldu. Matbuat Cemiyeti ve Basın Birliği'nin kurucuları arasında yer aldı. Hakkı Tarık'ın Vakit gazetesi, pek çok gazeteci, edebiyatçı ve politikacı için okul işlevi gördü.

Hakkı Tarık Us’un kendi çabalarıyla oluşturduğu zengin gazete ve dergi arşivi Beyazıt Devlet Kütüphanesi bünyesinde araştırmacıların hizmetinde bulunmaktadır. Türkçe, Osmanlıca veya Arapça olabilen yayınlar internet sayfası üzerinden araştırmacıların ilgisine sunulmuştur. Binlerce yayına ulaşılabilen bu siteden I. Dünya Savaşı, öncesi ve sonrası süreçlerinde yayımlanmış birçok gazete ve dergiye ulaşılabilmektedir.

Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadelede İstanbul basınının önemini biliyordu. Kurtuluş davasını Türk ve dünya kamuoyuna basın yoluyla duyuramamanın sıkıntısını çekiyordu. Erzurum Kongresi toplanmadan 10 Temmuz 1919’da İstanbul’da Matbuat Cemiyeti’ne bir telgraf yolladı. İstanbul gazetelerinin yardımını isterken, vatan ve milletin tehlikede olduğunu vurgulamıştı.

Matbuat Cemiyeti Başkanı ve Tasvir-i Efkâr Başyazarı Velit (Ebüzziya) ve Matbuat Cemiyeti İkinci Başkanı Giritli Ahmet Saki Mustafa Kemal Paşa’ya cevap vermişti. İstanbul’daki gazetelerin milli birlik için çalıştıklarını, bu konuda daha geniş bilgilere ihtiyaç duydukları belirtiliyordu. Aynı yazıda, Ferit Paşa Hükümetinin şiddetli baskısından ve sansürden şikâyet ediyorlardı. Bu nedenle Mustafa Kemal’in gönderdiği beyanname yayımlanmamıştı.

Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’daki Tasvir-i Efkâr, İleri, Vakit, İfham, Türk Dünyası, Akşam ve İstiklal gazeteleri ile temasında Velit (Ebüzziya) ve Ahmet Saki, katkıda bulunmuştu. Onlar, bir kısım gazetecilerin Mustafa Kemal’le görüşmesinde, Anadolu’ya geçmesinde aracılık etmişti. Mustafa Kemal’in çok yakınında olan Ruşen Eşref’in Anadolu’ya geçişi de böyle olmuştu.

İstanbul Matbuat Cemiyeti’nin İstanbul basınının, Mustafa Kemal Paşa’nın talimatları ve fikirleri doğrultusunda hareket edeceklerini belirtilmesi, Mustafa Kemal açısından önemliydi. Osmanlı Matbuat Cemiyeti Başkanı Velit Bey, Mustafa Kemal’in yanındaydı.

İstanbul Matbuat Cemiyeti zaman zaman da Mustafa Kemal’in uyarılarının hedefi olmuştu. İstanbul basınının milli birliği bozucu davranışı karşısında bu gazetelerin Anadolu’ya sokulmayacağı belirtilmişti.

Bu uyarının yeterince dikkate alınmaması üzerine, Ankara’da 10 Ocak 1920’de Hâkimiyet-i Milliye yayın hayatına girmişti.

Adı ve yöneticileri çeşitli kereler değişti. Ankara’da da bir matbuat cemiyeti kurulması için çalışıldığı haberi alınınca, adı İstanbul Matbuat Cemiyeti olarak değiştirildi. 1935’te toplanan kongre açılırken, o zamanın moda davranışıyla İstanbul Matbuat Cemiyeti adına Atatürk’e bir bağlılık telgrafı çekildi. Atatürk de kendilerine “Basın Kurumu’na,” diye başlayan bir telgrafla karşılık verdi. Bunun üzerine derneğin adının “Basın Kurumu” olmasına karar verildi.

Basın Kurumu, 27 Haziran 1938’de Basın Birliği Kanunu gereğince dağıtıldı. Hakkı Tarık Us’un başkanlığında İstanbul Basın Birliği kurulmuştu. II. Dünya Savaşı yıllarında gazetecilerin mesleki tek örgütü Türk Basın Birliği olmuştu.

Basın Birliği’nin olağanüstü kongresi dönemin Başbakanı Dr. Refik Saydam’ın katılımıyla 10 Temmuz 1939’da toplandı. İçişleri Bakanı Faik Öztrak, kongrenin başkanı olmuştu.

Sonuçta, Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığına, Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay seçildi. Kurul üyeliklerine Asım Us, Ahmet Şükrü Esmer, Abidin Daver, Sadri Ertem, İbrahim Alaattin Gövsa, Kerami Kurtbay, Selim Ragıp Emeç ve Sedat Simavi getirildi. Genel Kurul’da Haysiyet Divanı üyeleriyle, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Trabzon bölge yöneticileri de seçildi. İstanbul bölgesine seçilenler şunlardı: Hakkı Tarık Us, Etem İzzet Benice, Orhan Seyfi Orhon, M. Zekeriya Sertel. Sedat Simavi.

Gazeteci milletvekilleri, Basın Birliği’nin birçok organında görev almışlardı. Bu milletvekilleri arasında şunlar bulunuyordu: Asım Us, Ahmet Şükrü Esmer, Abidin Daver, Sadri Ertem, İbrahim Alaettin Gövsa, Ferid Celal Güven, Fazıl Ahmet Aykaç, Kemal Ünal, Şefik Özdemir, Cemal Aliş, Nafi Atuf Kansu, Necip Ali Küçüka, Necmettin Sadak, Reşat Nuri Güntekin, Halil Nihat Boztepe, Hüseyin Cahit Yalçın, Zeki Mesut Alsan, Ahmet İhsan Tokgöz, Nasuhi Baydar, Kemalettin Kamu, Haydar Rüştü, Hayretin Karan.

Basın Birliği kapatılıncaya kadar, tek parti iktidarı, milletvekillerini yönetim kadrolarında tuttu. Basın Birliği’nin gazeteciler için hayati önem taşıyan görevleri ise savaş yılları gerekçesiyle uygulamaya konulmadı. Öte yandan, iktidarın iç ve dış politikalarını eleştiren gazetelere kapatma ve meslekten men cezalarına da rastlanmadı. Tehdit unsuru olarak kullanılmakla kaldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar