Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

ÖLÜMLERİN EN GÜZELİ

Ölüm ve güzellik!

Ölüm ve hayat!

Ölüm ve vuslat!

Ölüm ve vatan!

Ölüm ve yenilenme!

“ Allah; hayatı ve ölümü yarattı!”

Niçin?

Kimin daha güzel iş yaptığını sınamak için!

Sınanmak, hayat ile sınanmak, ölüm ile sınanmak, ölümlerin en güzeli şehitlikle uyanmak!

Candan azizdir vatan

Yardan azizdir vatan

Uğruna göz kırpmadan feda edilecek en değerli varlık can ancak ve ancak vatan için kurban verilebilir, verilir. İnsan riya yapmaya müsait bir varlıktır. Kendini bu anlamda kontrol edebilmek yani nefsi aşmak epey emek isteyen bir iştir. İnsan riya için namaz kılabilir, oruç tutabilir, hayır, hasenat yapabilir ama riya için ölmez, ölemez. Şehitlik bu yüzden kıymetlidir ve şereflidir. Oldum olası gıpta etmişimdir şehit olan canlara, hayranlık duymuş ve saygıyla eğilmişimdir aziz ruhlarının önünde. Her cana müyesser değildir şehit olmak. Onlar seçilmiştir. Tıpkı peygamberlerin seçildiği gibi!

Şehitler için “onlara ölüler demeyiniz, onlar diridirler!” buyurulması

“ Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar Allah’tan gelen bir nimet, bir lütuf sebebiyle ve Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesi ile de sevinç içerisindedirler.” Al-i İmran/ 169;170; 171)

Bakara Suresi'nin 154. Ayet; Muhammed Suresinin/ 4.,6. Ayetleri; Nisa Suresinin/ 69. Ayeti; Tevbe Suresinin/ 52. Ayeti de bu konuyla ilgilidir.


 

Peygamber Efendimizin buyrukları da şöyledir:
“Şehit, öldürülürken sizden birinizin karınca ısırmasından duyduğu acıdan fazla bir acı duymaz”
“Şehidin, akrabasından 70 kişiye şefaat etmesine izin verilecektir”

“Dünyadaki nimetlerin hepsi kendisine verilecek olsa da, cennete giren hiçbir kimse, dünyaya tekrar dönmek istemez. Şehit müstesna; çünkü o, gördüğü faziletten dolayı tekrar tekrar dünyaya dönüp 10 kere daha şehit olmak ister”
Ashabdan Hârise bin Sürâka’nın annesi Peygamberimize gelerek: “Ey Allah’ın elçisi! Hârise’nin durumundan bana haber verir misiniz? Ona Bedir günü serseri bir ok dokunarak öldürmüştü. Eğer oğlum cennette ise bu acıya sabrederim. Cennette değilse ona gücüm yettiği kadar ağlamaya çalışırım” demişti. Sevgili Peygamberimiz cevaben şöyle buyurdu: “Ey Hârise’nin annesi! Sana şanlı bir haber vereyim. Cennette birçok yüksek derece vardır. Oğlun muhakkak bunlardan Firdevs-i Âlâ’ya (en yüksek derece) erişti”

Analardan, atalardan aktarılarak gelen dualarımız, niyazlarımız vardır bizim. Küçüklüğümüzden itibaren kulağımıza dolan ve bizi dolduran, doyuran.

“ Vatan, millet, Hak ve hakikat uğrunda şehit olanlara, muharebe meydanlarında Erarslanlar gibi çarpışan, elleri kan, üstleri, başları, yüzleri, gözleri kan ve kanlı elbiseleriyle huzurullaha çıkacak olan bütün genç yaşta ölenlere, dünyalarına doymadan gidenlere, anne ve babalarına kanmadan ayrılan sevgili yavrularımızın temiz ve aziz ruhlarını şad eyle! “

Bizlerin yani geride kalanların ve bu ülkeyi yönetenlerin yahut yönetmeye talip olanların, bilim insanlarımızın şühedanın ruhunu incitmeme vebali vardır. Ülkemizi layık olduğu konuma yükseltme vebali vardır. Öyleyse şehitlerimize selam olsun ama sağ kalanların da kalkınmamız, yükselmemiz ve yücelmemiz için ciddi çaba harcamak boynunun, boynumuzun borcu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar