Dünya acımasız bir çarkın içinde dönerken onun canını okuyacaklar olmaz mı?
Charlie Chaplin yol haritası çizip Hitler'e meydan okuyan  insanlık aydını,sanatçısı olurken Türkiye Sanatçılar doğmaz mı?
Ya Hacivat ile Karagöz rövanşında hayat haklı çıkmaz mı?
İsmail Dümbüllü efendiye koşmaz mı?

Bir zaman tüneli aynasında yerini yaratan ustalar çıkacaktır!

Ulvi Uraz ışığında yıkanan ve Tiyatronun şerbetini dağıtacak iki kahramanın yan yana gelişi başlamaz mı?

Onların sanat aşkına düştükleri dünya büyük yıkımlardan geçmiştir.
Cumhuriyet yeni kuruluşu ile dünyadaki Hitler belası ve İkinci dünya savaşına bıçak sırtında girmeyen ülkenin soğuk savaş yılları pazarı olacaktır.
Atatürk öncesi dünya ve ülke sahnesi ile Atatürk sonrası ülkenin yaşadığı entrikalar tiyatrosu nefes alıp,nefes vermektedir.

Dünya Kabare kültürünün bize yansımaları,
Büyüyen toplumsal gerçeklik sanat akımları ve 1960'la doruğa çıkan sanat özgürlüğü ve sanat aydınlatması içinde çoğalan tiyatro akımlarının halk sahnesine inişi bitmeyen bir mutluluk yıldızını doğurur.

Zeki Alasya
Metin Akpınar dostluğu,
arkadaşlığı 
bu süreçte kök salar!

Türk Sinemasının yükselişe geçişi ile Tiyatronun doruğa tırmanışı içiçe olur.
Ülke filmler ve Yıldızlar geçidine katılır.
Sosyal yaşamın özgürlüğü,
tiyatro biletlerinin satılması geleneği toplumda 
yer kazanır.
O yılların bütün yüzlerine bakınca nasıl bir sanat yaratıldığını ve bizlere neler kazandırdıklarını daha iyi anlarız bu gün.

Muhsin Ertuğrul,
Haldun Taner emeğindeki çabalar artık meyvalarını vermişti,her şeye rağmen.

Zeki Alasya 
Metin Akpınar izleri sinema filmleri ile hız kazanmış,
tiyatro kabareleri ile tarih yazmıştır.
O muhteşem ikili dönemin diğer usta mizahçıları
Münir Özkul,
Adile Naşit, 
Ali Şen,
Kemal Sunal
Perran Kutman,
Halit Akçatepe,
Müjdat Gezen,
tarihinde iz bırakan filmler çektiler.

Fakat,
1960-12 Eylül 1980 başarılarına daha çok kabareleri ile imza atıp yeni bir tarih yazdılar.

"Deliler";
Hem ülkenin getirildiği yeri hem de siyasilerin açmaz kişilikleri ile nasıl bir toplum inşa etmeye çalıştıklarına cevaplar veren bir tiyatro okulu saati olur herkese!

ZEKİ ALASYA
METİN AKPINAR NE ANLATIR?

1-Dünya sahnesinde gülen yüzlerle yaşamanın varolma direnme sanatını.
2-Tiyatro dilinin evrensel mutfağında nasıl başarılı olunur.
3-Sanatın gücü hiç bir karanlığa boyun eğmez!
4-Ülke sevdasında ateşten gömlek giymek mizah bayrağıdır.
5-Aydınlanma dilekçelerinde sayfa açmaktır.
6-Tarih sanatçı pozunda olan soytarıları değil,insanlık sanatçılarını hatırlayacak ve yaşatacaktır.
7-İstanbul gibi bir dünyanın dünyasında sanat ürettik,sanat aşık olduk,sanatsız kalmadık.
8-Her çocuğun çıkacağı sahnenin içinde ailesinin 
o çocuğun canında olması dileğimizdir.
9-Türkiyemiz,
Sanat ve Sanatçıların çınarı olan bir dünyadır ki bizim mutluluğumuz o gözlerin tarih günleri ile çoğaldı.

10-Zeki Alasya
Metin Akpınar tarihinde kardeşlik ve vatan sevgisi yılların erdem rotasıdır.
Ülke sevgimizin sahnesinden hiç inmedik!
11-Sanat,
Özgür düşünmeyi,
biat ve itaat etmeyi kabul etmeyecek tek insanlık sofrasıdır,
sanatçı onun sönmeyecek ışığıdır!

Zeki Alasya
Metin Akpınar köprüsünde durmayan umut ve yaratıcı tarih izleri bizleri onurlandırırken,memleket kapısında akan sanatın rüzgarında onların gülen,
karşılıksız sanat bahçelerinde duran sanat yapraklarını yurdun çocuklarına
sanat aşkının ülkesinde güneş hiç batmasın diyoruz!