Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

ONLAR YAKACAK BİZ DİKECEĞİZ

Her yerde olduğu gibi bizim orda da particilik başa beladır.

Rahmetli dedem uzun zaman CHP başkanlığı ve muhtarlık yapmıştı. Çok partili döneme geçildiğinde ona "Kurdur bakalım Bafa'da da DP'nin de bir şubesini" demişler. O da amcaoğluna ve bazı arkadaşlarına söylemiş. Bizim köy de böylece geçmiş çok partili rejime. Geçmiş ama fena halde ikiye ayrılmış.

DP iktidar olunca, dedem de muhtarlıktan tangır tungur düşmüş. Zaman gelmiş DP'liler dedemi Celal Bayar'a hakarette bulundu, diye şikayet etmişler. Kendi kurdurduğu parti epeyce terletmiş onu. Neyse ki, sonunda berat etmiş.

Köy belediye oldu. 1978 yılında halamın oğlu, sevgili çocukluk arkadaşım Ünal Bircan CHP'den belediye başkanı seçildi. Ama dedemin kaderiyle torununun kaderi bir bakıma aynı imiş. 1980'de Amerikancı faşist darbe GÜM diye tepemize indi. Cunta sevgili yeğenimi de görevinden alıverdi.

İki yıllık belediye başkanlığı döneminde Ünal'ın yaptığı en önemli iş bence kasabanın ana caddesini ağaçlandırmak oldu. Künarı satılsın, gelir getirsin diye künar çamları dikti. Vay sen misin diken? Dikilen fidanları rakipler söktü. Ünal bir kez daha dikti. Onlar bir daha söktü. Sonunda Ünal postayı koydu:

"Onlar sökecek, ben dikeceğim; onlar sökecek ben dikeceğim. Yapanlar yakalanırsa hiç belediyeye gelmesinler, gözüme görünmesinler, hiçbir işleri yapılmayacak"...

O kadarmış...

Ağaçlar büyüdü. Şimdi her biri dört - beş metre oldu. Azim ve kararlılık kazandı...

Nerden geldi aklıma bu şimdi?

Ormanlarımızı ABD emir kulu PKK yakıyor, tüm milletimiz, ülkemiz, devletimiz de gece gündüz söndürme çalışması yürütüyor. Yeni yangınlar çıkıyor. Söndürme çalışmaları sürüyor. Sanki tüm millet olarak koro halinde, "Onlar yakacaklar, biz söndüreceğiz; onlar yakacak biz söndüreceğiz" diyoruz.

O kadar mı?

Hayır...

Şimdiden yeni ormanlar kurma çalışmaları başladı.

Bir yandan ormanlar söndürülürken bir yandan da yenileri planlanıyor.

Okuldaşım, sevgili arkadaşım Yavuz Oran'ın girişimiyle Ankara Cumhuriyet Lisesi (ACL) adına Şirince'de bir orman kurmuştuk. Benim ve eşimin iki yüzer olmak üzere toplam dört yüz ağacımız var orada. Yavuz deneyimliydi. Daha önce bir de kendi adına Yavuz Oran Ormanı kurmuştu... [Bafa'ya da bir jakarta parkı/ormanı kurma planlarımız var]

Şimdi de ACL Derneği Yönetim Kurulu karar almış, yeni bir orman kurmak için kolları sıvamış. Az veren candan çok veren maldan hesabı, tüm ACL mezunları üç, beş, on, yirmi, yüz, iki yüz fidan bağışlıyor. Yavuz, Bugün (7 Ağustos Cumartesi) ACL Ormanı hakkında bir film gösterecek. Umarım film, orman kampanyasının yelkenlerine yeni rüzgarlar doldurur

Bu da bir kıvılcım. Bir kıvılcım bütün bozkırı tutuşturursa bir başka kıvılcım da tüm ülkeyi yeşertir.

ACL "hodri meydan!" diyor tüm liselere, tüm okullara, tüm yüksek okullara.

Eeeey imam hatip okulları, yağmur duasını boşverin fidan dikme yarışına katılın.

Ey ordu, polis, işçi, köylü orman dikmeye gidiyoruz! Ülkenin yemyeşil olması yakın!

Gene yakarlarsa?

Yaksınlar!!!

ONLAR YAKACAK, BİZ DİKECEĞİZ; ONLAR YAKACAK BİZ DİKECEĞİZ...

BİZ KAZANACAĞIZ...

YEŞİL MAVİ ATLASTAN BİR ÜLKE, BİR DÜNYA KURACAĞIZ!

Önceki ve Sonraki Yazılar