Saatlerin yüzünde yıkanan sahneler

Sahipsiz kalır mı?

Sancıları sanatın kalbindeki 

Sanatçısını aramaz mı?

Sonunda kurulan tek kişilik bir ordunun 

Sessizliği bitmez mi?

 

Sanatın sofrasında kalan vefalılar yok mu?

Seçilen hayatın çocukluğu çok mu?

Sebepsiz sanat üretmenin yürek aynası olmaz mı?

Selahattin Taşdöğen'in ata yadigarı okul adresi var!

Süslü sözlerin içinde kaybolan karanlıklar yıkılırken 

Sanatın umut tarlasında Öğretmen Babanın çaldığı zil 

Seçilen oyunların kahramanını bulmaz mı?

Sanki,Ozan Erzurumlu Emrah sayfasına yazılmış 

Seçilmiş sözlerin tılsımı gibi

Sazın mızrabından dökülen hayatın içine katıyor ki

Sabahın uykusuzluğunda başlayan 

Sitemler bitiyor!

Sinemanın büyüsü kadar tiyatro erdemi

Sayısız sahne kareleri başlar ki

Sahipsiz kalmaz günlerin görkemi

Selahattin Taşdöğen ağabeyliği kadar 

Sevinç senaryoları yazar altı kardeşin canına

Sanki; o kardeşler yurdun sanat ormanı için 

Söz verirler ülke toprağının her karışında

Serpilen tohumun filiz verdiği tarih başlar!

 

Selahattin Taşdöğen güçlü olmaz mı?

Sağında solunda kardeşler ordusu

Söbe olmak için mutluluk ne yapsın artık!

Sen varsın

Sen cansın 

Sen sanatsın 

Sen insanlığınsın  

Sen dünyamsın 

Sen öğretensin

Sen öğretmenimsin 

Sen isyansın 

Sen sanatımsın provaları biter mi?

 

Sanatçının Anayasası başlarken; 

Sanatın üvey evlat kalmadığı zamanlar 

Seçer yerini ve sorgusuz paylaşılan oyunlar atlası 

Sadri Alışık gülüşündeki mizah felsefesi damlar

Sarar candaşlarını Levent Kırca ışığına selam durur

Savaş Dinçel kaleminde şafak doğurur

Sevdası memleket direncinde  Tarık Akan olur!

Seyircisini alkışa getiren Yasemin Yalçın onuru gibi

Sönmeyecek tiyatro yıldız Oya Başar emeğine varır ki

Silinmeyecek izler Ercan Yazgan sözlerini söyler!

Seslenen Kenan Büke çığlığı duyulur ülke hafızasında 

Selahattin Taşdöğen sorumluluğu Kemal Sunal terazisinde 

Suskun olmayan Nejat Uygur yüzünde canlanır 

Sisleri dağıtan Gazanfer-Ülkü Özcan rüzgarı 

Sevindirir Üstün Asutay alkışını

Sebil bir sanat bahçesi Yıldız Kenter-Şükran Güngör anıtı 

Saklamaz sanatın kahramanlarını Müşfik Kenter dinlenir ki

Selahattin Taşdöğen masallar tarihi değil;

Sanatımızın sancılı yıllarının Yeşilçam Yıldızları kadar 

Sanatımızın hayat ağacının yaprağı olanlar arasındadır!

 

Şimdi; Selahattin Taşdöğen'in yeryüzü gülümsemesi der ki

Sevgili Akın Ok kardeşim beni yine ateşlere attın!

Sonsuz sorumluluklar sayfası açtın.

Şarkıların şiirine senaryo yazdın ya 

Senden alacaklıyım!

Son söz söylenene 

Son sahne bitene 

Son virüsler temizlene 

Son ustalardan Yılmaz Gruda daha çok yaşasın diye 

Sözlerin ışık ekmeğini Şemsi İnkaya çaresiz bırakmadan 

Saatlerin yürekli alkışı Müjdat Gezen 

Sahnesinde elimizi sanatın güneşinden ayırmayacağız!

Selahattin Taşdöğen sessizliğini bozdumsa ne mutlu bana...