VE ENVER PAŞA ARKASINA BAKMADAN GİTTİ

Ölümlere donmalara açlığa ve soğuğa salgın hastalığa rağmen, asker üstün bir çabayla savaşıyor, mermisi bitince süngüsüyle, süngünün olmadığı yerde elleriyle Rus askerlerini öldürmeye çalışıyordu.

Sarıkamış dramı anlatılırken, çoğunlukla doksan bin askerimizin düşmana tek kurşun sıkmadan donarak öldüğünden söz edilir. Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi, binlerce as-kerimizin tek kurşun sıkma olanağı bulmadan donarak öldüğü doğrudur. Ama, donmaktan kurutulanlar kahramanlığın şahikasını yaratmışlardı. İnsan üstü bir gayretle vatan topraklarını kurtarmak için savaşmışlardı:

24 Aralık’ta Rus kuvvetleri 10 uncu Kolorduca geri atılmıştı. Daha sonra 9. kolordu ile birleşmek için Allahuekber dağlarına tırmanmaya başlamış mevcudunun üçte biri donmuştu.

25 Aralık günü Başkomutan Bardız’daydı. 10.uncu Kolordunun Kosor yönüne ilerlediğinden haberi yoktu. Kolordunun bu akşam Vardanut-Beyköy hattında olacağını beklemekteydi. Oysa Kolordu 30 kilometre uzakta kalmıştı.

İki kuvvet 26 Aralıkta birleşmişti. çok yorgun ve bitkindiler. Rus’lar bir gün öncesinden daha iyi durumdaydı. Türk ordu komutanı Sarıkamış’a taarruz emrini vermişti. 26-27 Aralık gecesi Allahuekber dağlarının en yüksek yayla ve tepelerinde geçirilen, en korkunç gece olmuştu. Taburların mevcudu 100-150 kişiye düşmüş, Subaylar eriyip gitmişti. Elde yalnız 9 uncu kolordu kalmıştı.

27 Aralık’ta bazı öncü birlikler Sarıkamış’a girmişler ve çatışma başlamıştı. . Bu sırada Mişlayeveki Paniğe kapılmıştı. Ama 9 uncu Kolordunun, mevcudu çok azaldığından takviye alamadığından kararlılık gösterememişti. Yukarı Sarıkamış iki kez el değiştirmişti. Sarıkamış- Kars demiryoluna yaklaşan süvarimiz Kars demiryolunu Selim köyünde havaya uçurmuştu. Bu durum Rus’ların morallerini bozmuştu. Bu sırada Türklerin hareket planlarını ve büyüklüğünü öğrenen Rus’lar geri çekilmeyi hızlanırken gerekli desteği bulmuşlardı.

Enver Paşa 28 Aralık sabah altıda genel taarruz emri vermiştir.

Fakat ordunun eline 12.000. kişilik aktif bir kuvvet kalmıştı. Sarıkamış’taki Rusların kuvveti ise 14.000 kişi 30 top ve birçok makineli tüfekten oluşuyordu. 29.Tümen Sarıkamış yolundan, 17. Tümen yolun kuzeyinden taarruza geçmişler, Alay kumandanla-rı Alay’ların önüne düşmüştü ama, sonuç alınamadı. Fakat ertesi gün Allahuekber Dağlarındaki 9 uncu Kolordu ile bir taarruz denemesi deha yapılacaktı. Ama 9 uncu Kolordudan bir haber alınamamıştı. Birlikleri kara gömüldüğünden dolayı, donmalar ve döküntüler artmıştı.

9 uncu Kolordu ile yapılan taarruzlar 3 Ocak 1915’e kadar sürmüştü. 9 uncu Kolordunun 450 ve 10 uncu Kolordunun 1500-200 kişilik bir kuvveti kalmıştı. Yine 29 Aralık’ta Enver Paşa başarılarından bahseden bir ordu emri yayınladı. Ruslar tam bir çevirme ve taarruz hareketine geçmişlerdi.

Hafız Hakkı bey 6 Ocak tarihli raporun-da “İki kanadı da bozulan 10 uncu Kolordunun ne dayanacak ne de ricat edecek hali kalmadığını, elde ne kalmış ise 5-6 ocak gecesinde geriye doğru bunları kurtarmaya karar verdiğini” belirtiyordu.

8 Ocak günü Enver Paşa her şeyin bittiğini kabul edercesine İstanbul’a dönmeye karar verdi.

10 Ocak’ta İsmail Hakkı Beye Enver Paşa şunu bildiriyordu: “Sol kanat ve X Ko-lordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’ya 3. Ordu Kumandanlığına tayin oldunuz. Yarın İstanbul’a hareket ediyorum.” 9 Ocak’ta Ruslar Güllü Dağı yeniden aldılar. Türk ordusu Erzurum’a doğru çekilmeye başladı. Rusların başka bir kolu Ardahan’ı ele geçirmiş, buradaki kuvvetlerimizi imha etmiş ve dağıtmıştı.

Enver Paşa, Bardız’dan Erzurum’a kızakla dönerken, bir Rus karakol birliği ile karşılaştı. Ancak Rus askerleri karşılaştıkları kişinin Enver Paşa olduğunu fark etmedi. Hiç bir müdahaleyle karşılaşmayan Enver Paşa, Erzurum’a ulaştı. Buradan otomobille Refahiye - Suşehri üzerinden İstanbul’a ulaştı.

YARIN: GERİDE GÖZYAŞI KALDI (6)

Önceki ve Sonraki Yazılar