ÖNCÜ KADIN ŞAİR: GÖNÜL AVCI ÇAM

 

Bir kadın düşünün gece gündüz sanatın bahçesini ören

Hayatının yıldızını kimsenin eline bırakmayan

Ama gurbet kabul etmediği dünya yerinde

Yaşam sofrasını büyüten;

Yarım yüzyıllık kalp atışlarına

Şiir sanatını okulu görerek sayfaların masumiyetine sığınarak,

Susmayan yürek dilini

İnsanlık saati suları için çoğaltma derdinde alınteri döküyor!

Belki, kendi aynasına erdem olurken,

Yarine sitemler etmeden onu güneşine çağırıyor,

Anadolu ruhunda;

Batı'nın metropollerinde gökyüzü buluyor!

Yetinmiyor zaman girdabının tehditlerinde,

Kemanı kardeşi

Ud'u candaşı

Kalem sırdaşı

Onlarla bir ordu gibi

Günleri ekmeği yaparken,

Almanya'dan Dünya'ya sayfalar açıyor,

İstanbul'da şiirleri bestelenip alkış topluyor,

İnsanlık Vatanı bayrağına umut işliyor! Ona sorsanız ben şair değilim diyor,

Oysa, gözlerinde duran her saat pusulası

Bitmeyen evren notasını saklıyor,işilyor nakış gibi

Acı'ya sarılan elinde;

Halide Edip Adıvar bilgeliği kadar,

Nezahat onbaşı direnişi var,

Sevdanın çocuk uçurtması

Telli turna kanadı ile bize geliyor!

Yakasına astığı ömür yıldızı

Şiir kalbinin anayurdu

Kibele alnında aramızda olmaz mı?

İşte, Gönül Avcı Çam selamı;

BENİM DERDİM NEDİR

Şuramda ki sancı, biran dinmiyor.

Benim derdim nedir, kimse bilmiyor.

Bu kaçıncı hüsran, kalbim tekliyor.

Benim derdim nedir, kimse bilmiyor.

Saymadım yılları, ömürden gitti.

Yüzüme bir sürü ızdırap çizdi.

El alem halime gülüpte geçti.

Benim derdim nedir, kimse bilmiyor.

Ah benim gönlümün, vefakâr yanı.

Görmüyor nedense, dostu düşmanı.

Elimden aldılar, sevdiğim yâri.

Benim derdim nedir, kimse bilmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar