Ali Rıza Özkan

Ali Rıza Özkan

SEDAT PEKER HESAP VER!

 Memleketi bu hale getirenler, utansın!

Devlet aklı, dediler, herkesi susturdular. Ama fındık kadar akıllları olmadığı meydana çıktı!

En sonunda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim:

Eğer, Sedat Peker yerine, sol muhalefetten birisi olsaydı, “devlet refleksi” ne yapardı?

Ben size söyleyeyim:

Terörist” çoktan derdest edilip, hücreye atılmıştı!

Bütün internet ortamındaki paylaşımlarına “tedbir” konulmuştu!

Üstelik, o paylaşımları destekleyici yorumlar yapanların evlerine de “sabaha karşı”! baskınlar yapılıp, hepsi toplanmıştı!

Yalan mı? Bunları yaşamadık mı?

Peki, “organize suç örgütü lideri” olduğunu bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ağzından duyduğumuz Sedat Peker’in paylaşımlarına neden erişim yasağı getirilmiyor?

Devletin hakkında kırmızı bülten çıkarıldığını ilan ettiği “organize suç örgütü lideri”ni övücü paylaşımlar yapanlar neden “sabaha karşı”! göz altına alınmıyor? Tutuklanmıyor?

Devlet refleksi”nin, düşmanlaştırdığı tüm marjinal gruplara uyguladığı davranış modelini Sedat Peker ve “taraftarlarına” yönelik göstermediğini neden kimse sorgulamıyor?

TOPLUM MÜHENDİSLERİ İŞ BAŞINDA!

Devlet refleksi” atalet içerisinde, anladık!

Ama, iş orada kalmıyor. MetroPOLL araştırma şirketi de devreye girmiş ve Sedat Peker’in “inandırıcılığı” hakkında bir anket yapmış!

Memleketin ne hale getirildiğine bakar mısınız!

Eski AK Partili, 2016’da FETÖ soruşturması geçiren ve ardından muhalefetin sevgisine mazhar olan! Prof. Dr. Özer Sencar’ın sahibi olduğu MetroPOLL, Türkiye toplumunun bir suç örgütü liderine inanıp inanmadığını araştırmış!

MetroPOLL araştırmasında "Sedat Peker'in iddialarını inandırıcı buluyor musunuz" sorusunu yönlendirdiği vatandaşların yaş aralıklarını "18-40" ve "41 ve üstü" olarak belirlemiş.

PEKER'İN İDDİALARI İNANDIRICI MI?

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videolarında özellikle seslendiği kesim olan 18-40 yaş aralığındakilerin yüzde 27.1'i iddialara tamamen inandığını söylerken, bu oran 41 yaş ve üstü kişilerde yüzde 27.8 olarak gerçekleşmiş!

Peker'e inananların yüzdeleri başa baş gitmesine rağmen, Peker'e 41 yaş ve üstünün daha çok inandığı görülüyormuş!

EN ÇOK ÜNİVERSİTE MEZUNLARI İNANIYOR!

Yapılan araştırmaya göre, kadınlar Peker'in iddialarının tamamını, erkeklere göre daha inandırıcı buluyormuş! 

Öte yandan, eğitim durumuna göre değerlendirilen sonuçlar ise, üniversite mezunlarının Peker'e daha çok inandığını gösteriyormuş!

PEKER'E EN ÇOK KİMLER İNANMIYOR?

Peker'in iddialarına en çok inanmayanlar ise erkekler, 41 yaş ve üstü kişiler ve ortaokul mezunu ve altında bir eğitim seviyesine sahip olanlar olarak ankete yansımış!

MANİPÜLASYONA BAKAR MISINIZ!

MetroPOLL’un “bulduğu sonuç” kadınlar, eğitimli ve görece genç kesim Sedat Peker’e inanıyor, ama erkekler, görece yaşlı ve eğitimsiz kesim inanmıyor!

İnsan aklıyla bu kadar fütursuzca alay edildiğine tanık olmak gerçekten çok acı!

EMPERYALİST TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ

AK Parti'nin iktidarı kazanmasının ardından, ABD’nin Türkiye’ye “tam saha pres” taktiği ile abandığı dönemlerde, toplumsal algıyı yönlendirmek için kullandığı araştırma şirketlerinin ne işe yaradığına dair acı deneyimlerimiz var. Ama, aşılıyız da!

Örneğin, bir yandan devletin yargı ve ordu gibi kurumlarının “Aleviler tarafından işgal edildiği” gazetelerde yayılırken, aynı anda bazı sözde Alevi kanaat önderlerine sahte “suikast planları” sözde deşifre edildiğini unutmadık!

Hem de, “Alevilik Ali’yi sevmekse, ben herkesten çok Aleviyim” derken yapıldı bunlar!

