MUAZZEZ TAHSİN BERKAND

Türk edebiyatının popüler roman türünün en önde gelenlerinden adı simgeleşmiş bir romancı: Muazzez Tahsin Berkand… Bizler onun romanları ve romanlardan çekilen filmlerle çocukluk ve toz pembe yıllarımızı yaşadık. Kalbimizde tomurcuklanan aşk tohumlarını onlar saçtılar. Dün Kerime Nadir’in olduğu gibi bulabildiğim Muazzez Tahsin’in bulabildiğim roman ve filmlerinden kolajlar yaparak bir nostalji rüzgarı estirmek istedim. Bakalım kaç kişinin gönül telini okşar?

XIX. yüzyılda yaşadığımız 'kültür değişmesi' ile birlikte popüler kültür ön plana çıktı. Tanzimat devri Türk edebiyatında roman, iki koldan ilerledi. Bunlardan ilki Namık Kemal, diğeri de Ahmet Mithat ekolüydü.

Romanlar önce gazetelerde tefrika hâlinde yayınlanmakta, sonra kitap olarak basılmaktaydı. Cumhuriyet devrine gelindiğinde popüler roman tefrikalarında ve kitaplarında bir patlama yaşandı. Özellikle kadın yazarlarımız, popüler aşk romanlarının öncüsü oldular. Bunlardan biri de Muazzez Tahsin Berkand'dı.

Muazzez Tahsin Berkand’ın asıl adı Muazzez Meryem’di. Avukat Hasan Tahsin Bey’le Ayşe Hanım’ın kızı olarak 1899 yılında Selanik’te doğdu. 1912 yılında, Balkan Savaşı’ndan sonra İstanbul’a göç ettiler. Özel hocalardan ders alarak Fransızca ve İngilizce öğrendi. İstanbul Feyziye Lisesi’ni bitirdikten sonra bir süre Kumkapı’da Fransız rahibelerin okulunda okudu.

Daha sonra Kız Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Kısa bir süre Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Derin bir hayranlık duyduğu Halide Edip Adıvar’ın önerisiyle çalışmak üzere 1917’de Suriye’ye” gitti. Beyrut Kız Sultanisi ve Darülmuallimatı’nda iki yıl Türkçe öğretmenliği yaptı.

Kurtuluş Savaşı sonrası, İstanbul’a dönen Berkand, birkaç yıl Şişli Terakki Lisesi’nde Fransızca ve ahlak dersleri verdi. Öğretmenlik mesleğini bıraktı. 1956 yılına kadar Osmanlı Bankası’nın Hukuk İşleri Bölümü’nde çevirmen ve daktilo-sekreter olarak görev yaptı.

Muazzez Tahsin Berkand’ın ilk romanı, Sen ve Ben 1933 yılında yayımlandı. Yirmi biri telif, yirmi biri uyarlama roman ve bir öykü kitabı kaleme almıştı. Romanları Akşam, Cumhuriyet, Tan, Son Posta gibi gazetelerde tefrika edildi.

Romanlarında hep aşkı ve duygusal konuları işledi Kahraman olarak ele aldığı kişilerin büyük çoğunluğu dönemine göre çağdaş, ilerici kadınlardı. Bu kadınlar sadık, erdemli, onurlu, gururlu, çalışkan, dürüst kişilerdi.

Berkand, popüler Türk romanı ve sineması açısından önemli bir yere sahip olmasına rağmen eserleri, şimdiye kadar Yeşilçam kültürü olarak algılandığı için Türk edebiyat tarihinde ikinci plana atıldı. Romanlarını kolay okunan, hoş bir olay örgüsüne sahip ve akıcı bir dilde yazdı.

Örneğin, Muazzez Tahsin Berkand’ın, Saadet Güneşi’yle Kıvılcım ve Ateş romanlarında, Cumhuriyet ideolojisinin yaratmak istediği kadın tipinin inşasına katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Canlandırdığı genç kız ve kadınlar, kendilerine güvenen, namuslu, sadık ve erkeği ile neredeyse eşit tiplerdi.

Mualla’da romanın başkahramanı Mualla’nın kişiliğinde, güçlü bir sevginin, tutkulu sarsılmaz bir aşkın, kocasına koşulsuz bir bağlılığın, hiç karamsarlığa kapılmadan ve hiç ödün vermeden, kararlı bir ilerleyişin, bir insanı mutluluğa ve başarıya ulaştıran öyküsünü anlatıyor. Mualla, aşk çilesi çekile çekile erişilen bir duygu fırtınası.

