TANSELİ POLİKAR’DAN İKİ KİTAP: CEHENNEM HUZUEVİ VE BU BENİM HAYATIM BRIGITTE F.

Tanseli Polikar’ın son baskısı KİBELE Yayınları arasında çıkan “Cehennem Huzurevi”ne ilişkin bana özel tavsiyesi vardı: “Gece okumayın”.

Cehennem Huzurevi’nde 13 öykü bulunuyor.

Bir nebze 13 rakamı üzerinde durup sonra “gece okumayın” tavsiyesine döneyim:

Önce bizden bir delinin taşına bakalım. İstanbul’un Fethi 1453 tarihinin sayısal toplamına bakalım. On üç ediyor. Bunun için Hristiyanlar 13 rakamını uğursuz sayıyormuş. Hristiyanlar saysınlar ama bize ne oluyor?

Tanseli Polikar on üç sayısının rastlantı olmadığı görüşünde. Şöyle yazmış: “ … pek tekin bir sayı değildir. (Hele ayın on üçü Cuma'ya rastlarsa...) Bazı Amerikan ve Kanada kentlerindeki büyük gökdelenlerde on üçüncü kat yok! Doğrudan 14'e atlıyor. Bu nereden geliyor? Şöyle ki İsa'nın on üç havarisi var. Ancak, son akşam yemeğinden sonra on üçüncü havari onu Roma askerlerine ihbar ediyor. Dolayısıyla bu sayı pek sevilmiyor... “

Tanseli Polikar’ın Cehennem Huzurevi’ndeki on üç öykünün adları şunlar: “Vampir, Adamkurt, Hayalet, Cadı, Öcü, Şeytan, İnsancanavar, Uzaylı, Karındeşen Cenk, Yamyam Zombi, Medyum, Cehennem Huzurevi”

Öykülerin adları bile “Gece okumayın” uyarısının kapısını aralıyor. Korku edebiyatına örnek gösterebileceğimiz ve adrenalin düşkünleri için önereceğimiz bir kitap.

Tanseli Polikar, “kitaplıkların tozlu raflarında, siyah beyaz filmlerin metal kutularında unutulmuş korku öykülerinin kahramanlarını gün yüzüne çıkarmak gibi bir misyona soyunmuş… ”

Kuşkusuz gerilim, metafizik olaylar, katiller ve daha pek çok kurgu, korku öyküleri okumak, izlemek kimine keyif, kimine gerginlik hissi yaratan bir durum.

Bir araştırmaya göre, korku filmi izleme sırasında mikroplarla savaşan alyuvarlar harekete geçiyormuş. Korku filmi izleyen kişinin vücudunu savunma duruma geçiriyormuş.

Cehennem Huzurevi’ni okurken kaç kalori yakarsınız bilmiyorum ama, Londra Westminster Üniversitesi'nin araştırmasına göre, Cinnet (The Shining) filmini izleyen insanlar 184 kalori, Jaws'ı izleyen kişiler ise 161 kalori yakmış.

Hepsi bir yana, sonuç olarak yaşınız ve sağlığınız açısından sorun yaratmayacaksa korku romanlarını, Cehennem Huzurevi gibi öyküleri okumanızda filmler seyretmenizde hiçbir sakınca yok.

Cehennem Huzurevi’deki öykülerde geçen olaylar ve kişiler hayal ürünü. Birer kurgu. Örneğin Vampir, korkmak ve cinsel haz gibi ortak duygu üzerine kurgulanmış.

Karadenizli bir dostundan dinlediği söylence Polikar’ın kaleminde “Adamkurt” olmuş. Hayalet de öyle. Sevgi ve nefretin iki yüzünü gösteriyor.

Cadı, klasik korku öykülerinde sıkça geçen bu kavram üzerine kurulmuş. Öcü öyküsü bize Klasik doğu söylencelerini ve annelerle babaların tabusuna göndermeler yapıyor

Tanseli Polikar “ İnsancanavar öyküsünü yazdıktan sonra, “Uzaylı’yı kurgulamış. Okurlar aradaki bağlantıyı görsün istiyor.

Karındeşen Jack bu topraklara gelince adını Cenk olarak değiştirmiş. Ama aynı melanetleri burada da gösteriyor. Yamyam öyküsü yazarın okuduklarının etkisiyle kurgulanmış. Cehennem Huzurevi içinde Bir de Zombi öyküsü var. Klasik korku yazınında ve sinemasında bu kavram kullanılmakta ve Afrika kökenli büyülerle ölü bedenlerin diriltilmesi üzerine kurgulanmakta.

Medyum öyküsü, canavarları yaratıp onların misyonunu yerine getirmesini sessizce izleyen zamane güruhuna dikkat çekiyor.

Kitaba adını veren son öykü Cehennem Huzurevi, şeytanı kapatsanız da onun torunlarının boynuzun kulağı geçtiğine örnek iş başında olduklarını bize gösteriyor.

BU BENİM HAYATIM

Tanseli Polikar’ın yine KİBELE Yayınları tarafından ikinci baskısı yapılan “Bu Benim Hayatım Brigitte F.” Adlı kitabına geçiş yaparken onunla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum.

Ankara’da doğdu. Asıl mesleği olan felsefe öğretmenliğiydi. 1995 yılında noktaladıktan sonra, sekiz yıl kadar İstanbul'da bir Kültür Evi'nin yöneticiliğini yaptı. Yazı hayatına 1995 yılında yayımlanan ve on iki öyküsünü kapsayan 'Yarının Tarihi' adlı kitabıyla atıldı. Daha sonra çeşitli dergilerde öyküleri yayınlandı. “Detay” adlı yazın dergisinin sürdürülmesine katkıları oldu. 1997 yılında yayımlanan ikinci kitabı "Deccal- Karanlık Öyküler” Türk yazın dünyasına gerilim, korku türünde yazılmış İlk öykülerden biri olarak girdi. "Sati- Fantastik Öyküler” adlı yapıtı ise 2004 yılında yayımlandı. Bu konudaki son çalışması Yukarıda tanıtmaya çalıştığım "Cehennem Huzur Evi" adlı korku, gerilim öyküleri kitabı oldu.

Tanseli Polikar genellikle gizemli evrenlerin, gerçeküstü olguların yazarı olarak tanınıyor.

Bu kitap ise, derleme türünün güzel bir örneğini oluşturmuş.

Nazi Almanya'sında yaşanan bir sevda öyküsüne ve aynı zamanda o dönemin panoramasına bir ışık tutuyor. Bu açıdan bir biyografi kitabı da dememiz mümkün.

Anlattıkları alışık olduğumuz gibi fantastik bir dünyanın yansıması değil. Gerçeklere dayanan bir yaşam öyküsüdür. Üstelik kahramanlarının biri Polikar'ın ablası, diğeri ise babası.

Kitabın tam adı şöyle: Bu Benim Hayatım Brigitte F. Bir Türk Subayının Nazi Almanya’sındaki Kızının Akıl Almaz Öyküsü”

Bu öyle bir öykü ki, bir dönem Almanya’sının, sosyal, toplumsal anatomisinden gerçek kesitleri, kimi zaman bir duygu sarmalının hüznünü, kimi zaman mücadele ve heyecan fırtınası, kimi zaman da Türkiye’nin katı askerlik kurallarının gerçekliği ile sizi sarıp sarmalıyor.

Üç beş satırbaşı ile kitabı şöyle aktarabilirim:

İkinci Dünya Savaşı öncesinde eğitim amacıyla Nazi Almanyası’na gönderilen bir Türk subayı. Adı: Sami K. Alman sevgilisi Kathe (Katerina Merx) ile ilişkisinin tomurcuğu Billi'nin yani Brigitte F. ya da Günseli K.’nın doğumu. Onu bekleyen hüzün dolu yıllar.

İkinci büyük dünya felaketinin patlak vermesiyle Sami K, Türkiye'ye dönmek zorunda kalması. Bili’nin bir yarısı hep eksik olacak öyküsünün yeni bir bölümü açılması. İkinci Dünya Savaşı’nın, Billi'yi de içindeki baba özlemiyle minik bir roman kahramanına dönüştürmesi.

Diyor ki: “Siz hiç babanızı tüm hayatınızda sadece dört kez görmek zorunda kaldınız mı? Üstelik yaşadığını bilerek.”

Gözlerim buğulanarak okudum. Çok ilginç ve belge niteliğindeki fotoğraflar kitabın sonuna eklenmiş.

"Her yaşam bir öyküdür" diyor Tanseli Polikar; ama Billi'ninki biraz daha fazlaca öykü... Yazılmasa, yazık olacak türden. Şöyle devam ediyor kitap tanıtımına ilişkin:

“….. Burada olduğu gibi bir dönemi yaşayan insanların anlattıkları ve duyarak yaşadıkları hem o döneme ışık tutması hem de alışılmadık olması açısından ilginçtir bence.

Kimdir Brigitte F.? Nerede yaşamaktadır? Neden 'namı diğer' Günseli K. dır, Nerelidir?..

Brigitte F. benim ablamdır ve 1938 Almanya (Karlsruhe) doğumludur. Ben kim miyim? Adım gerçek adımdır. (Evlilik dolayısıyla aldığım Polikar soyadını kullanıyorum. Ben 1947 Ankara doğumluyum. Tanseli K. Olarak... Üstelik bir de ağabeyimiz var. Şu anda Kanada Toronto'da yaşıyor. Hepimizin ortak bağı babamızdan dolayı. Anlayacağınız hepimiz kardeşiz... Ancak ben en küçük kardeş, ablam Brigitte'nin öyküsünü anlatacağım.

İşte can alıcı soru burada. Neden onun öyküsü, değişik olan ne? Brigitte ortanca kardeşimiz ve babamın okumak üzere gönderildiği Almanya'da tanıştığı Alman hanımdan olma kızı. Doğum tarihinden de anlaşılacağı gibi (1938) II. Dünya savaşının hemen bir yıl öncesinde doğmuş. Yani dünyanın bir cehennemi yaşamaya başlamasının hemen eşiğinde. Üstelik evlilik dışı ve Nazi Almanya'sında yabancı uyruklu bir babadan...

İşte onun öyküsünde, yazmaya değer olan serüvenler buradan başlıyor.

Doğumdan bir yıl sonra savaş yüzünden 1939’da ülkesine dönmek zorunda kalan babasını neden sonra ancak 1957 senesinde görecek olması cabası. ..”

Tanıtmaya çalıştığım, Tanseli Polikar’ın Cehennem Huzurevi ve Bu Benim Hayatım adlı kitapları Kibele Yayınları arasından yer alıyor. İletişim adresi şöyle: www.kibelegrup.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar