TÜRKÜLERİN YILDIZI: ÖZLEM ÖZDİL

Türkiye'nin türküleri zaman toprağının tozunu dağıtırken gelir insanını bulur ve ona bırakır elindeki mızrabı, dilindeki sözleri, güneşini damlatır ellerine ki bu sevdanın anahtarı büyüsün diye.İşte birileri doğar ve hem ata'dan gelen damarı hem de tarih'te duran seslere sarılır. Avrupa'dan Dünyaya açtığı kapıdan yürümeye başlar.Dünya alnı 1980 sonrasını yaşarken ülke Amerikancı faşizmin tuzakları ile boğuşur.Top yekün yaşanan baskılar,acılar,
yıkımlar içinde çığlıklar direniş olur.Türkülerin Türkü İnsanlığı tarihini yazar ve arka da kalan köprünün üstünde yürüyenler yeni bir kuşağa o bayrağı bırakmıştır.
Özlem Özdil;
geçen kırk yıl serüvende dikkatimi çeken yıldızlardan biriydi hep!
Onun sanat hayatına yön verenlerin tarih kokusu kadar yanında olan ailesi içinde bizim de can dostumuz nefesli çalgılar ustası Sinan Çelik ışığını ve emeğini görüyoruz.O Sinan Çelik ki türkülerin ağacında yaprak olan dilsiz kaval'ın tanınması,icrası konusunda en çok emek veren sanatçılar arasındadır.
Türkü coğrafyamızda kattığı zenginlikler bayağı bir yol aldı.
"Dilsiz Kaval" ilk defa dile gelfi ve kendi kaderini değiştirdi artık.Sinan Çelik tavrı ve çizgisi müzik dünyasında yerini bir büyük değer inşası ile hiç durmadı.O emeğindeki sanatı korudu,
ucuzlaştırmadı.

Ustamız Musa Eroğlu ile yaptığı özgün çalışmalar türkü tarihimizin altın tuğlaları olarak Duygu Müzik imzası ile dünyaya armağan edildi.
Bütün yaratıcı çalışmaların içinde Sinan Çelik çabası aynı zamanda Dilsiz Kaval sanatının daha iyi anlaşılmasını sağladı.İşte, Özlem Özdil şansı kurulan bu denklemlerin masumiyetine, sevgisine açılan türkü kanadının yeryüzü sesi oldu.Her ne kadar ülkemizin müzik pazarı kendi açmazları içinde olsa da yaşananların bıraktığı birikim de görüyoruz ki gerçek türkü aşkı ve felsefesinde olanlar dünyanın sanat arenasında var olabiliyor.
Türkülerin taklidi olanlar ya da onun felfesini çiğneyenler yok oluyor.

Özlem Özdil;
Bir şansın zamanında duruşu ile yorumları ile sözlerin hakkını,tarihin insanlık aşkı sofrasını kuranlara açtığı penceresinde insanlık yurdunu büyütenler arasında ilerliyor.
Nezahat Bayram'dan,
Neriman Tüfekçi'ye;
Tülay German'dan,
Sümeyra'ya;
Muzaffer Akgün'den Sabahat Akkiraz'a gelen nefesler notasına türkü nar'ı aynası sahnesini yalnız bırakmadı!
O öncü kadın savaşçıların dünyadaki yerini sanat aşkı güzelliği yapan bir türküler yıldızı yaptı ise bize düşen o emeğin sayfasını onun sofrasına bırakmaktır.
O selam, yurdun çocuklarının türkü ekmeği okulu bahçesinden Özlem'lerin Özdil'i dilsiz kalmayan kaval notası Anadolu gibi.