TÜRKİYE'NİN SANATÇI ÇOCUKLARI NE SÖYLÜYOR?

Dünya sanat ve kültür endüstrisinin 300 yıllık sanat tüketimi, gelişimi uzun zamandır, Batının tekelinde ve elinde bir üretim pazarı yarattığı için başarısını büyütüyor, neredeyse referans olmasınında önünü açmış oluyordu. Resim'den Müziğe,Tiyatro'dan Sinema'ya, Şiir'den Heykel'e, Mimari'den Dans'a çıkardığı yıldızlar hep hayatımızın, yaşamımızın imgelerinde yerini koruyordu. Çünkü; 1800'lerin başında Fransız Burjuva Devrimi dizayn ettiği dünyanın sofrasına sanatçılar için fikir hakları mülkiyet yasası armağan etti ve bu yasa Batı dünyasının çocuklarının sanatçılar doğmasına da umut olduğu kadar cesaret verdi!

Bize 1951'de gelen yasa 1961'de uygulamaya geçse de pek umut veremedi. Ancak, Cumhuriyetin kuruluşu ve Deha Liderin önündeki altın çocuklar yasası Batı ile olan açığın veya Batı ile buluşmanın deneyselliklerini anlama saati için adım attı.

Şimdi; Dünya Sanat Borsası ile yönetilirken izlenen yolun geçmişi, uygulamaları hiç durmadan üreten Batı'nın elinde Amerika'da dahil açılan müzeler,açılan galeriler, enstitüler durmak bilmiyor. Ülkemizin gençlik canında yarın için kurduğu köprülerde yurdun sanatçı çocukları gerçek anlamda benim de üzerinde çalıştığım ve çeşitli sanat gündemleri, atölyeler, konserler bütünlüğünde pandemi öncesinde İstanbul merkezli etkinliklerle yerini almıştı. 

"Sanat İbadettir, her evden bir sanatçı çocuk çıkana kadar, ölmek, durmak, uyumak yok!" Tezi ile hazırladığım  deneysel etkinliklere ki uyuşturucu bağımlısı olan bölgelerde özellikle bir program ve yaratıcı düşünme uygulamaları için sergiler, konserler yaşandı buraya gelen 1100 çocuk'tan 110 altın çocuk seçmiş ve hangisinin geleceğin ressamı, yazarı, dansçısı, tiyatrocusu, sinemacısı, müzisyeni olacak diye onlarla çalışarak bir sonuç'a varmıştım!

Özellikle, Ailelerin sanatı tercih ederse para kazanacaklarını öğrenmeleri onları daha çok çocuklarına sahip çıkmaya itmişti. Yoksul ve Çaresiz bırakılan çocuklarımızın dünya sanatında var olacak yıldızlar olduğu kanıtlanıyordu.

O yüzden günler artık, onların avuçlarının içinde gözlerinin ışığındaki renklerin tuğlalarını ören bir yaşam kalesi kurduklarını bizlerin çabalarıyla bir daha dillendiriyordu! Sanat maratonumuzun üç kuşak deneyleri ve belleği bizlere o çocuklara bu toprakların canında duran çok değerli arkeoloji müzeleri olduğunu, çok sevecekleri bir sanat ülkesinin doğum sancılarına rağmen onların çabalarına köklü bir devlet politikasıyla çözüm ürettiğimizi göstermeliyiz.

Her yaş çocuğun sanata özendirilmesi sosyal yaşamda barışın, huzurun, gülen insanların olduğu, bir sokak özgürlüğü paylaşımı sağlayacağı, ışığın anahtarıdır.

Sanatın Çocukları olursa; dünya da başka bir yüz yılın geldiğini söyleyebilir ki

Bizim ülkemizin çocukları'nında  uyuşturucu'dan, terör'den heba edilmesini engellemek için masaya yatıracağımız sanatçı çocuklar sayfası doğru incelenmeli, doğru ellerde bir rota çizmeyi pusula edinmek zorundadır!

Yaşasın!Yeryüzü Çocuklarının Sanatı!

Önceki ve Sonraki Yazılar