TÜRKÜLERİN GÜNEŞİ MELDA DUYGULU

Masum tarihin içinde durur sesler 

Meydanlar boş kalmaz

Miladı dolmayan mızrabın elinde

Masallar kahramanı olur!

Meyvesini veren toprağın 

Merhameti gibi çıkar gelir

Mucizesi sabahın şafağında 

Melda Duygulu saatini çalar!

 

Mümkün olmayan zamanların ışığı

Mazlum günlerin sofrasını kurar

Muş kapısında feryad yüreği

Manisa yüzünde kartal kanadı 

Malatya toprağında arguvan ağzı 

Meclisini türkü çocukları yapar!

 

Mülksüzlerin tek mülkü vatan haritası 

Meleyen kuzuların beyaz kokusu 

Mürşit olan köylülerin ciğerinden akar

Mayası sağlam Baraklar çığırır 

Mutluluğun dirençli adında doğan 

Melda Duygulu rüzgarına varmaz mı?

 

Mihenk taşımız derman türkü ormanları

Mektuplar bırakmış okunsun istemez mi?

Mücadelesi yaşam katarı 

Mevzisi hayat duvarları sırtında 

Mazisi açıklanmış 

Mecburiyetler kadar 

Mavi umut notaları 

Maraza yaratmayacak insanlar kalbinde 

Mükemmel bir dünya kurarsa

Mertlik türküsünü söylemez mi?

Minnet edilmeyen yalanlar rüyasında 

Mu kıtasından gelen ayak izleri

Melda Duygulu canına türküler söyletir!

Memleket uyanır sabahın gözleri açılır

Memleket can derdi günlerinde

Memleket zalimler alnında 

Mavrasını okuyanlara acil servis nöbeti tutan

Memleket türkülerini yaşatan 

Melda Duygulu aynasında nefes alır!

 

Medyanın özgürlük türkülerini o söylerken

Medyanın arenasında yaşam canlanır

Medyanın genine türkü hamuru katılır!

Meleklerin eli sarılır o türküleri korur

Mahsun bakan millet gözleri 

Mahçupluk içinde dinler 

Melda Duygulu karış karış ulaşır 

Milletin gönlünde güller açılır

Maymunların bile gülüşü olur!

 

Mana aramaya gerek yoktur;

Meseleler türkü güneşi olanların sabrında 

Milyonlarca yılın kahrında zılgıt olmaksa

Minderini ülke sofrasına seren cesur kadın

Melda Duygulu zaman tüneline imzasını atmaz mı?

Müthiş yaratıcılığını sanatının türküsü yapmaz mı?

Muradımız sanatın mum ışığında aranması değil!

Mutluluğun dünyasında türkü sarhoşluğuyla insan olmak ki

Mihmandarımız  Davut Sulari tezenesi gibi

Meluli hırkasında

Mevlana semasına koşan yağmur damlası

Muhabbetini bağrında canlar ordusuna katan 

Marifetin kırk kapısında yeryüzü olan cem erenleri 

Meşalesini yalnız bırakmayan nefer olmak değil mi?

 

Melda Duygulu sargısında susmayan türküler

Melih Duygulu kardeşliği olmazsa; 

Mahmut Erdal usta küsmez mi?

Muhlis Akarsu mızrabı uykusuz kalmaz mı?

Mahaller,sokaklar artık unutmuyor!

Mevsimsiz açan çiçekler tutmuyor.

Millet millet olalı türküler kadar mutlu yaşamadı!

Merhemi türküler hasadı

Mevkisi türküler ekmeği 

Mahsus mahal içinde ölünürse bile 

Mangal gibi yürekler yaşar türkülerin dağlarında 

Memleketin karnında ağıtlar bilir davasında duranları

Memleketin kahramanları çağırır 

Melda Duygulu sahnesini büyür zaman çocukları

Muharrem Ertaş mirasındaki kılıç notasında!

Önceki ve Sonraki Yazılar