YÜREKLİ NAİF SANATÇI RIZA AKIN'I UĞURLARKEN ...

Rıza Akın sahnesine çağıran acının haberi gibiyiz!

Rollerini çalanlar deryasına saklanan çocuklar gibi!

Rüştünü ispatlamış bir yurdun sanatçısı mutluluğunun emek aşkında aramızdan ayrılıyor!

Rayların aktığı toprağın içinde gülen direncinin rüzgarı umutlar sofrası kurup durmuş!

Renkli film afişlerinin beyaz yüreğinde yıkanan zaman güneşi!

Rotasında yazgısını değiştiren ekmek kokusu türküleri damarından ayrılmadan!

Rüyalarını sanatın bahçesinde yaşatan memleket alnında aramızda tarihini yazdı!

Ruhunda incelikler insanlığı hayat senaryosunda yan yana akıyordu!

Rakamların önemi yoktu tiyatro ışığına gelen görkemini armağan eden donkişotlar sokağındaydı!

Rivayetlerle değil,gerçekler erdemine sofralar kuranlarla nefes aldı,nefes verdi!

Ricası sadece umutlar kalesinde yankılansın istedi!

Rol çalmadı,rollerin erdemindeki yeryüzü insanıydı!

Rakiplerine düşler divanı kapısı davetini ihmal etmedi!

Ranzaların sesi kadar adaletin bayrağında ülke alkışı oldu!

RIZA  AKIN SEVDA MATİNESİ ŞİİRİ

 

Rantlar ekonomisinde insanlığın köprüsü direnmez mi?

Islıklar sabahında kurulsa setler aurası 

Zamansız kalmayan bir düello olmaz mı?

Irak kalmayan Erzincan türküsü Çukurova kartalı 

 

Aynasında büyüyen sanatçı çocuk anahtarı

Kimsesiz kalmayacak filmler tanıklığında 

Irgatlığı bitiren mızrabın cesareti 

Nar-ı aşkın ömür  yıldızı!

Önceki ve Sonraki Yazılar