ÖLÜNCE, BİZ DE İYİ ADAM OLURUZ

Orhan Veli Kanık, bir şiirinde, "Ölünce biz de iyi adam oluruz" demişti. Biraz daha açayım. Şiir “Ölüme Yakın”dı:

“Akşamüstüne doğru, kış vakti;

Bir hasta odasının penceresinde;

Yalnız bende değil yalnızlık hali;

Deniz de karanlık, gökyüzü de;

Bir acaip, kuşların hali.

Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;

-Akşamüstüne doğru, kış vakti -

Benim de sevdalar geçti başımdan.

Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;

Zamanla anlıyor insan dünyayı.

Ölürüz diye mi üzülüyoruz?

Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada

Kötülükten gayri?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,

Ölünce biz de iyi adam oluruz;

Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,

Hepsini unuturuz.”

Türk şiirinde Garip akımının kurucusu şair Orhan Veli Kanık 14 Kasım 1950'de hayata veda etti.

13 Nisan 1914'te İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde başladığı öğrenimini Ankara'da sürdürdü, 1932 – 1936 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne devam etti. Bir süre, Ankara PTT Genel Müdürlüğü'nde memur olarak görev yaptı.

Askerlik görevini tamamladıktan sonra 1945’de MEB Tercüme Bürosu'nda çalışmaya başladı. Kurumda anti-demokratik bir hava esmeye başladığını' söyleyerek1947’de görevinden istifa etti.

İlk yazıları lise yıllarında çıkardığı 'Sesimiz' adlı okul dergisinde yayınlanmıştı. Daha sonraki şiir ve şiir yazıları 'İnsan', 'Ses', 'Gençlik', 'Küllük', 'İnkılapçı Gençlik' dergilerinde yayımlandı.

1941'de liseden arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte 'Garip' adlı şiir kitabını çıkararak Türk şiirinde yenileşme hareketini başlattı.

1 ocak 1949 tarihinden itibaren 15 günde bir yayımlanan 'Yaprak' dergisini çıkarmaya başladı. 15 haziran 1950'ye kadar yayımlanan bu dergiyi parasal güçlükler nedeniyle yayımlayamaz olunca Ankara'dan ayrılıp, İstanbul'a döndü.

14 Kasım 1950'de yolda giderken bir çukura baş üstü düştü. Kurtarılamadı. Aramızdan ayrıldı. Şiirlerinden yapılan seçmeler İngilizce, Fransızca, Rusça, Yunanca gibi çeşitli dillere çevrildi.

İmzasını taşıyan kitaplar şunlardı:

Şiir: Garip (1941), Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949), Bütün Şiirleri (1951)

Düzyazı: Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975); (manzum hikâye) Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949)

Derleme: Fransız Şiiri Antolojisi (1947)

Çeviri: A.de Musset'den Bir Kapı ya Açık Durmalı ya Kapalı (O. Rifat ile, 1943), Barberine (1944), Moliere'den Scapin'in Dolapları (1944), Sicilyalı yahut Resimli Muhabbet (1944), Tartuffe (1944), Versailles Tulûatı (1944), Gogol'den Üç Hikaye (Erol Güney ile, 1945), A. R. Lesage'dan Turcaret (1946), La Fontaine'in Masalları (1948), Shake-speare'den Hamlet ve Venedikli Tüccar (Ş. Erdeniz ile, 1949), Batıdan Şiirler (O. Rifat ve M. Cevdet ile, 1953), J. Anouilh'den Antigone (1955), J. P. Sartre'dan Saygılı Yosma (1961), Bütün Çeviri Şiirleri (1982), Turgenyev'den El Kapısında (1994)

Sevgili dostlarım, içerisinde bulunduğum şiir etkinliklerinde en çok istek alan şiirlerden pek çoğu Orhan Veli Kanık’ın eserleriydi. Gönül Tellerimizin tınladığı yıllarda TRT’de şiir programları vardı. Biri “Yaşayan Şiirimiz” adındaydı. Rahmetli Tarık Gürcan sunardı. Diğeri uzun süre metin yazarlığını yaptığım “Bir Şiirdir Yaşamak” programıydı. Onu da rahmetli Nedret Selçuker sunardı. Orhan Veli’den aktarmasını yaptığım “İstanbul’u Dinliyorum” şiirini, ayrıca video olarak Nedret Selçuker’in sesinden dinletmek istedim. Umarım seversiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar