YAHŞİ BARAZ SANAT ROTASI NİÇİN DEĞERLİ?

1975'den Günümüze;

Galeri Baraz 14 Kasım 1975 yılında Yahşi Baraz tarafından kuruldu.

Sayısız etkinliklerle dolu 45 yılı geride bırakan galeri, bu süreç içerisinde Türk resim sanatı ile ilgili geniş kapsamlı önemli bir arşivin yanı sıra değerli eserleri barındıran bir özel koleksiyon oluşturmuş, 250’den fazla kişisel ve karma resim sergisi düzenlemiş,

19. Yüzyıl resminden günümüze kadar ünlü Türk ve yabancı ressamların eserleri ile çok sayıda koleksiyoncuya katkıda bulunmuş, kataloglar yayınlamış, araştırmacıların yararlanabileceği dünya resim literatüründen örnek içeren, büyük bir sanat kitaplığını özenle oluşturmuştur. 
Sanat etkinlikleri sürecinde Türk resmine uluslararası bir kimlik kazandırmak amacıyla yurt dışında Amerika Birleşik Devletleri-Chicago (1978), Bulgaristan-Sofya (1981), Almanya-Düsseldorf (1982)’da,

‘’Çağdaş Türk Ressamları’’ Sergisi düzenlemiş bulunan Yahşi Baraz, özellikle Avrupa ve Amerika sanat galerilerini, müzeleri ve sanat hareketlerini yakından izlemekte, yabancı sanat galericilerini ve eleştirmenlerini sık sık Türkiye’ye davet ederek, Türk resmini tanıtmaya çalışmaktadır. 
Bugün Galeri binasında son derece özverili bir çalışmayla oluşturduğu Türk resim arşivi, gelecek kuşaklara ışık tutacak çok değerli bilgi ve belgeleri içermektedir.

Zengin sanat kitaplığı, Türk, Avrupalı ve Amerikalı sanatçıların değerli yapıtlarından oluşan koleksiyonu ile adeta özel bir kültür merkezi niteliği taşıyan Galeri Baraz,

şimdiden bir enstitü konumundadır. 
Baraz’ın kaleme aldığı ‘’Sanat Müzeleri’’, Oğuz Erten’in 3 ciltlik ‘’ Türk Sanatına Yön Veren Sergiler ve Yahşi Baraz’ın Büyük Sergileri’’ ve ‘’Özel Koleksiyonlardan Örneklerle Türkiye’de Sanat Koleksiyonculuğu’’ ile ilk türk avangardı olarak kabul gören ‘’Tosun Bayrak’’ kitabı, Baraz’ın kaleme aldığı ‘’Sanatçılar Galericiler Koleksiyonerler’’ ve Jale Erzen, Şinasi Tek ve Yahşi Baraz’ın katkıda bulunduğu, ‘’Doğu Batı Arasında İsmail Ateş’’, 2010 yılında kurulan Galeri Baraz Yayınlarının öne çıkan kitapları arasındadır. 
Daha yıllarca Türk resmine hizmet vermeyi bir ideal olarak gören bu kurum Yahşi Baraz’ın çok yönlü sanat anlayışına uygun işlemekte, bir çok büyük projenin hazırlığı içinde geleceğin sanatına ışık tutmaktadır.

İstanbul'dan Dünya Sanat Arenasına hayat felsefesini;

Sanat aşkına adamış ve sanatçı kimliğinin içinde

Yolculuğunu düşlerine katmış çok az insan kareleri ülkemizin tarih sayfalarındadır ki

İşte; Yahşi Baraz kendi inandığı serüvenin amaçlarını

Gerçekler aynasında uzun maratonu yapanlar arasında olan cesur insanlardandır.

Türkiye'nin Sanat Güneşine inanarak

Hem dünyayı gezerek hem de onların sanat birikimlerini biriktirip sonra ülkenin tuğlası yapıyor.

Batı Sanat Dünyasının ayak izlerini bilmeden yola adım atmıyor.

Kurtuluş'ta yaşama geçirdiği Galeriz Baraz tarihi ki

Yurdun en zor,en sancılı,en politik hesaplaşmaların ayyuka çıktığı günlerde tabelasını asıyor.

Peki; Yahşi Baraz'a bu öncü sanat galerisi hamlesini yapmaya iten ne olabilir?

Herkesin can derdine düştüğü yıllarda,sokaklarda yangın yerine dönerken!

O Sanatçı duyarlılığı ile insanlık köprüsü arıyor memleket sofrasında 

Bütün enerjisini varolan sanatçılara ve sanat dünyası yeşersin diye yatırımlarını armağan ediyor!

Beklenen liman olsun istiyor Türkiye sanat bahçesinin kapılarından biri olmalı rüzgarın elinde

Bunun haklılığını geçen yıllar içinde anlamamak mümkün mü?

Amerika'da 30 Bin'e yakın müzenin olması ve sanat ekonomisinin geldiği başarının anahtarı kanıtlanırken 

Yahşi Baraz ülkemizin yakın dönem tarihin son kuşak sanatçı temsilcileri ile yaşamını paylaşırken 

Onlarla ülkenin sanat arenasının büyümesi  programına girdiğini ilan etmekten geri kalmıyor.

Türkiye'nin Sanat Akademilerine ve İş Dünyası temsilcilerine sanatın gücünü,mutluluğunu gösteriyor.

Kültür Bakanlığının Sanat Elçisi gibi gönül çalışarak sanat güneşi ülkesi olmamızın tuğlalarını örüyor.

Bir Sanatçının yaratıcı insiyatifi ancak böyle çalışır,böyle çözüm üretir ki 

Başardığını söylemeye gerek var mı?

Başlayan sanat senfonisinin görkeminde herkesi 

Galeriz Baraz şölenine katıyor.

Bütün evlere sanat sevadasının girmesi için

Kurtuluş'ta Kurtuluş'un Kurtuluş bayramını kuruyor.

Kimseyi küstürmüyor!

Kimseyi üzmüyor!

Kimsenin kibirlenmesine izin vermiyor!

Kimsesiz kalmayacak sanatçıların yüreğine su serpiyor!

Kitaplar yazıyor,sergiler açıyor,dünyanın önemli sanatçılarını ülkemize davet ediyor.

Onları Türkiye hayranı yapıyor!

Onları Türkiye aşkına katıyor!

Onlarla Türkiye vitrinini alkışlıyor!

Bu dünyanın en kalıcı çabasının sanat insanlığını çoğaltmak olduğunu söylerken 

Şu zamanın tünelinde sanat ile doymayı öğrenmeyenlere okul derslerini gösterirken 

Her saatin tik taklarına sanatın büyüsünü ve kazandırdığı umudu verirken 

Dünya Sanatçılar Anayasası sayfalarına yürekli imzalar atarak 

Türkiye'nin sanat kompleksleri dünya arenasında yıkılsın istiyor.

Yahşi Baraz Ailesinin o savaşı geninden ayrılmıyor 

Bir farkla ki sanatın ordusu derman olacak inadından vazgeçmiyor.

Yahşi Baraz olmasaydı sanatçılar tarihi eksik kalmaz mıydı?

Elbette, kalır ve kaybedilecek yıllar zor onarılırdı.

Bu gün her çabanın altında ülkemizin birçok sanat çınarı var ki 

Yahşi Baraz'da onlar arasında tarihini yazmış gerçek sanatçılar feneridir.

Her sanatçı kendine özgü karakteri ve yaratıcılıkları ile varolur.

Kimse tarih'te torpil veya ucuz kayırmalarla bir yere gelemez ve ayakta kalamaz.

Bu açıdan Baraz'ın insanlık canında akan bütün ışıkların geldiği karanlıklar aşılmış,yıkılmıştır.

Türkiye Dünya Sanat Tarihinin köprüsünü kurarken 

Yahşi Baraz gibi değerli savaşcıların çabalarını

Görmeden,bilmeden sanatın anayurdundaki başarıları açıklayamaz.

Türkiye'nin Sanatçı Çocukları onun sokağından geçerek başka bir dünyayı,başka  düşleri yeniden doğuracaktır!

 

YAHŞİ BARAZ FIRÇASININ ŞİİRİ

 

Ya ümitlerin rengini  görmesem ne olurdu?

Acılar içimden geçerken dünya ne sordu?

Her fırçanın bir kalbi varsa

Şikayetlerini sanatın diline bırakırsa 

İstanbul yüzünde durmam neden bu kadar önemliydi?

 

Bırakılan bütün mirasların omzumda taşırken 

Aşkın götürdüğü yeryüzü sokaklarına bakarken 

Rüyaların kanatları tuallerini çoğaltırken 

Aradığım dünya limanı yurtsuz kalır mı?

Zürafa boynunda  sanatın incelikler saatine yakalanmam güzel değil mi?

 

 

 

YAHŞİ BARAZ

1944’de yılında İstanbul Kurtuluş’da dünyaya gelen Yahşi Baraz,

Sultan Reşad döneminin en etkin Genelkurmay Başkanı ve ünlü Breslitovsk Anlaşmasını imzalayan

Zeki Paşa’nın torunu ve Türkolog Ahmet Münir Baraz’ın oğludur.

Türk resim sanatı piyasasının oluşturulmasında büyük emeği olan Baraz,

1964 yılında girdiği şu an Mimar Sinan Güzel Sanatlar olan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi seramik bölümünde 1969 yılında mezun olana kadar dönemin en önemli hocaları Sabri Berkel, Belkıs Mutlu, Nejdad Diyarbakırlı, İsmail Hakkı Oygar, Edip Hakkı Köseoğlu, Bülent Özer, Sadi Diren’den dersler alır.

Aynı zamanda okul tatillerinde yaptığı yurt dışı seyahatlerinde uluslararası bir çok müzeyi etüt etme şansı da yakalar. 

1964 yılından bu yana gittiği İsveç, İngiltere, Hollanda, Danimarka, Almanya, Fransa, Belçika, İtalya, Polonya, Rusya, ABD gibi bir çok ülkede sanatsal araştırmalar da yapıp müzeleri dolaşma fırsatı bulur.

1971 yılında, doğduğu binanın alt katında açtığı seramik atölyesi ile bir çok yapıt üretip dönemin önde gelen galerilerinden Melda Kaptana Sanat Galerisi (1971),

Taksim Sanat Galerisi (1973), Galeri Veb (1975) ve daha sonra kendi açtığı Galeri Baraz (1975)’da sergiler düzenler.

1974 yılında gittiği New York’da çalıştığı ‘’Fire House Ceramics’’ ve Unicorn Galerisi onun için İstanbul’da yeni bir başlangıcın haberisi olur.

1975 Yılında İstanbul’da özel galeri sayısı bir kaçı geçmezken doğduğu binada büyük gayret göstererek Galeri Baraz’ı kurar.

Yıllar içerisinde Türk sanatına mal olmuş primitiflerden Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’dan Halil Paşa’ya, İbrahim Çallı’dan, Nazmi Ziya’ya, Nurullah Berk’den, Cemel Tollu’ya, Bedri Rahmi Eyüpoğlu’ndan, Zeki Faik İzer’e, Nejad Melih Devrim’den, Fahrünisa Zeid’e, Erol Akyavaş’dan, Mübin Orhon’a, Neşet Günal’dan, Edip Hakkı Köseoğlu’na, Mehmet Güleryüz’den, Utku Varlık’a, Burhan Doğançay’dan, Adnan Çoker’e, Güngör Taner’den, Mithan Şen’e, Mustafa Ata’dan, Ömer Uluç’a, Balkan Naci İslimiyeli’den, Kemal Önsoy’a, Bedri Baykam’dan, Mehmet Gün’e bir çok değerli sanatçıya sergiler açıp, yapıtları elinden geçen Baraz, Türk sanatının adeta panoraması, 45 yıllık galericilik hayatı içerisinde seyretme ve seyrettirme şansı yakalar.

Aynı zamanda, bir çok ünlü sanatçının Türk sanatına kazandırılmasında da büyük katkı sahibi.

Gazete ve dergilerde kaleme aldığı söyleşi ve yazılarında, Türk ve dünya sanatının önemli sanatçılarını, dünyanın değerli müzelerini ve koleksiyonerlerini tanıttığı yazılarıyla, Türk resim sanatında bilgilendirici ve ufuk açısı 200’ün üzerinde makaleye imza atar.

1998 yılında Tüyap tarafından kültür ve sanat hizmetinde 20. Yılını tamamlamış galericilere verilen ‘’Şükran Plaketi’’ni alan Yahşi Baraz, katıldığı 40’ yakın ulusal sanat fuarı organizasyonu ve düzenlediği 230’un üzerindeki sergi ile hala Türk sanatının hizmetinde bulunuyor.

2010 yılında kurmuş olduğu Galeri Baraz yayınları ile de sanatseverlere Türk ve dünya sanatı hakkında kaynak kitaplar sunmayı amaçlıyor.

  •  

https://www.galeribaraz.net

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar