Abdullah Gürgün

Abdullah Gürgün

ÜÇÜN BİRİNE NE OLDU?

“…. Takip nolu kargonuz bugün şubemize ulaşmıştır. Göndericiniz tarafından şubeden teslim alınacak şekilde gönderilen kargonuzu üç iş gün içerisinde şubemizden teslim alabilirsiniz, teslim alınmaması durumunda iade işlemi yapılacaktır…”

Yukarıdaki mesaj internetten ürün sipariş eden bir yurttaşa MNG Kargo şirketinden gelen mesaj. Aynı gün bu kargo şirketinin bir görevlisi de telefon ederek yukarıdaki mesajı tekrarlıyor. Yurttaşımız da üçüncü işgünü olan Cuma günü gelip ürünü alacağını bildiriyor.

Yurttaş Muğla İli, Milas İlçesi Bafa Mahallesi’nde oturuyor. Bafa Mahallesi Milas merkeze 26 kilometre mesafede.  Yurttaşımız arabasıyla şirketin adresine gidiyor. Yerinde yok, soruyor… Sanayi’ye taşınmış. Tekrar biniyor. Araya sora kargo şirketini buluyor. Korona salgını dolayısıyla uzun bir süre dışarıda sırada bekliyor. Sırası gelince giriyor, adını söylüyor, ürünü bulamıyorlar; takip numarasını istiyorlar. Yurttaş telefonunu arabasında unutmuş, park ettiği yere gidip, telefonu alıp geliyor. Takip numarasını veriyor. Kargocu yetkililer bakıyorlar, arıyorlar, bilgisayarda inceliyorlar, ürünün geri gönderildiği anlaşılıyor.

Yurttaş, “nasıl olur, hem mesaj gönderdiniz, hem de telefon ettiniz, ben de bugün geleceğimi bildirdim, ‘tamam’ dediniz” diyor.

“Siz yanlış anlamışsınız, üçüncü gün sabah mal geri gönderilir” yanıtını alıyor.

 “Efendim, nasıl olur? Üç (3) iş günü içinde diye işte burada yazıyor”…

Yanıt aynı…

Yurttaş büyük bir soğukkanlılıkla anlatmaya çabalıyor.  Yanıt: “3. gün içinde mal geri gönderilir. Sabah geri gönderilmiş”…

Tartışma gerginliğe dönüşmeye başlıyor. Amir havasındaki biri gelip bilimsel açıklama getiriyor: “Prosedür böyle. Genel müdürlükten gelen talimata göre, iki gün bekletip 3. gün geri gönderiyoruz”.

Vatandaş, gene sabır ve ısrarla, bu kez parmaklarıyla da göstererek pedagojik bir şekilde izah ediyor, sağ eliyle sol elinin serçe parmağını avucuna doğru kıvırıyor, “Çarşamba bir, yüzük parmağını kıvırıyor, Perşembe ikiiii, orta parmağını kıvırıyor, Cumaaaa üüüüüç”…  Orta parmağı tekrar kaldırıyor ne oldu buna? Üç taneydi, hani üçün biri? Ne oldu buna?”..

Kargocular iyice sinirleniyor: “Terbiyesizlik etme. Üçün birine bir şey olmadı. Mal geri gönderildi. Şikayetin varsa istediğin yere git şikayet et”…  

NOKTA!

Yapacak bir şey kalmıyor. Biraz daha konuşsa, dayak yemek de var işin içinde.

Malı aldığı firmaya telefon ediyor, “Siz adrese teslim dediniz ama kargo şirketinden üç iş günü içerisinde şubeden almam gerektiğine dair mesaj aldım. Neyse, deyip gittim almaya ama iki gün bekletip geri göndermişler” vs vs… 

Malı satan firma kargo şirketini arıyor. Kargo şirketinin merkezinden yurttaşı arıyorlar. Önce ısrarla üç iş günün aslında üç iş günü olmadığını iki gün bekletip üçüncü gün geri gönderilmesinin prosedürleri gereği olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Fakat yurttaşımız üç iş günün ne demek olduğunu ayrıntılarıyla, sabırla ve ısrarla açıklayınca ikna oluyorlar ya da olmuş gibi yapıyorlar ve özür diliyorlar.  Sonra birkaç kez daha arıyorlar ve özür diliyorlar. Ama durum değişmiyor. Alınan mal geri gitmiş; gelmiyor… Vatandaş kendine ivedi gerekli olan ürünü alamadığına mı yansın, işini gücünü bırakıp, boşu boşuna en az 52 kilometre yol gittiğine mi, adres aradığına mı, o kadar zaman kaybettiğine mi, sinirlerinin bozulduğuna mı yansın?!.

Yurttaşımız daha ilginç bir şey daha anlatıyor; MNG ve diğer kargo şirketleri Bafa’ya 10 kilometre mesafedeki Selimiye Mahallesi’ne kadar gelip, dağıtım yapıyormuş. Ama on kilometre daha gidip Bafa’ya dağıtım yapmıyormuş.

Bir keresinde İzmir’den ağır bir mal ısmarlamış. Mal gene MNG ile gönderilmiş. MNG’yle konuşmuş, İzmir’den Milas’a geçerken Bafa’ya uğrayıp malı Bafa’ya bırakmalarını rica etmiş. Yanıt olumsuz… Ancak konuştuğu kişi, nakliye aracı olan bir arkadaşı bulunduığunu, 150 lira karşılığında Bafa’ya malı gönderebileceğini söylemiş. Anlaşmışlar.

Ertesi gün mal Bafa’ya eve kadar teşrif etmiş ancak getiren araba herhangi bir nakliye aracı değil MNG kargonun kendi arabası; getiren de MNG çalışanı imiş(?!).

YANİ, “kargo bedava, adrese teslim” diye aldığın mal ancak ve ancak ek para ödersen evine teslim ediliyormuş...

Yurttaşımız bir de olumlu örnek veriyor: “Yurt İçi Kargo hiç de üç günü ikiye indirmiyor. Tersine; hem Bafa ve diğer mahallelere haftada iki kez dağıtım yapıyor hem de gönderilecek malları evlerden alıyor”.

Şimdi insan merak ediyor, neden MNG “iki gün içinde alınması gerekir, üçüncü gün geri gider” yazmıyor da üç günün birini yok sayıyor? Ve neden Yurtiçi Kargo eve kadar teslim ediyor da MNG adrese teslim için ek ücret talep ediyor?

Müşteri ısmarladığı ve kendisine gerekli malı alamadı, işini göremedi; satıcı malını satamadı; kargocu nakliye parası kazanamadı…

Ne oldu?

Doğrusu, ben de merak ettim, sahi üçün birine ne oldu?

(Türkiye’nin onca büyük sorunu varken bu da sorulur mu canım?!.)

Ne demiştik: BURASI TÜRKİYE

Önceki ve Sonraki Yazılar