Ne yazık ki, o dönemde tabelasında Alevi yazan bazı kurumlar “kemalist vesayet rejimi”nin yıkılması için, bu oyunun içerisinde figüran rolleri üstlendiler!

Sedat Peker de, aynı FETÖ taktiğini uygularken, ne yazık ki, yine bazı Aleviler aniden “Peker-seviciliği”nin gönüllü tellalı olmaya soyundular!

Nedense, kimsenin aklına, “Suriye’de, Irak’ta Aleviler katledilirken, sen neredeydin? Katledenlere malzeme göndermiyor muydun?” diye sormak gelmiyor!

SOLUN TEDAVİSİ İMKANSIZ “YETMEZ AMA EVET” REFLEKSİ!

Solda ise, çok daha vahim bir durum var!

Kendi güçsüzlüklerinin nedenlerini araştırmak ve çözüm bulmak yerine statüko’nun nimetlerine teslim olmuş “sözde sol”, eski müzmin “yetmez ama evet”çi tavrını, Sedat Peker olayında da hemen ortaya koydu!

Sınıf analizi hak getire!

Peker’in Berat Albayrak’ın kendisine karşı kumpas kurduğu iddiasından, “Derin Mehmet”le kapışmaya, ardından “bana pislik demeyecekti” diyerek, dümeni Süleyman Soylu’ya çevirmesini ve sonrasında Devlet Bahçeli ile Tayyip Erdoğan’ı hedeflediğini açıkça ortaya koymasının nedenlerini sorgulamaktan aciz bir sol entelijensiya, “doğal olarak” hak ettiği tribünlerde yerini alarak, Peker’in iktidara çaktığı her hamleye “yetmez ama evet” ruhuyla slogan atıyor!

Haklı-haksız, halkın çıkarları, ülkenin çıkarları, dayatılan hesaplaşmanın niteliği, iktidar savaşının tarafları vs kimin umurunda!

Gerçi, Sedat Peker, “Pislik varsa, ben en az pisliğim” diyerek, bu tür soruların önünü kesmeye çalışıyor. Ancak, bir hukuk devletinde olması gerekenin, öncelikle ve sadece adalete hesap vermek olduğunu Peker’in bilmediğini sanmıyorum.

Kaldı ki, onun amacı bugüne kadar yaptıklarından nedamet getirdiği için adalete hesap vermek olsaydı, zaten ülkeden kaçmazdı.

Tam tersine, Peker, iktidar savaşlarında kullanılan bir figürden başka bir şey değil!

Tek başında “devlet refleksi”nin Sedat Peker lehine ayrıcalıklı tutumu dahi, bunu anlamak için yeterli.

KURTARICI PEKER Mİ?

Peker’in, iddia ettiği gibi, “ben yanacaksam, beraberimde sizi de yakarım” gibi naif bir duygu içerisinde olmadığı, tam tersine, çok planlı bir eylem yürüttüğünü anlamak için alim olmaya gerek yok!

En basit soru şudur:

Kendisini yakmak isteyenlerden öç almak amacı olsa, neden modernist, sol, muhalif kesimleri ve Alevileri etkilemeye çalışsın?

İntikam alacağı kişi veya kesimle ilgili elindeki belgeleri yayınlardı, mesele biterdi!

Ama, dikkat ederseniz, bugüne kadar tek bir belge dahi açıklamadı!

Üstelik, "bir tripod, bir kameraya yenileceksiniz!" diyerek, amacının kendisini dışlayan kesimleri de "yakmak" olmadığını açıkça söyledi!

Tersine, telefon kayıtlarına bakın ve benzeri iddialar ile “ben de oradaydım” minvalinden itiraflarla, belirli bir insan kitlesi “ikna edilmek” isteniyor!

Sedat Peker'in amacının birilerini yenmek olamayacağı "muhalefet sorhoşluğu" içerisinde unutuluyor!

Siyasi iktidarı yenmek, ancak siyasi bir partinin hedefi olabilir!

Ama, anlaşılan o ki, “devlet refleksi”ni temsil eden kesimlerde Peker’in bu “çalışmalarından” menfaat bekleyen bir “yapı” var!

Sedat Peker üzerinden kurgulanan bu oyunun hedefi ise modernist, sol kesimler ve Alevilere rol biçmek!

Söz konusu "rol" turuncu bir sözde devrimin figürenlarına dönüştürülmek olmasın?

Halbuki, Peker’in “günahları”, onun için düşünebileceğimiz tek yerin hapishane olduğunu gösteriyor!

Dolayısıyla, modernist ve sol kesimler ile Alevilerin söyleyebileceği tek slogan şudur:

Sedat Peker hesap ver!

Çünkü, gerçekten niyeti bu ise, Peker’in hedefinde olan “ortak suçlular”dan hesap sorulmasının da tek yolu, kendisinin yargılanmasıdır! 

Önceki ve Sonraki Yazılar