Belli başlı kitaplarını şöyle sayabiliriz : Aşk Fırtınası, Aşk Tılsımı, Aşk ve İntikam, Aşkla Oynanmaz, Ateşli Kalp, Bahar Çiçeği, Bir Genç Kızın Romanı, Bir Gün Sabah Olacak Mı?, Bir Rüya Gibi, Bulutlar Dağılınca, Bülbül Yuvası, Büyük Yalan, Çamlar Altında, Çiçeksiz Bahçe, Dağların Esrarı, Garip Bir İzdivaç, Gençlik Rüzgarı, Gönül Yolu, İki Kalp Arasında, Işık Yağmuru, Kalbin Sesi , Kezban, Kırılan Ümitler, Kıvılcım ve Ateş, Kızım ve Aşkım (Perdeler),

Küçük Hanımefendi, Lale, Mağrur Kadın, Mualla, Nişan Yüzüğü, O ve Kızı, Saadet Güneşi, Sabah Yıldızı, Sarmaşık Gülleri Sen ve Ben, Sevgim ve Gururum, Sevmek Korkusu, Sonsuz gece, Uğur Böceği, Uzayan Yollar, Yabancı Adam, Yılların Ardından…

Toplumsal gerçekçilikten uzak aşk romanları olarak nitelenen bu eserler, bugün 1940’lı yılların zaman cemiyet hayatının ve eski İstanbul'un nasıl olduğunu görmek isteyenler için oldukça hoş saptamalar taşımakta, kaynak olarak yararlanılmaktalar.

Toplumsal gerçekçilikten uzak aşk romanları olarak nitelenen bu eserler, bugün 1940’lı yılların zaman cemiyet hayatının ve eski İstanbul'un nasıl olduğunu görmek isteyenler için oldukça hoş saptamalar taşımakta, kaynak olarak yararlanılmaktalar.

Muazzez Tahsin Berkant "Yazılarınızda okuyucuya hangi fikir ve duyguyu anlatmak istiyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı vermişti:

Ben yazdığım romanlarda okuyucuyu hayatın iğrenç ve ıstıraplı sahalarından sıyırarak hayalimde yaşattığım güzel ve tatlı âlemlerde gezdirmek ve onlara hoş saatler geçirtmek isterim

Muazzez Tahsin Berkand, her ne kadar popüler romanları ile tanınsa da onun onlarca hikâyesi ve çocuk kitabı da bulunuyor. 1940 yılında Yeni Mecmua’nın düzenlediği çocuk neşriyatına eser hazırlayan yazarlardan biriydi.

Çocuk kitaplarının adları şöyleydi: Sihirbazın Kızı, Efe Ali (Piyes), Vatan Uğruna, Yuvasız Çocuk, Meksika Bataklıklarında, Havaların Bekçisi, Mavi Boncuk, Küçük Kahraman, Şehit Çocuk (Piyes), İnci Gerdanlık, Okumağa Başladım, Doğan’ın Kamp Hatıraları, Arslan Peşinde, Sakarya Yollarında, Sihirli Çember, Tıngır Mıngır Ben Geldim, Afrika Ormanlarında, Hayvanlar Meclisi, Gramofon Plağı, ve Batı Hikâyesi: Parmak Çocuk.

Berkand'ın romanlarından yirmi beşi Türk Sineması'na uyarlanmıştı. Bunlardan bazıları şunlardı: "Sönen Yıldız" (Yön. Osman Seden, 1956), "Bülbül Yuvası" (Yön. Nejat Saydam, 1961 ve 1970), "Küçük Hanımefendi" (Yön. Nejat Saydam, 1961; Yön. Ertem Eğilmez, 1970), "Mağrur Kadın" (Yön. Burhan Bolan, 1962; Yön. Nevzat Pesen, 1970), "Çiçeksiz Bahçe" (Yön. Ümit Utku, 1963),

"Kezban" (Yön. Dr. Arşavir Alyanak, 1963, Yön. Orhan Aksoy, 1968), "Gençlik Rüzgârı" (Yön. Nejat Saydam, 1964), "Günah Bende mi?" (Yön. Kemal Kan, 1964), "Mualla" (Yön. Ülkü Erakalın, 1964; Yön. Nevzat Pesen, 1971), "Yılların Ardından" (Yön. Dr. Arşavir Alyanak, 1964), "Aşk ve İntikam" (Yön. Süreyya Duru, 1965), Garip Bir İzdivaç" (Yön. Nejat Saydam, 1965), "Sevgim ve Gururum" (Yön. Süreyya Duru, 1965), "İftira" (Yön. Ümit Utku, 1968), "Sabah Yıldızı" (Yön. Türker İnanoğlu, 1968), "Sarmaşık Gülleri" (Yön. Nejat Saydam, 1968), "Saadet Güneşi" (Yön. Nejat Saydam, 1970), "Bir Genç Kızın Romanı" (Yön. Safa Önal, 1971), ve "Aşk Fırtınası" (Yön. Halit Refiğ, 1972).

Kerime Nadir çoğunlukla kavuşamamış âşıkların romanını yazdı. Muazzez Tahsin hep mutlu sonla bitirdi. Buna rağmen kendisi hiç evlenmemişti.

Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin Berkand; Cumhuriyet'in ilk yıllarında yetiştiler. İlk eserlerini bu dönemde verdiler. Bu dönemde batılılaşmanın yeni bir dünya görüşü, hedef ve ideal olarak ortaya konduğu; milli değerleri de içinde barındıracak yeni bir yapılanmaya gidildiği dönemdi.

Muazzez Tahsin, 4 Ekim 1984 tarihinde İstanbul’da öldü. Saygıyla anıyoruz. Ruhu şad olsun.

YARIN: NİGAR HANIM

Önceki ve Sonraki Yazılar